Soru : İdeal düzenin mümkün olabileceğini savunan görüşler hangileridir?
Ödev cevabı kısaca : Özgürlüğü temel alan yaklaşım (liberalizm) ve eşitliği temel alan yaklaşım (sosyalizm) arasında farklı görüşler bulunmaktadır. İdeal bir toplum düzeni için bu iki yaklaşımın bir araya getirilmesi gerektiğini savunan adaleti temel alan yaklaşım da önemlidir. Adalet, hem özgürlüğün hem de eşitliğin temel ilke olarak bir arada kabul edilmesidir. Bu anlayış, sosyal hukuk devleti anlayışını ortaya çıkarmış ve hukukun temel bir unsur olarak kabul edilmesini sağlamıştır.
Özgürlüğü Temel Alan Yaklaşım: Liberalizm
Temsilcileri: Adam Smith, John Locke, John Stuart Mill
Liberalizm, ideal bir siyasal düzenin özgürlük temeli üzerine kurulması gerektiğini savunur. İnsanlar özgürlük sayesinde kendilerini gerçekleştirir ve yaratıcı olur. Bireyler siyasette, dinde ve ekonomide olabildiğince özgür olmalıdır. Bu yaklaşım, bireyciliği, özgürlüğü, hukukun üstünlüğünü ve serbest piyasa ekonomisini vurgular. Ekonomik liberalizm, devletin ekonomik hayata müdahalesinin minimum düzeyde olmasını savunur. Adam Smith'in "Bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" sözü, bu ilkeyi özetler. Siyasal liberalizm ise devlet yetkilerinin her anlamda kısıtlanmasını savunur, temsilcisi John Locke'tur.
Eşitliği Temel Alan Yaklaşım: Sosyalizm
Temsilcileri: Saint Simon, Karl Marx, Robert Owen
Sosyalizm, ideal bir siyasal düzenin eşitlik temeli üzerine kurulması gerektiğini savunur ve liberalizmin ekonomide yarattığı gelir dağılımı adaletsizliğine tepki olarak doğmuştur. Sosyalizm, sınıfsız ve eşit bir toplum düzeni oluşturmak için özel mülkiyetin ortadan kalkması ve üretim araçlarının devlet tekelinde toplanması gerektiğini öne sürer. Böylece, işveren ve işçi sınıfı arasındaki gelir dağılımı adaletsizliği ortadan kalkacak ve tüm insanların eşitliğine dayanan ideal bir toplum düzeni kurulabilecektir.
Adaleti Temel Alan Yaklaşım
Temsilcileri: Eduard Bernstein, John Rawls
Adalet, hem özgürlüğün hem de eşitliğin temel ilke olarak bir arada kabul edilmesidir. Bu yaklaşıma göre, ne özgürlük ne de eşitlik tek başına toplumları ideal düzene ulaştırabilir. Adalet herkese hak ettiğini vermektir ve bu anlayış sosyal hukuk devleti kavramını ortaya çıkarmıştır. Hukuk, devletin temeli olmalıdır ve düzen hukuka göre gerçekleşmelidir. Bu düzende özgürlük, bireyin çalışma, düşünce ve yaratma özgürlüğüdür. Eşitlik ise herkesin kanun önünde aynı haklara sahip olmasıdır.
Bu yaklaşımlar, ideal toplum düzenini farklı temeller üzerine inşa etmeyi hedefler ve her biri, insanlık için daha adil, özgür ve eşit bir yaşam sağlamayı amaçlar.