Ara Değerlendirme 2
Mali asıllı bir futbolcu. 20’li yaslarında Islam’ı kabul eden sporcu, fakir çocuklardan etkilenerek onlar için bir vakıf kurdu. Kurdugu köy ile yüzlerce çocuk için umut oldu. Ispanya’da bir caminin yıkılmasını engelleyip caminin bulundugu yeri satın aldı ve bu yeri Müslümanlara devretti.
1. Frederic Oumar Kanoute’nin örnek davranışları kendisine nasıl bir fayda sağlamış olabilir? Tartışınız.
Cevap: Frederic Oumar Kanoute’nin fakir çocuklar için vakıf kurması ve bir camiyi kurtarmak için yer satın alması gibi örnek davranışları, ona hem manevi huzur hem de toplum içinde saygınlık kazandırmıştır. Bu tür davranışlar, insanın Allah katında sevap kazanmasına vesile olduğu gibi, diğer insanlara da ilham verir. Kanoute, yaptığı iyiliklerle yalnızca kendi ahiretini güzelleştirmekle kalmamış, aynı zamanda insanlara örnek olarak toplumsal fayda sağlamıştır.
2. Frederic Oumar Kanoute’nin örnek tutum ve davranışlarının topluma etkileri nelerdir?
Cevap: Kanoute’nin örnek davranışları, topluma yardımlaşma ve dayanışma bilinci kazandırmıştır. Fakir çocuklara yönelik kurduğu vakıf, ihtiyaç sahiplerinin hayatını kolaylaştırarak onların geleceğe umutla bakmalarını sağlamıştır. Ayrıca, bir caminin yıkılmasını engelleyerek dini ve kültürel değerlerin korunmasına katkıda bulunmuştur. Bu davranışlar, toplumun birlik ve beraberliğini artırırken, yardımlaşmanın önemini göstermiştir.
3. Futbolcunun bu tavrından yola çıkarak kendi yaşantınızda ölçülü davranmak için neler yapmanız gerektiğini anlatınız.
Cevap: Kanoute’nin ölçülü ve yardımsever tavrından yola çıkarak günlük yaşamda israf etmekten kaçınmalı, ihtiyaç sahiplerine yardım etmeli ve elimizdeki imkanları toplumun faydasına sunmalıyız. Ölçülü davranış, aşırıya kaçmadan dengeli bir yaşam sürmeyi ve başkalarının haklarına saygı göstermeyi gerektirir. Örneğin, gereksiz harcamalardan kaçınıp tasarruf yaparak başkalarına destek olabiliriz.
4. Aşağıdaki görselleri inceleyerek davranışlarda ölçülü olmanın önemini kısaca yazınız.
Cevap: Davranışlarda ölçülü olmak, ne israftan ne de cimrilikten yana olmamak anlamına gelir. Örneğin, bir yemeği paylaşmak veya çocuklarla dengeli bir iletişim kurmak, ölçülü olmanın örneklerindendir. Bu tutum, hem bireyin huzurlu bir yaşam sürmesini sağlar hem de toplumsal ilişkileri güçlendirir.