Atasözleri, Türkçenin zengin kelime hazinesinin ve kültürünün birer parçasıdır. Geçmişten günümüze kadar ulaşan bu özlü sözler, tecrübeleri, nasihatleri ve yaşamın gerçeklerini aktarır. Beş rakamı da atasözlerinde sıklıkla kullanılan bir sayıdır. Bu yazıda, beş ile ilgili atasözlerini ve anlamlarını inceleyeceğiz.
Beş ile ilgili Atasözleri ve Anlamları
Beş para etmez, hiçbir değeri yok, işe yaramaz.
Beş parmağın hangisini kessen acımaz? insan evlatlarını birbirinden ayırt etmez, hangisine zarar gelse aynı üzüntüyü duyar.
Beş parmak (parmağın) bir (biri) olmaz, belirli bir insan topluluğu içinde benzerlikler olabileceği gibi farklılıklar da olabilir.
Beş tavuğa bir horoz yeter, birçok kadını yönetmek veya korumak için bir erkek yeter.
Deve büyüktür amma beşini bir eşek yeder, insan görünüşte büyük olmakla akıl büyük olmaz, bir akıllı birçok az akıllıyı arkasından sürükler.
Beş ile ilgili Deyimler ve Anlamları
Aklı bir (beş) karış yukarıda (havada) olmak, değişik sebeplerden dolayı dengeli düşünemez durumda olmak.
Beş aşağı beş yukarı, üç aşağı, beş yukarı.
Beş para almamak, hiç para almamak.
Beş para etmez, 'hiçbir değeri yok, işe yaramaz' anlamında kullanılan bir söz: 'Doktorun oğlu imtihansız geçmek değil, ağzı ile kuş tutsa bile beş para etmez.' -A. H. Çelebi.
Beş paralık etmek, zor durumda bırakmak, dile düşürmek, rezil etmek.
Beş paralık olmak, zor durumda kalmak, dile düşmek, rezil olmak: Yaptığı bu hatadan dolayı onuru beş paralık oldu.
Beş parasız kalmak, harcayacak parası olmamak: 'Kış hâlâ çok zordu. Beş parasız kalındığı günler sürüp gidiyordu çünkü.' -A. Kutlu.
Bire beş katmak, bire bin katmak: 'Rahmi'nin neyi var neyi yoksa özellikle de son zamanda aldıklarını, bire beş katarak sayanlar ... çıktı.' -T. Buğra.
Ciğeri beş (on) para etmemek, değersiz, aşağılık bir kimse olmak: 'Önüme hiç kimse duramaz bunun için, ciğeri on para etmez adam onlar.' -K. Korcan.
Şeşi beş görmek, alay yanlış görmek: 'Asıl âşığın gözü şeşi beş görür, kulağı Mısır'daki sağır sultanın duyduğunu bile duymaz.' -R. H. Karay.
Üç aşağı beş yukarı, yaklaşık olarak, az bir farkla: 'Üç aşağı beş yukarı anlaştık sayılır.' -S. F. Abasıyanık.
Üç aşağı beş yukarı dolaşmak, kararsızlık içinde, düşünerek, bir karara varmaya çalışarak gezinmek.
Üçe beşe bakmamak, fiyat üzerinde küçük farkları önemsememek.
Beş ile İlgili Atasözlerinin Önemi
Atasözleri, dilimizin ve kültürümüzün zenginliğini yansıtan önemli unsurlardır. Beş sayısıyla ilgili atasözleri de, hem günlük yaşamda hem de edebi eserlerde sıkça kullanılır. Bu atasözleri, toplumsal değerlerimizi ve hayat tecrübelerimizi nesiller boyu aktarır.
Beş sayısıyla ilgili atasözlerini öğrenmek, dilimizi daha etkili ve anlamlı kullanmamıza yardımcı olur. Ayrıca, bu atasözleri aracılığıyla atalarımızın bilgeliğini ve hayat görüşlerini daha iyi anlayabiliriz.
Sonuç olarak, beş sayısıyla ilgili atasözleri ve anlamları, dilimizin ve kültürümüzün derinliklerinde yer alan önemli değerlerdir. Bu atasözlerini bilmek ve kullanmak, kültürel mirasımızı yaşatmamıza katkıda bulunur.