Soru : Bir sonraki sayfaya hayal gücünüzü kullanarak “mevsim değişikliklerinin canlılar üzerindeki etkileri” konulu hikâye edici (masal, fabl, hikâye vb.) bir metin yazınız. Metni yazarken “oysaki, başka bir deyişle, özellikle, ilk olarak, son olarak” gibi geçiş ve bağlantı için uygun bir başlık belirleyiniz.
Metninizi gözden geçirirken varsa metninizdeki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz.
Ödev cevabı kısaca :
Mevsimlerin Canlılara Etkisi
İlk olarak, ilkbahar geldiğinde doğa uyanır; kuşlar cıvıldar, ağaçlar çiçek açar. Oysaki yazın sıcaklığıyla özellikle hayvanlar serin yerler arar. Başka bir deyişle, yaz, hayvanların aktif olduğu mevsimdir. Son olarak, sonbaharda doğa yavaşlar, kışa hazırlık başlar ve kış geldiğinde her yer beyaza bürünür. Böylece mevsimlerin değişimi, canlıların hayatını düzenler ve doğaya yeni bir ritim kazandırır.
Dört Mevsimin Dansı
Bir zamanlar, dört büyük dost yaşarmış: İlkbahar, Yaz, Sonbahar ve Kış. Her biri kendi özellikleriyle doğayı yönetirmiş. Canlılar da bu dostların gelişine göre hayatlarını sürdürürmüş. İlk olarak, İlkbahar gelir, toprak uyanırmış. Ağaçlar yapraklanır, kuşlar cıvıldayarak yuvalarına dönerlermiş. Çiçekler açar, kelebekler dans edermiş. İlkbahar, hayatın yeniden başladığı zamanmış. Hayvanlar, kışın yorgunluğunu atarak enerji dolu bir şekilde doğaya geri dönermiş. Tavşanlar sevinçle zıplar, kuşlar şarkılar söyler, arılar bal yapmaya başlarmış.
Sonra Yaz gelirmiş. Güneş gökyüzünde parlamaya başlar, sıcaklık her yeri sararmış. Oysaki bu sıcaklık, bazı hayvanlar için bir zorunluluk haline gelirmiş. Kuşlar göç eder, kertenkeleler ve yılanlar güneşte keyifle ısınırmış. İnsanlar deniz kenarına koşarken, hayvanlar gölgelerde serinlemeye çalışırmış. Özellikle arılar ve karıncalar, Yaz mevsiminde en yoğun çalıştıkları dönemdeymiş. Çünkü kışa hazırlık yapmaları gerekirmiş.
Sonbahar geldiğinde, ağaçlar altın sarısı yapraklarını dökmeye başlar, havalar serinler ve hayvanlar yavaş yavaş kışa hazırlanırmış. Başka bir deyişle, doğa kendini yeniler, yorgun yapraklar toprağa düşer ve yeni bir döngü için beklemeye başlarmış. Ayılar kış uykusu için yiyecek depolar, kuşlar sıcak ülkelere doğru yola çıkarmış.
Son olarak, Kış gelir, her yer beyaza bürünürmüş. Kar yağar, soğuk rüzgarlar eserken, bazı hayvanlar kış uykusuna yatar, bazıları ise kalın tüyleriyle bu soğuğa göğüs gerermiş. Oysaki Kış, yalnızca zorlu bir mevsim değilmiş; aynı zamanda dinlenme ve toparlanma zamanıymış. Doğa, İlkbahar'a hazırlanmak için sessizliğe bürünür, kar altında dinlenirmiş.
Dört dost, bu döngüyü her yıl büyük bir özenle devam ettirir ve doğanın güzelliğini korurlarmış. Mevsimlerin değişimi, hayvanlar ve bitkiler üzerinde derin etkiler yaratırmış. Her canlı, bu döngüye ayak uydurur ve yaşamını buna göre sürdürürmüş. Ve işte böyle, mevsimlerin değişimiyle birlikte doğa her zaman canlı kalırmış.