Ülkemizin yönetim biçimi cumhuriyettir. Cumhuriyet yönetiminde bizim haklarımızı koruyan anayasa bulunmaktadır.
Türkiye'nin yönetim şekli, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlanan parlamenter sistemden, 2018'de yürürlüğe giren anayasa değişiklikleri ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmiş bir başkanlık sistemidir. Bu sistemde yürütme yetkisi, doğrudan halk tarafından seçilen Cumhurbaşkanı tarafından kullanılır. Cumhurbaşkanı, hem devletin hem de hükümetin başıdır. Yasama yetkisi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) aittir. Yargı, bağımsız mahkemeler tarafından yürütülür. Türkiye'nin yönetim şekli şu ana unsurlardan oluşur:
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: Cumhurbaşkanı, doğrudan halk tarafından seçilir ve yürütme yetkisini kullanır. Cumhurbaşkanı, bakanları atar ve görevden alabilir.
- Yasama: Yasama yetkisi TBMM'ye aittir. TBMM, milletvekillerinden oluşur ve kanun yapma, değiştirme ve kaldırma yetkisine sahiptir. Milletvekilleri, genel seçimlerde halk tarafından seçilir.
- Yargı: Bağımsız mahkemeler tarafından yürütülür. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay gibi yüksek yargı organları bulunmaktadır. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı anayasa ile güvence altına alınmıştır.
- Demokrasi: Türkiye, demokratik bir devlettir. Seçimle iş başına gelen yetkililer aracılığıyla halkın iradesi yönetimde etkili olur.
- Laiklik: Türkiye'nin yönetim sistemi laiklik ilkesine dayanır, yani devlet işleri ve din işleri birbirinden ayrıdır. Bu, din ve devlet işlerinin birbirine karışmaması anlamına gelir.
- Sosyal Devlet: Türkiye, sosyal bir devlettir ve vatandaşların refahını, sosyal adaletini ve güvenliğini sağlama amacını güder.
Bu yönetim şekli, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile düzenlenmiş ve güvence altına alınmıştır. Anayasa, devletin temel yapısını, kurumlarını ve işleyişini belirler.