Çocukların zihinsel gelişiminde ve dil becerilerinin gelişmesinde mizah önemli bir rol oynar. Fıkralar, çocukların hayal güçlerini geliştirmelerine, farklı bakış açıları kazanmalarına ve dilbilgisi kurallarını eğlenceli bir şekilde öğrenmelerine yardımcı olur.
Bu yazıda, 1. sınıf öğrencilerine uygun, eğlenceli ve öğretici fıkralar bulabilirsiniz.
Fıkra 1: Saat
Temel aldığı bir daktiloyu bozuk diye geri götürdü. Satıcı;
- Neresi bozuk, dün aldığında sağlamdı.
Temel:
- İki tane "a" yok, saat yazamıyorum.
Fıkra 2:
Öğretmen sınıfa sormuş:
"Çocuklar, bana Türkiye'nin başkenti nedir?"
Küçük bir kız parmağını kaldırmış:
"Öğretmenim, Türkiye'nin başkenti Ankara'dır."
Öğretmen gülümsemiş:
"Aferin sana Ayşe, doğru bildin. Peki, Ankara'nın başkenti nedir?"
Ayşe biraz düşünmüş ve sonra cevap vermiş:
"Öğretmenim, Ankara'nın başkenti de Ankara'dır."
Öğretmen şaşırmış:
"Ayşe, Ankara'nın başkenti nasıl Ankara olabilir?"
Ayşe cevap vermiş:
"Öğretmenim, babam da Ankaralı ve o her zaman 'Ankara'nın başkenti Ankara'dır' der."
Bu fıkralar, 1. sınıf öğrencilerinin ilgisini çekecek ve onları düşündürecek şekilde hazırlanmıştır. Fıkraları okurken veya anlatırken, çocuklarla birlikte kahkahalar atabilir ve fıkralardaki mesajlar üzerine konuşabilirsiniz.
Fıkra 3: Daldan Düşen Hoca
Hoca ormana gitmiş.
Oturmuş bir dalın üstüne, başlamış kesmeye.
Aşağıdan geçen bir yolcu Hoca’ya seslenmiş:
- Be adam! İnsan oturduğu dalı keser mi?
Şimdi düşeceksin. Hoca adama aldırmamış; işine devam etmiş. Az sonra dal kırılmış. Hoca, cumburlop düşmüş. Düştüğü yerden perişan seslenmiş:
- Düşeceğimi bildin ne zaman öleceğimi de söyle bari.!
Fıkra 4: Konuşmayanlar
Hayat bilgisi dersinde öğretmen sordu:
- Balıklar neden konuşmaz?
Funda parmak kadırdı:
- Öğretmenim, siz de başınızı suya soksanız konuşamazsınız.
Fıkra 5 : Baba
Birinci sınıfa başlayan çocuklara öğretmen, babalarının mesleklerini soruyordu:
-Söyle bakalım Tuna, baban ne iş yapıyor?
Tuna:
-Otobüsleri kaldırıyor efendim, dedi.
Bir sıra önde oturan bir çocuk yanındaki arkadaşına yavaşça sordu:
-Pek iyi anlayamadım, neymiş babası?
Arkadaşı büyük bir saflıkla cevap verdi:
-Vinçmiş, vinç!