1. Tema Ölçme ve Değerlendirme Soruları
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 71
Soru: Aşağıda verilen metinden yararlanarak 1,2 ve 3. soruları cevaplayınız.
1928 yılına kadar İngiliz bilim insanı Alexander Fleming bakterileri yok etmek üzerine çalışmalar yapar, fakat başarısız olur. Bir gün, tatil dönüşü laboratuvarına geldiğinde içinde farklı bakterilerin bulunduğu petri kabını açık unuttuğunu fark eder. Açık unutulan petri küf mantarı ile dolmuştur. Petri kabını temizlemeye hazırlanan Fleming küf mantarının kenarında bulunan jel kıvamındaki yapıda herhangi bir bakteri topluluğu bulunmadığını fark eder. Oysaki kabın diğer kısımlarında bol miktarda bakteri vardır. Fleming, bakterileri yok eden bu yapının Penicillium notatum adı verilen küf mantarı olduğunu tespit eder. Bu mantarların kenarlarında yer alan jöle kıvamındaki sulu kısma ise penisilin adını verir. Fleming, penisilini küf mantarından ayırmayı başaramaz ve penisilin ile ilgili çalışmalarını 1934 yılında sonlandırır. Konu ile ilgili bir makalesinde ise penisilinin hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini belirtir, ancak genel olarak makalesinde değindiği nokta penisilinin küf mantarına duyarlı bakteriler ile diğer bakterileri birbirinden ayırmasıdır. Penisilinin hastalıkların tedavisinde kullanılması Fleming’den sonra başlar.
İnsanlık küf mantarının iyileştirici özelliğinin olabileceğini Fleming’den çok daha önce düşünmüştür. Örneğin Antik Mısır’da insanlar yaraların üzerine enfeksiyon kapmamaları için lapa haline getirilen küflü ekmek sürülerek tedavi edilmeye çalışırlarmış. Fleming’in çalışmalarını inceleyen İngiliz bilim insanları Howard Florey ve Ernst Chain 1939 yılında laboratuvar ortamında penisilini saflaştırmayı başarır.
1940 yılında farelerle yaptıkları deneyde penisilin antibiyotiğinin enfeksiyon kapmış fareleri iyileştirdiği sonucuna ulaşırlar. 1941 yılında ise ilaç ilk defa bir insan üzerinde kullanılır. Hastada iyileşme gözlemlenir, ancak yeteri kadar penisilin üre- tilemediği için hastalık yeniden nükseder. Daha sonra yapılan çalışmalarda araştırmacılar birden fazla insanı tedavi etmeye yetecek kadar penisilin üretmeyi başarır ve bu şekilde benzer özellikteki hastaları iyileştirirler.
Fleming, Florey ve Chain bu konuda yaptıkları önemli çalışmalar sayesinde 1945 yılında Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldüler.
1. Soru: Alexander Fleming’in penisilin keşfi sadece tesadüflerle açıklanabilir mi? Alexander Fleming’in bu beklenmedik sonuçları değerlendirme yeteneği, bilim insanlarının hangi özellikleriyle ilgilidir? Yazınız.
Cevap: Bilimsel gelişmeler sadece tesadüflerle açıklanamaz. Fleming’in petri kabını temizlemeden önce gözlem yapması, bilim insanının gözlem yeteneği ve merak duygusunun önemini ortaya koyar. Bilim insanları, tesadüfî olayların arkasında bilimsel gerçekleri arar ve olayların sebeplerini anlamaya çalışırlar.
2. Soru: Bilimsel çalışmalarda ve uzun vadeli araştırmaların başarılı olmasında sürekliliğin neden gerekli olduğunu açıklayınız.
Cevap: Bilimsel çalışmalarda süreklilik, yeni keşiflerin önünü açar. Uzun süreli araştırmaların başarıya ulaşmasında, sürekli çalışma ve kararlılıkla ilerlemek kritik önem taşır. Süreklilik, araştırmaların eksiksiz tamamlanmasını sağlar.
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 72
3. Soru: Biyolojide önemli dönüm noktalarından biri olan penisilinin keşfi gerçekleşmeseydi tıp ve bilim dünyasındaki etkileri nasıl olurdu? Bu durum toplum sağlığı üzerinde ne gibi sonuçlar doğururdu? Açıklayınız.
Cevap: Penisilinin keşfi gerçekleşmeseydi, enfeksiyon hastalıklarından ölüm oranları çok daha yüksek olurdu. Sepsis, pnömoni ve tüberküloz gibi hastalıklar yaygın olur, cerrahi işlemler daha riskli hale gelirdi. Basit yaralanmalar bile ciddi komplikasyonlara neden olurdu ve modern tıbbın pek çok başarısı mümkün olamazdı.
Aşağıda verilen metin ve grafiklerden faydalanarak 4, 5, 6 ve 7. soruları cevaplayınız.
Cevap: Bu etkinliğin cevabı diğer sayfadadır. (Bkz. Sayfa 73)
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 73
4. Soru: Bu örnekte bilimsel çalışma basamaklarının aşağıdaki unsurlarını yazınız.
a) Soru: Avcı çeşitliliği lepisteslerin renk desenlerini etkiler mi?
b) Hipotez: Dişi lepistesler, parlak renk desenli erkekleri tercih eder.
c) Tahmin: Parlak renkli lepistesler zamanla artacaktır.
d) Kontrol grubu: Kaynak popülasyon (sazancıkların bulunduğu havuz).
e) Deney grubu: Turna balıklarının bulunduğu havuzdaki popülasyon.
5. Soru: Bu deneyin sonuçları hakkında aşağıdaki çıkarımlardan hangisi doğru olabilir?
I. Nakledilen lepistes popülasyonundaki erkeklerde benek sayısında ve beneklerin kapladığı alanda belirgin bir artış gözlemlenmiştir.
II. Nakledilen lepistes popülasyonundaki erkeklerde benek sayısında ve beneklerin kapladığı alanda belirgin bir azalma gözlemlenmiştir.
III. Nakledilen lepistes popülasyonundaki erkeklerin benek sayısı artmış ancak beneklerin kapladığı toplam alanda bir azalma gözlemlenmiştir.
IV. Nakledilen lepistes popülasyonundaki erkeklerin benek sayısı azalmış fakat beneklerin kapladığı toplam alanda bir artış gözlemlenmiştir.
V. Nakledilen lepistes popülasyonundaki erkeklerin benek sayısı ve beneklerin kapladığı alanda herhangi bir değişiklik gözlemlenmemiştir.
Cevap: I seçeneğidir.
6. Soru: 22 ay sonra sazancıklar nakledilen popülasyondan lepistes kaynak havuzuna döndürülürse ne olacağına yönelik tahmininizi yazınız.
Cevap: Sazancıkların geri dönmesiyle rekabet artar ve besin kaynakları azalır. Bu durum, lepistes popülasyonunun azalmasına ve ekosistemin dengesinde değişikliklere yol açabilir.
7. Soru: Yukarıdaki bilimsel araştırmada bilimin doğasının hangi özellikleri incelenmiştir? Yazınız.
Cevap: Bilimsel bilgi gözleme ve çıkarıma dayanır ve bu bilgilerin özgün olması önemlidir.
8. Soru: Aşağıdaki metinden yararlanarak 8, 9, 10 ve 11. soruları cevaplayınız.
Cevap: Bu etkinliğin cevabı diğer sayfadadır. (Bkz. Sayfa 74)
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 74
8. Soru: B’nin deney sonuçlarını değerlendirirken verilerin bir kısmını referans göstermeden kullanması etik bir ihlaldir. B, veri kullanımında etik sorumlulukları göz önünde bulundurarak nasıl bir yaklaşım izlemeliydi? Açıklayınız.
Cevap: B, verilerin doğru şekilde referans gösterilmesini sağlamalıdır. Çalışmayı yürütürken kaynakları açıkça belirtmeli ve diğer araştırmacıların katkılarını takdir etmelidir. Bu, bilimsel dürüstlük ve güvenilirlik açısından zorunludur.
9. Soru: Verilen örnek olayda başka hangi etik ihlaller mevcuttur? Yazınız.
Cevap: EB, A’yı araştırmacı olarak göstermesiyle bilimsel dürüstlüğü ihlal etmiştir. Ayrıca, deney sonuçlarını manipüle etme girişimi araştırmanın güvenilirliğini sarsar ve yayının etik kurallara aykırı olmasına yol açar.
10. Soru: Metinde verilen etik ihlallerin bilimsel araştırmalara olan etkileri neler olabilir? Yazınız.
Metinde verilen etik ihlallerin bilimsel araştırmalara etkileri:
➢ B, deney sonuçlarını manipüle etmek veya değiştirmek gibi yanlış bir yaklaşım yerine, elde ettiği sonuçları dürüstçe rapor etmelidir. Bilimsel araştırmalarda doğruluk ve güvenilirlik esastır ve verilerin manipüle edilmesi bilimsel süreci zedeler.
➢ A projeden ayrılmıştır. B’nin çalışmayı tek başına yürütmesine rağmen gerçek dışı bir şekilde A’yı araştırmacı olarak göstermesi, bilimsel dürüstlüğe zarar verir.
➢ Makale bir bilim dergisine gönderilirken derginin yayın etik kurallarına uygun davranılmalıdır. Veri kullanımı, yazar katkıları ve diğer etik konular hakkında derginin kurallarını dikkate almak önemlidir.
➢ B, bu adımları takip ederek bilimsel dürüstlüğü koruyabilir ve veri kullanımında etik sorumlulukları göz önünde bulundurabilir. Bu hem B’nin kendi itibarını korumasına hem de bilimsel topluluğa katkı sağlamasına yardımcı olacaktır.
11. Soru: Araştırmacıların etik standartlara uygun davranmalarının bilim insanlarının güvenilirlikleri ve itibarları üzerindeki etkileri neler olabilir? Açıklayınız.
Cevap: Etik standartlara uyan bilim insanları, topluma güven ve itibar kazandırır. Bu durum, bilimsel bilginin yayılmasını ve bilim insanlarına duyulan saygının artmasını sağlar.
12. Soru: Aşağıdaki senaryoyu dikkatlice okuyunuz ve 12, 13 ve 14. soruları yanıtlayınız.
Cevap: Bu etkinliğin cevabı diğer sayfadadır. (Bkz. Sayfa 75)
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 75
üreme şansını artıran türe özgü kalıtsal olmayan özelliklerin tümüdür.
Emel: Sindirim ve solunum olayları anabolik, fotosentez ise katabolik olaylardır.
Duygu: Virüsler tüketici olarak beslenen canlılardır.
Öğrencilerin verdiği cevaplara göre aşağıdaki soruları cevaplayınız.
12. Soru: Hangi öğrencilerin verdiği cevaplar doğrudur?
Cevap: Gökhan, Seda ve Esra’nın verdiği cevaplar doğrudur.
13. Soru: Hangi öğrencilerin cevapları kısmen doğrudur? Bu öğrencilerin cevaplarındaki hatalı kısımları düzeltiniz.
Cevap: İlyas’ın adaptasyon tanımı doğrudur, ancak adaptasyonun kalıtsal olmayan bir özellik olduğunu söylemesi yanlıştır. Doğru ifade: Adaptasyon, kalıtsal özelliklerin çevreye uyumu artırmasıdır.
14. Soru: Hangi öğrencilerin cevapları tamamen hatalıdır? Bu öğrencilerin verdikleri cevapların doğrusunu yazınız.
Çetin, Emel ve Duygu’nun verdiği cevaplar tamamen hatalıdır. Doğru cevaplar;
- Çetin: Üreme, bazı canlılarda eşeyli bazı canlılarda eşeysizdir.
- Emel: Sindirim ve solunum katabolik, fotosentez anabolik bir süreçtir.
- Duygu: Virüslerin beslenme olayı bulunmaz, bu nedenle tüketici veya üretici olarak sınıflandırılamazlar.
Aşağıda verilen metinden ve bazı canlıların taksonomik ve kromozomal bileşenlerinin verildiği tablodan yararlanarak 15,16, 17 ve18. soruları cevaplayınız.
Canlıların sınıflandırılmasında, kalıtsal olarak ortak karakterlere sahip, kendi aralarında verimli döl verebilen yavrular elde edilen bireylerin oluşturduğu canlı grubu, diğer ifadeyle tür temel sınıflandırma birimidir. Türlerin adlandırmaları binominal (ikili) olarak yapılır. Tür isimlerinde birinci kelime cins adı, ikinci kelime ise tamamlayıcı adı ifade eder. Cins adının ilk harfi büyük, diğerleri ise küçük yazılır. Bu iki kelimeyle ifade edilen tür isimleri eğik (italik) yazılarak verilir.
Cevap: Bu etkinliğin cevabı diğer sayfadadır. (Bkz. Sayfa 76)
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 76
15. Soru: Filogenetik sınıflandırmaya göre tabloda kaç farklı tür, cins ve aileye ait canlı örneği yer almaktadır? Açıklayınız.
Cevap: 6 tür, 4 cins ve 3 aile bulunur. İki kelime ile adlandırılanlar tür isimleridir. Tür isimlerin ilk isimleri türün ait olduğu cinleri gösterir.
16. Soru: Tablodaki canlılardan hangilerinin aynı takıma ait olduğunu gerekçesiyle yazınız.
Cevap: Pinus nigra ve Pinus pinea aynı familyadadır. Benzer şekilde, Vulpes zerda ve Vulpes vulpes aynı takımdadır.
17. Soru: Tablodaki canlılardan hangileri çiftleştiklerinde verimli döl oluşturabilir? Sebebini açıklayınız.
Cevap: Tablodaki canlılar arasında aynı türden olan yoktur, bu yüzden verimli döl oluşmaz.
18. Soru: Tabloda verilen türlerden hangilerinde protein benzerliğinin daha fazla olduğunu yazınız.
Cevap: Pinus nigra ile Pinus pinea ve Vulpes zerda ile Vulpes vulpes türlerinin protein benzerliği yüksektir.
Aşağıda verilen metinden yararlanarak 19, 20 ve 21. soruları cevaplayınız.
MARS’TA YAŞAM VAR MI?
Mars yüzeyinin canlıların yaşamlarını sürdürebilmeleri için oldukça ağır koşullara sahip olduğu biliniyor. Kutuplarında -150 °C sıcaklıklar görülebilirken ortalama yüzey sıcaklığı -65 °C olan Mars oldukça düşük bir atmosfer yoğunluğuna sahiptir. Dünya’nın yaklaşık %1’i kadar yoğun olan atmosferi büyük oranda karbondioksitin yanında azot, argon, oksijen ve karbonmonoksit gazlarını da içerir. Kutuplarında karbondioksitten ve sudan oluşan buzullar bulunur. Yapılan araştırmalardan elde edilen bulgularda Mars’ın birkaç milyar yıl önce yeraltı mikroorganizmalarına ev sahipliği yapmış olabileceği düşünülüyor.
Cevap: Bu etkinliğin cevabı diğer sayfadadır. (Bkz. Sayfa 77)
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 77
Mars’ın ıssız yüzeyi ve kraterlerinde bir zamanlar (ilkin atmosfere sahip olunduğu dönem) su ve akarsuların olduğu ve bu durumun canlı formları barındırmaya elverişli olabileceği düşünülüyor. Bir başka görüşe göre de bir zamanlar Mars’ta var olduğu düşünülen canlılar atmosferden hidrojen çekerek ve metan salınımını artırarak küresel bir soğumaya neden olmuş olabilir.
19. Soru: Metinde söz edilen canlının hangi domainlere ait olabileceğini nedenleriyle açıklayınız.
Cevap: Metinde bahsi geçen canlılar bakteri ya da arke olabilir. Mars gibi zorlu ve ekstrem koşullarda arke ve bakteri gibi dayanıklı canlı türlerinin yaşayabilme olasılığı yüksektir.
20. Soru: Metinde anlatılan canlının iki halkasal kromozom ve plazmit içerdiği, zarla çevrili yapılar içermediği, ekstrem koşullarda yaşayabildiği ve antibiyotiklere karşı direnç gösterdiği bilgisi bu canlıyı sınıflandırmak için yeterli midir? Açıklayınız.
Cevap: Yeterli değildir çünkü hem bakteriler hem de arkeler bu özelliklere sahiptir. Daha ayrıntılı analizlerle farklılıklarının belirlenmesi gerekir.
21. Soru: Bilim insanları Mars’ta yaşamın kanıtlarını araştırmak için belirledikleri kraterlerde çalışmalarını yoğunlaştırmışlardır. Bilim insanlarının buz kütleleri bulunan kutuplar ya da Mars’ın yüzeyi yerine kraterleri seçmelerinin nedenini açıklayınız.
Cevap: Mars yüzeyindeki gündüz ve gece sıcaklık değişim aralığı çok geniş olduğundan Mars yüzeyi çalışmak için elverişli değildir. Kutuplar ise yüzeyden çok daha soğuk olduğu için orada çalışmak neredeyse imkansızdır. Ancak krater bölgelerinde nispeten çalışmaya elverişli alanların oluştuğu ve yaşamın buralarda olabileceği düşünüldüğünden araştırmacılar krater bölgelerinde çalışmalarını yoğunlaştırmıştır.
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 78
Aşağıdaki tablodan faydalanarak 22 ve 23. soruları cevaplayınız.
Soru: Tabloda yer alan hayvanların sınıflandırılmasında verilen özellikler içinden hangisi tablodaki tüm hayvanların aynı grupta yer almasını sağlar?
Cevap: Notokorda sahip olma özelliği tablodaki tüm hayvanlar için ortaktır.
9. Sınıf Biyoloji Ders Kitabı Cevapları Meb Yayınları Sayfa 79
23. Soru: Tabloda yer alan özelliklerden D ve E sütunu yer değiştirseydi tablodaki hayvanların sınıflandırmadaki yerleri ile ilgili aşağıdaki yorumların hangisi doğru olurdu?
A) Akbaba yavrularını sütle besler denilebilirdi.
B) Akbaba ve koyun amniyon keseliler grubunda olmazdı.
C) Komodo ejderi ve akbaba daha yakın akraba türler hâline gelirdi.
D) Akbaba ve koyunun omurgalıların sınıflandırılmasındaki yerleri değişmezdi.
E) Koyunun yavrularını sütle beslemek dışında başka ayırt edici özelliği kalmazdı.
Cevap: D
Aşağıdaki metinden yararlanarak 24. soruyu cevaplayınız.
Biyolojik çeşitlilik; bitkiler, hayvanlar, mantarlar, mikroorganizmalar gibi tüm canlıları, bunların oluşturdukları ekosistemleri ve içinde yaşadıkları alanları kapsar.
Genetik çeşitlilik, tür ve ekosistem çeşitliliği biyoçeşitliliğin temel unsurlarıdır. Eko- sistem, komüniteyi oluşturan tüm canlıların canlı ve cansız varlıklarla etkileşimidir.
Ekosistem çeşitliliği farklı ekosistem türlerinin varlığını gösterir. Bir coğrafyada farklı koşulları sunan birçok ekosistem çeşidinin bulunması, zengin tür topluluklarının neslinin sürdürmesini güvence altına alır.
24. Soru: Türkiye’nin biyolojik zenginliği ile ilgili bazı bilgiler aşağıda verilmiştir. Bunlardan hangisi veya hangileri Türkiye’nin ekosistem çeşitliliğini ifade etmektedir? Boş bırakılan bölümleri işaretleyiniz.
() Türkiye’de yapılan arkeolojik kazılardan elde edilen bulgulara göre tahıl tarımı yaklaşık 10.000 yıl önce Anadolu’da başlamıştır.
(✓) Türkiye kıtalar arasında köprü durumunda olduğu için coğrafi özellikler ve iklim kısa mesafelerde değişmektedir.
() Türkiye birçok bitki türü için köken ve/veya çeşitlilik merkezidir.
(✓) Türkiye sahip olduğu tarım alanları, ormanları, dağları, stepleri, sulak alanları, kıyıları ve denizleri ile pek çok farklı coğrafi alan ve bunların kombinasyonlarını içermektedir.
() Türkiye güncel veriler ışığında bünyesindeki 3.500 kadarı endemik, yaklaşık 10.000 tohumlu bitki türüne, toplamda 12.000 civarında bitki çeşidine ev sahipliği yapmaktadır ve bitki türlerinin çeşitliliği bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biridir.
() Türkiye’nin fauna (belirli bir bölgede yaşayan hayvan türlerinin tamamı) çeşitliliği ılıman kuşak ülkeleriyle kıyaslanacak ölçüde zengindir.