Sayfa 32 Ders İçi Çalışma Cevapları
İstiklal Marşı ve Geri Gelen Mektup adlı şiirlerden alınan dizeleri okuyarak verilen çalışmayı yapınız.
Dizelerin Sizi Uyandırdığı Çağrışımlar
İstiklal Marşı: İstiklal Marşı’nda, vatan sevgisi, bağımsızlık, kahramanlık ve fedakârlık duyguları ön plandadır. Mehmet Akif Ersoy'un bu dizelerinde Türk milletinin zorluklar karşısında gösterdiği direniş ve bağımsızlığa olan inancı vurgulanmaktadır. Dizeler, milletin özgürlüğü için mücadele eden şehitler ve onların kutsal sayılan vatan topraklarına duyulan bağlılığı ifade eder.
Geri Gelen Mektup: Geri Gelen Mektup adlı şiirde ise özlem, çaresizlik ve yitirilmiş umutlar öne çıkmaktadır. Dizelerde, sevilen birinin geri dönmemesi, onunla iletişim kurulamaması üzerine duyulan içsel yangın, hasret ve derin bir üzüntü hissedilir. Hüseyin Nihal Atsız, bu dizelerde sevdiği birini kaybetmiş veya ondan haber alamayan birinin duygusal durumunu tasvir etmektedir.
Dizelerin Uyandırdığı Çağrışımların Karşılaştırılması
İstiklal Marşı, daha çok toplumsal bir bilinç ve bağımsızlık mücadelesi çerçevesinde güçlü ve olumlu duygular çağrıştırırken; Geri Gelen Mektup kişisel bir duygusal çatışmayı, özlemi ve kaybedilen birine duyulan hasreti yansıtır. İstiklal Marşı umut ve kahramanlık duygularını beslerken, Geri Gelen Mektup üzüntü, çaresizlik ve içsel bir boşluk hissettiren dizeler barındırmaktadır.
Sayfa 34 Ders İçi Çalışma Cevapları
Sakarya Türküsü adlı şiiri okuyup verilen çalışmayı yapınız.
a) Sakarya Türküsü adlı şiirde dış dünyadaki gerçekliği açıkça dile getiren dizeleri ve bu dizelerdeki gerçeğe uygun iletiyi örnekteki gibi yazınız.
Şiirdeki Dize | Dizedeki Gerçeğe Uygun İleti |
Bir yanda akan benim öbür yanda Sakarya | Sakarya Nehri’nin akması |
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; | Suyun akması |
Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu; | Yunus Emre’nin geçmişte Sakarya Nehri yakınlarında yaşaması |
İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su; | İnsan vücudunun kandan, ırmağın sudan oluşması |
b) Sakarya Türküsü adlı şiirde imgeler yoluyla yoruma açık ifadeler kullanılan dizeleri ve bu dizelerdeki iletinin açıklamasını örnekteki gibi yazınız.
Şiirdeki Dize | Dizedeki İletinin Açıklaması |
Bir yanda akan benim öbür yanda Sakarya | İnsan ömrünün su gibi hızlı akması |
Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir; | Tarihin, yıldızın, insan ve fikrin akması |
Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne, | Nehrin yokuş çıkması |
Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna; | Sakarya Nehri’nin Nil ve Tuna’yla kardeş olması |
Ders İçi Çalışma
Matmazel Noraliya’nın Koltuğu adlı romandan ve Oğlumuz adlı hikâyeden alınan bölümleri okuyup çalışmayı yapınız.
Sayfa 35 Ders İçi Çalışma Cevapları
Okuduğunuz metinlerde insanın psikolojik durumunu ve toplumun özelliklerini anlatan ifadeleri yazınız.
Toplumun Özelliklerini Anlatan İfadeler:
- "Karım, Kur’ân’la vâdedilen mutluluğunu, sanki asırlardan beri boşuna bekliyordu." (II. Metin)
- "Bir şey söylemiyecek misin; bu üçüncü oluyor..." (II. Metin)
- "Ezan okunuyor, diye mırıldandı." (II. Metin)
- "İhtiyar bir tesbih tutan elini ona doğru uzatarak: 'Ben de sana bir şey diyeyim de baba sözüdür, unutma' dedi." (I. Metin)
- "Dükkândan çıkarken ihtiyara içinden selâm verdi." (I. Metin)
İnsanın Ruhsal Durumunu Anlatan İfadeler:
- "Ferit, ihtiyarın yüzüne, sonra önüne baktı." (I. Metin)
- "Kendini bıraktı. Gözlerini yumdu, içini çekti." (I. Metin)
- "Birdenbire içinde bir dağ başı ferahlığı duymuştu." (I. Metin)
- "Karım, kabul edilmiş bir mağlubiyetin iç burkan sessizliğiyle yürüdü." (II. Metin)
- "Fakat mesele bu değildi: Karım beni kayıtsız buluyor ve üzülüyordu." (II. Metin)
Bu ifadeler, bireylerin ruhsal durumlarını ve toplumsal geleneklerin ve değerlerin günlük yaşamlarına nasıl yansıdığını göstermektedir.
Sayfa 36 Ders İçi Çalışma Cevapları
İşte bir örnek çalışma:
Şiir: Cahit Sıtkı Tarancı - "Otuz Beş Yaş"
1. Yaratıcılık ve Hayal Gücüyle İlgili Unsurlar:
- Yaratıcı dil kullanımı: Şair, ölüm ve yaşlanma korkusunu olağanüstü bir hayal gücüyle işler. Şiirdeki metaforlar, insanın hayat yolculuğunu ve bu yolculuktaki kaçınılmaz sonu ustaca resmeder.
- Yaş metaforu: "Otuz Beş" yaşı hayatın tam ortası olarak seçmesi, yaşamın ileriye ve geriye bakıldığı, bir iç hesaplaşma dönemini sembolize eder.
2. İmge, Sembol ve Edebi Sanatlar:
İmgeler:
- "Neylersin ölüm herkesin başında": Ölümün kaçınılmazlığı ve evrenselliği simgelenmiştir.
- "Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder": Otuz beş yaş, insan hayatının yarı noktası olarak imgelemde yer bulur.
- "Dante gibi ortasındayız ömrün": Şair, Dante’nin "İlahi Komedya"sına gönderme yaparak yaşlanma ve ölüm düşüncesini işler.
Semboller:
- Yaşlanma: Otuz beş yaşı, hayatın geriye kalan kısmında bekleyen zorlukların ve ölümün sembolü olarak kullanır.
- Yol: Hayat bir yolculuk olarak sembolize edilmiş, yolun yarısı olarak da otuz beş yaş seçilmiştir.
Edebi Sanatlar:
- Tezat: Gençlik ve yaşlılık, yaşam ve ölüm arasında zıtlıklarla dolu ifadeler yer alır.
- Metafor: "Neylersin ölüm herkesin başında" dizeleri ölümün başımızda duran bir gerçek olduğunu güçlü bir metaforla aktarır.
3. Şiirdeki Açık ve Örtük İletiler:
Açık İleti:
- Yaş otuz beş, yaşamın yarısıdır ve insan bu yaşta iç hesaplaşma yapmaya başlar.
- Ölüm herkesin kaçınılmaz sonudur.
Örtük İleti:
- Gençlik hızla geçer ve insan yaşlanma ve ölüm gerçeğiyle yüzleşmek zorundadır.
- Hayat kısa ve değerli olduğu için her anın kıymeti bilinmelidir.
4. Edebiyatın Diğer Disiplinlerle İlişkisini İçeren Unsurlar:
- Psikoloji: Şair, insanın ölüm korkusu, yaşlanma kaygısı ve hayatın anlamını sorgulaması gibi derin psikolojik konuları işler.
- Tarih: Dante’ye yapılan atıf, sadece bir edebi göndermeden ibaret değildir. Aynı zamanda insanlığın tarih boyunca varoluşsal meselelerle nasıl yüzleştiğini simgeler.
- Felsefe: Şiir, yaşam ve ölüm üzerine felsefi bir düşünceyi işler. İnsan hayatının anlamını sorgular, ölüm karşısında insanın çaresizliği üzerinde durur.
Sayfa 37 Ders İçi Çalışma Cevapları
e) Seçilen Şiirde Meydana Gelen Ses Olayları ve Katkıları:
-
Ünsüz Benzeşmesi (Sertleşmesi): Sert ünsüzlerin sonrasında gelen yumuşak ünsüzlerin sertleşmesiyle oluşur. Bu olay, şiirin ritmini artırır ve söyleyişe daha güçlü bir vurgu katar. Örneğin, "kitap" kelimesine "-ı" eki geldiğinde "kitabı" şeklinde telaffuz edilmesi gibi. Bu, şiirin ritmik yapısını daha sağlam kılar.
-
Ünsüz Yumuşaması: Kelime sonunda bulunan sert ünsüzler, ünlüyle başlayan ek aldığında yumuşar. Bu yumuşama, kelimeler arasındaki bağlantıyı güçlendirir ve şiirdeki melodiyi destekler.
-
Ünlü Daralması: Geniş ünlülerin dar ünlüye dönüşmesiyle oluşan bu olay, şiirdeki telaffuzu daha akıcı hale getirir. Söyleyişin kolaylaşması şiire akıcılık kazandırır.
-
Ünlü Düşmesi: Ünlüyle biten kelimenin sonundaki ünlünün düşmesiyle gerçekleşir. Bu olay, şiirin ahengini korur ve seslerin iç içe geçmesini sağlayarak şiirin daha melodik olmasına yardımcı olur.
-
Ulama: Ünsüzle biten bir kelimenin ardından gelen ünlüyle başlayan kelimeyle birleştirilerek söylenmesiyle gerçekleşir. Bu olay, şiirin duraksamadan akmasını sağlar, seslerin akıcı bir biçimde birbirine bağlanmasına yardımcı olur.
Şiire Katkıları:
- Ses olayları, şiirin melodik ve ritmik yapısını güçlendirir.
- Şiirsel ahengi artırarak duygunun yoğun biçimde aktarılmasını sağlar.
- Şiirin anlamını ve anlatımını daha etkili kılar, okurun zihninde güçlü bir etki bırakır.
- Şiirin doğal akışını bozmadan, söyleyişte pürüzsüz bir deneyim sunar.
f) Şiirin Temasının Farklı Bir Sanat Dalıyla İfadesi:
Şiirin teması resim, müzik ya da tiyatro gibi sanat dallarıyla yeniden ifade edilebilir:
-
Müzik: Şiirin ruh hali, bir müzik bestesiyle duygusal derinliği artırılarak ifade edilebilir. Örneğin, hüzünlü bir şiir yavaş ve içe dokunan melodilerle bestelenirken, daha coşkulu bir şiir hızlı ritimlerle vurgulanabilir.
-
Resim: Şiirin imgeleri bir tabloya dönüştürülerek görsel sanatlarla ifade edilebilir. Şiirdeki semboller ve betimlemeler resim yoluyla hayat bulabilir. Örneğin, akıp giden zaman teması, bir nehir resmiyle sembolize edilebilir.
Bu şekilde şiir, farklı sanat dallarıyla desteklenerek daha geniş bir kitleye ulaşır ve duygusal etkisi güçlenir.
g) Sınıfta Paylaşılan Ürünlerle İlgili Duygu ve Düşünceler:
Sınıfta paylaşılan ürünlerle ilgili olarak, her birinin şiirin duygusal derinliğini farklı bir şekilde yansıttığını düşünüyorum. Müzikle ifade edilen şiirler, duygu yoğunluğunu artırarak şiirin ritmini ön plana çıkarıyor. Resimlerle yapılan yorumlar ise görsel imgeler aracılığıyla şiirin temasını daha somut bir hale getiriyor. Bu tür sanatsal yorumlar, şiiri sadece kelimelerle değil, duygularla da anlamamıza olanak tanıyor. Şiirin bu farklı bakış açılarından yorumlanması, eserin çok boyutlu olduğunu ve farklı formlarda yeniden canlandırılabileceğini gösteriyor.
Çıkış Kartı - Üç Yaz
San'at adlı şiirden hareketle şiir türü hakkında öğrendiğiniz veya önemli bulduğunuz üç bilgiyi yazınız.
- Şiirde estetik değerler: Şiir, sanatın en estetik ifade biçimlerinden biri olarak kabul edilir ve duyguları yoğun bir şekilde iletme gücüne sahiptir.
- Sanatın farklı dallarıyla ilişkisi: Şiir, resim, müzik ve edebiyat gibi farklı sanat dallarıyla ilişkilidir ve onlara atıfta bulunabilir.
- Duygusal derinlik: Şiir, kişisel duyguların ve toplumsal düşüncelerin yoğun bir şekilde ifade edilmesine imkan tanır.
İki Sor
San'at adlı şiir türü hakkında hâlâ merak ettiğiniz veya daha fazla bilgi almak istediğiniz konuyla ilgili iki soru yazınız.
- San'at şiirlerinde kullanılan dil ve üslup nasıldır?
- San'at adlı şiir türü, diğer şiir türlerinden nasıl farklılaşır?
Bir Paylaş
San'at adlı şiirden hareketle şiir türü hakkındaki bir görüşünüzü paylaşınız.
San'at şiirleri, sanatın insan hayatındaki önemini vurgulayan bir estetik anlayışla yazılır ve bu da sanatın toplumda yerinin ne kadar önemli olduğunu gösterir.
2. Örnek: Ben Sana Mecburum (Atilla İlhan)
Şiirin Adı: Ben Sana Mecburum (Atilla İlhan)
Yaratıcılık ve Hayal Gücüyle İlgili Unsurlar:
Şiirde yaratılan içsel yolculuk, yalnızlık ve aşka olan mecburiyet duygusu, hayal gücünün derinliğiyle aktarılmıştır. Şair, aşkın farklı yönlerini metaforlar ve içsel çatışmalarla sunarak okurun hayal gücünü harekete geçirir. Bu, kişisel duyguların evrensel bir tema haline gelmesine olanak tanır.
İmge, Sembol ve Edebî Sanatlar:
Şiirde yer alan "kaldırımlarda yağmur kokusu", "ustura ağzında yaşam" gibi imgeler, sembollerle desteklenmiştir. Ayrıca, benzetme ve teşbih gibi edebî sanatlar şiirin anlatım gücünü artırmaktadır. Aşk ve yalnızlık temaları, semboller ve imgelerle daha derinlemesine işlenmiştir.
Şiirdeki Açık ve Örtük İletiler:
Şairin doğrudan aşkını ifade etmesi açık bir ileti iken, yalnızlık ve içsel mücadelelerin arka planda işlenmesi örtük bir iletidir. Hayatta karşılaşılan zorluklar, içsel sıkıntılar ve hayatın çeşitli yönlerine dair çıkarımlar bu örtük mesajlar arasında yer alır.
Edebiyatın Diğer Disiplinlerle İlişkisini İçeren Unsurlar:
Şiir, sosyoloji ve psikoloji disiplinleriyle ilişkilidir. İnsan ruhunun derinliklerine inen yalnızlık ve aşk temaları, toplumsal değişim ve bireyin psikolojik süreçleriyle bağlantılıdır. Ayrıca, İstanbul’un değişen yapısı gibi tarihsel ve coğrafi unsurlar da şiirde kendini gösterir.
Ses Olayları ve Katkıları:
"Ünlü yumuşaması" ve "ünsüz benzeşmesi" gibi ses olayları şiirin akıcılığını ve söyleyişini güçlendirmektedir. Şiirdeki ünsüz benzeşmeleri, kelimeler arasındaki uyumu sağlayarak şiirin ritmik yapısını destekler. Ulama ise şiire müzikal bir nitelik kazandırır ve akıcılığı artırır.
Sanat Dalıyla İfade:
Şiirin teması, resim ya da müzik gibi sanat dallarıyla ifade edilebilir. Örneğin, şiirde geçen yalnızlık ve aşk temaları bir resimde hüzünlü bir manzara ya da bir müzikle melankolik bir melodi olarak temsil edilebilir.
Sınıfta Paylaşılan Ürünler Üzerine Düşünceler:
Sınıfta paylaşılacak ürünlerle ilgili duygu ve düşüncelerinizi aktarırken, şiirin derinliğinin ve anlatılan duyguların çeşitli sanat dallarında nasıl farklı yorumlandığına dikkat çekebilirsiniz.