Atasözleri, toplumların kültürel mirasını ve yaşam tecrübelerini yansıtan kısa ve özlü sözlerdir. "Üç" sayısı da, birçok atasözünde kullanılarak çeşitli anlamlar taşır. İşte üç ile ilgili bazı atasözleri ve anlamları:
Türkçede üç sayısının geçtiği birçok atasözü bulunmaktadır. Bu atasözleri, genellikle tecrübelere ve gözlemlere dayanan öğütler ve dersler içerir. En bilinen üç ile ilgili atasözlerinden bazıları şunlardır:
Üç ile ilgili Atasözleri ve Anlamları
Er oyunu üçe kadar, birinci ve ikinci denemede başarılamayan iş için son kez üçüncü deneme yapılmalıdır.
Misafir üç gün misafirdir, misafir bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur ne de misafir uzun kaldım diye üzülür ama üç günden sonrası her ikisi için de sıkıcı olur.
Misafirlik üç gündür, misafir bir yerde üç gün kalırsa ne ev sahibi bunu fazla bulur ne de misafir uzun kaldım diye üzülür ama üç günden sonrası her ikisi için de sıkıcı olur.
Üç göç, bir yangın yerini tutar, bir yerden başka bir yere taşınırken bazı eşya kırılır, dökülür, kaybolur, birçok kez taşınma sonunda bu eşya yangın artığına döner.
Üç ile ilgili Deyimler ve Anlamları
(iş) üç nalla bir ata kaldı, eline önemsiz bir imkân geçtiğinde büyük işlerin düşüne kapılanlar için söylenen bir söz.
İşi üç nalla bir ata kalmak, eline önemsiz bir imkân geçtiğinde büyük işlerin düşüne kapılanlar için söylenen bir söz.
Saat bir (iki, üç ...) yönünde, saat başlarını söyleyerek hedefi yön açısından belirlemek için kullanılan bir söz.
Üç aşağı beş yukarı, yaklaşık olarak, az bir farkla: 'Üç aşağı beş yukarı anlaştık sayılır.' -S. F. Abasıyanık.
Üç aşağı beş yukarı dolaşmak, kararsızlık içinde, düşünerek, bir karara varmaya çalışarak gezinmek.
Üç buçuk atmak, argo çok korkmak.
Üç günlük ömür, ömrün kısalığını anlatan bir söz.
Üç maymunu oynamak, gördüğü ve duyduğu bir olay hakkında görmemiş, duymamış ve söylememiş olduğunu belirtmek.
Üçe beşe bakmamak, fiyat üzerinde küçük farkları önemsememek.