6. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 106-107-110-112-116-117 Cevapları
Sayfa 106 Cevapları
1. Medine’ye hicretten sonra İslam dininin yayılışı nasıl olmuştur? Bu konuda neler biliyorsunuz?
Cevap: Medine’ye hicretten sonra İslam’ın yayılışı hız kazanmıştır. Müslümanlar, burada özgür bir şekilde dinlerini yaşama imkânı bulmuş ve Medine halkı İslam’a büyük ilgi göstermiştir. Hz. Muhammed (s.a.v.), burada Medine Sözleşmesini yaparak toplumsal barışı sağlamış, Müslümanlar ile Yahudiler ve diğer topluluklar arasında adaletli bir düzen kurmuştur. Ayrıca, çevre kabileler ve devletler İslam’a davet edilmiş, yapılan mektuplar ve elçiler aracılığıyla İslam’ın mesajı farklı bölgelere yayılmıştır.
2. Medine ve Mescid-i Nebi hakkında neler biliyorsunuz? Sizce Hz. Muhammed (s.a.v.), Medine’de bir mescit yaptırmaya neden ihtiyaç duymuş olabilir?
Cevap: Medine, İslam’ın yayılmaya başladığı ve Müslümanların bir araya gelerek toplumsal düzen kurduğu önemli bir şehirdir. Mescid-i Nebi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ve sahabeler tarafından inşa edilen, ibadet edilen, eğitim verilen ve toplumsal meselelerin görüşüldüğü bir merkez haline gelmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.), Müslümanların bir araya gelerek ibadet edebileceği, ilim öğrenebileceği ve danışmalarda bulunabileceği bir alan oluşturmak için mescit yaptırmaya ihtiyaç duymuştur.
Sayfa 107 Etkinlik Cevapları
Soru: Ayet ve hadisten çıkarılabilecek mesajlar nelerdir?
Cevap: Yukarıdaki ayetler ve hadis, ilmin ve öğrenmenin İslam’daki önemini vurgulamaktadır. Bilgi sahibi olmanın, akıl ve hikmetle hareket etmenin insanı üstün kılacağı belirtilmiştir.
Çıkarılabilecek sonuçlar:
- İlim öğrenmek farzdır ve Allah’ın rızasını kazanmaya vesiledir.
- Bilgi sahibi olanlar, bilmeyenlerden üstündür.
- İlim, insanın Allah’a olan bağlılığını ve saygısını artırır.
- Gerçek anlamda başarı ve hikmet, öğrenmeye açık olmaktan geçer.
- Eğitim ve öğretim, toplumların gelişmesini ve adaletin sağlanmasını mümkün kılar.
Sayfa 110 Etkinlik Cevapları
Soru: Uhud Savaşı niçin başarısızlıkla sonuçlanmış olabilir? Sizce bu savaşta Müslümanların hataları nelerdir?
Cevap: Uhud Savaşı’nda Müslümanların başarısız olmasının en büyük sebebi, okçuların emre itaatsizliği olmuştur. Hz. Muhammed (s.a.v.), Uhud Dağı’ndaki okçulara yerlerini terk etmemelerini söylemişti. Ancak bazı sahabeler, savaşın kazanıldığını düşünerek yerlerini terk etti ve bu durum düşmana avantaj sağladı. Müşrikler, dağın etrafından dolanarak saldırıya geçti ve Müslümanları zor durumda bıraktı.
Hatalar:
- Disiplin eksikliği ve Peygamber’in (s.a.v.) emirlerine tam uyulmaması.
- Düşmanın stratejik hamlelerinin göz ardı edilmesi.
- Zafer kazanıldığını düşünerek gevşeklik gösterilmesi.
Sayfa 112 Etkinlik Cevapları
Soru: Hz. Muhammed’in (s.a.v.), Fars Hükümdarı Kisra’ya gönderdiği İslam’a davet mektubundan çıkarılabilecek ilkeler nelerdir?
- Evrensellik İlkesi: Hz. Muhammed (s.a.v.), sadece Araplara değil, tüm insanlara gönderilmiş bir peygamberdir.
- Tebliğ Sorumluluğu: Peygamberimiz (s.a.v.), insanları İslam’a davet etmekle yükümlüdür.
- İmanın Önemi: Mektupta, İslam’ın temel inanç esaslarına vurgu yapılmıştır.
- Barışçıl Davet: Peygamberimiz (s.a.v.), İslam’ı barışçıl bir şekilde insanlara sunmuştur.
- Kişisel Sorumluluk: Kisra’nın daveti kabul etmemesi durumunda, halkının günahlarının da ona yükleneceği belirtilmiştir.
Sayfa 116 Etkinlik Cevapları
Soru: Veda Hutbesi’nden çıkarılabilecek evrensel ilkeler nelerdir?
Cevap: Veda Hutbesi, insan hakları, eşitlik ve adalet gibi önemli konulara değinen evrensel bir bildirge niteliğindedir.
Veda Hutbesi’nden çıkarılabilecek ilkeler:
- İnsan Hakları: “Arabın Acem’e, Acem’in de Arap’a üstünlüğü yoktur.”
- Kadın Hakları: “Kadınlar, Allah’ın size bir emanetidir.”
- Kul Hakkı: “Kimseye haksızlık etmeyin, kimseye zulmetmeyin.”
- Faiz ve Adaletsizlik Yasağı: “Faiz kaldırılmıştır, haksız kazanç haramdır.”
- Emanet ve Güven: “Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir.”
- İslam’ın Bütün İnsanlara Tebliği: “Size bir emanet bırakıyorum: Allah’ın kitabı ve sünnetim.”
Sayfa 117 Etkinlik Cevapları
Soru: Siz Hz. Peygamber (s.a.v.) döneminde yaşayıp onun vefatına şahit olsaydınız neler hisseder, nasıl davranırdınız?
Cevap: Hz. Peygamber’in (s.a.v.) vefatı, sahabeler ve tüm Müslümanlar için derin bir üzüntü kaynağı olmuştur. Eğer o dönemde yaşasaydım, şu duyguları hissederdim:
- Büyük bir hüzün ve yalnızlık hissi: O’nun vefatı, sanki bir babanın evladını terk etmesi gibi olurdu.
- Sorumluluk bilinci: Onun bıraktığı mirası en iyi şekilde yaşamak için çaba gösterirdim.
- Sabır ve metanet: Peygamberimiz (s.a.v.), sabrın önemini vurgulamıştır. Bu yüzden onun sünnetine uyarak sabırlı olmaya çalışırdım.
- Onun öğretilerini yaşatma arzusu: O’nun ahlâkını, adaletini ve sevgisini tüm insanlara anlatmaya devam ederdim.
Sonuç olarak, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in vefatı, sadece sahabeler için değil, tüm Müslümanlar için büyük bir kayıp olmuştur. Ancak, onun getirdiği değerleri yaşatmak ve İslam’ı en güzel şekilde temsil etmek, bizler için en büyük görevdir.