10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 101-102-103-104 Cevapları Meb Yayınları

10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 101-102-103-104 Cevapları Meb Yayınları
10. Sınıf Meb Yayınları Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 101-102-103-104 1. Metin Gazel Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Hazırlık Sorular ve Kısa Cevaplar

1- Bireyin sanat ve güzellik anlayışını neler belirler?
Cevap: Bireyin sanat ve güzellik anlayışı, yaşadığı toplumun kültürel değerleri, dini inancı, estetik görüşü ve kişisel deneyimlerinden etkilenir.

2- Fuzûlî’nin "İlimsiz şiir esâsı yok duvâr kimî olur / Esâssız duvâr gayetle bi-‘itibâr olur" sözü size neler düşündürmektedir?
Cevap: Fuzûlî bu sözle, ilim ve bilgi olmadan yazılan şiirin dayanıksız bir yapı gibi olduğunu vurgular. Kalıcı ve değerli bir eser ortaya koymak için bilgi ve hikmet gereklidir.

Metni Anlama ve Çözümleme Cevapları

1. Metinde geçen “yele vermek, hicrân günü, imâret, özge” kelime ve kelime gruplarının anlamını metin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi Türk Dil Kurumunun Güncel Türkçe Sözlüğü’nden kontrol ediniz.

  • Yele vermek: Tahmin: Rüzgâra doğru savurmak, atmak.
    TDK karşılığı: Savurmak, boşa harcamak.
  • Hicrân günü: Tahmin: Hasret, üzüntü, keder zamanı.
    TDK karşılığı: Bir yerden veya bir kimseden ayrılma günü, ayrılık zamanı.
  • İmâret: Tahmin: İmar edilmiş bina, yapı.
    TDK karşılığı: Yoksullara ve öğrencilere yiyecek dağıtmak için kurulmuş hayır kurumu.
  • Özge: Tahmin: Başka.
    TDK karşılığı: Başka.

2. Metnin temasını belirleyiniz. Belirlediğiniz tema ile söyleyicinin ruh hâli arasında nasıl bir ilişki vardır? Açıklayınız.

Cevap: Metnin teması aşk acısı ve yalnızlıktır. Söyleyicinin ruh hâli, derin bir hüzün ve çaresizlikle doludur. Sevgiliden uzak olmanın verdiği acıyı, gözyaşlarını ve yalnızlığını dile getirir. Bu tema ile söyleyicinin ruh hâli arasında güçlü bir bağ vardır çünkü söyleyici, aşkın yol açtığı ıstırabı, kimsesizliği ve kalbindeki yanmayı şiir boyunca hissettirmiştir.


3. Yukarıdaki beyitte birinci dizedeki her kelime ikinci dizede altında bulunan kelimeyle ahenklidir. Siz de metinden buna benzer örnek bulunuz. Bulduğunuz bu ahenk unsurunu şiire katkısı yönüyle değerlendiriniz.

Örnek Beyit: “Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge / Ne açar kimse kapum bâd-ı sabâdan gayrı.”
Değerlendirme: Bu beyitte anlam ve ses uyumu vardır. Ahenk, şiirin estetik yapısını güçlendirir ve okuyucunun kulağına hoş gelir. Şiire duygu yoğunluğunu artıran bir özellik kazandırır.


4. Şair üçüncü beyitte gözyazından ne istemektedir? Bu istekle amaçlanan nedir? Açıklayınız.

Cevap: Şair, ayrılık acısıyla dökülen gözyaşlarının dinmesini istemektedir. Bu istek, acının azalmasını ve ruhsal huzurun geri gelmesini amaçlamaktadır.


5. Metnin şekil özellikleri ile ilgili istenen bilgileri aşağıda verilen tabloda başlıklara karşılık yazınız. Yazdığınız unsurlardan hareketle divan şiiri ile ilgili çıkarımlarınızı söyleyiniz.

Nazım Birimi Beyit
Ölçü Aruz ölçüsü
Kafiye ve Redif Yarım kafiye, ek ve kelime halinde redifler
Kafiye Düzeni aa / ba / ca

Değerlendirme: Divan şiirinde ahenk, ölçü ve kafiye düzeniyle sağlanır. Şiirin anlamı beyitler içinde bağımsızdır, ancak genel ahenk bütünlüğü korunur.


6. Beşinci beyitte yapılan edebî sanatları belirleyiniz. Belirlediğiniz edebî sanatların şiire etkisini açıklayınız.

Edebî Sanatlar:

  • Teşhis (Kişileştirme): Gönül ateşine insan gibi davranılmıştır.
  • Mübalağa (Abartma): Söyleyicinin hissettiği aşk acısı büyük bir abartıyla ifade edilmiştir.

Etkisi: Şiire duygu yoğunluğu ve estetik bir derinlik kazandırır.


7. Size göre şiirin en güzel beyti hangisidir? Neden?

Cevap: “Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge / Ne açar kimse kapum bâd-ı sabâdan gayrı.”
Bu beyit, aşk acısını etkili bir şekilde ifade ettiği için en güzel beyit olarak seçilmiştir.


8. Aşağıdaki dizelerle divan ve anlam yönünden karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.

  • Fuzûlî: “Ne yanar kimse bana âteş-i dilden özge / Ne açar kimse kapum bâd-ı sabâdan gayrı.”
  • Özdemir Asaf: “Yalnız mı odanda / İkinci bir yalnızlık?”

Cevap: Fuzûlî’nin dizeleri eski Türkçe ile yazılmış olup aşk acısı, yalnızlık ve çaresizliği vurgular. Özdemir Asaf’ın dizeleri modern Türkçe ile yazılmış olup yalnızlığı sade bir şekilde ifade eder. Her iki şair de yalnızlık temasını işler, ancak dil ve anlatım tarzları farklıdır.


9. Metindeki millî, manevî ve evrensel değerleri belirleyiniz. Belirlediğiniz değerlerin şiirin yazıldığı dönemin gerçekliği ile ilişkisini açıklayınız.

  • Millî Değerler: Osmanlı Türkçesi ve divan şiiri geleneği.
  • Manevî Değerler: İlahi aşka duyulan bağlılık ve sabır.
  • Evrensel Değerler: Aşk, yalnızlık ve ayrılık.

Bu değerler, dönemin kültürel yapısını ve dini anlayışını yansıtmaktadır. Aşkın hem ilahi hem de beşerî boyutları, şiirde önemli bir yer tutar.


10. Metinden hareketle Fuzûlî’nin sanat anlayışı hakkında çıkarımlarda bulununuz.

Cevap: Fuzûlî’nin sanat anlayışı, aşk ve ilahi sevgi temalarına dayanır. Şiirlerinde güçlü bir duygusal derinlik ve estetik güzellik ön plandadır. Aşkı, hem insani hem de ilahi boyutlarıyla ele alarak okuyucuyu etkileyen bir tarz geliştirmiştir.


Dil Bilgisi Soru ve Cevap

Perde çek dîdeme hicrân günü ey kanlı yaşum
Ki gözüm görmeye ol mâh-likâdan gayrı

Bu beyitteki isim tamlamasını bularak altını çiziniz. Bu tamlamanın işlevini söyleyiniz.


İsim Tamlamaları:

Hicrân günü

  • Tamlamanın türü: Belirtili isim tamlaması.
  • İşlevi: Ayrılık gününü ifade ederek şiirin teması olan ayrılık acısını vurgulamaktadır.

Kanlı yaşum

  • Tamlamanın türü: Sıfat tamlaması.
  • İşlevi: Gözyaşlarının yoğun acıyı ve duygusal derinliği yansıtmasını sağlar.

Mâh-likâ

  • Tamlamanın türü: Belirtili isim tamlaması.
  • İşlevi: Ay yüzlü güzel anlamına gelerek sevgilinin fiziksel güzelliğini vurgular ve ayrılık temasını pekiştirir.

Genel Değerlendirme: Bu tamlamalar, şiirin estetik yapısını güçlendirirken aynı zamanda duygusal ve imgeli anlatımın etkisini artırır. Ayrılık, acı ve sevgilinin güzelliği gibi unsurlar bu tamlamalarla okuyucuya aktarılır.


Sıra Sizde Etkinliği

Tema Karşılaştırması:

  • Karacaoğlan: Sevda, ayrılık ve özlem üzerine kuruludur. Halk şiirine özgü bir sadelikle işlenmiştir.
  • Fuzûlî: Aşkın ilahi boyutu işlenir. Daha tasavvufi ve derin bir anlam taşır.

Şekil Karşılaştırması:

  • Karacaoğlan: Dörtlüklerden oluşur, hece ölçüsü kullanılır.
  • Fuzûlî: Beyitlerden oluşur, aruz ölçüsü kullanılır.

Dil Karşılaştırması:

  • Karacaoğlan: Günlük dil ve sade anlatım ön plandadır.
  • Fuzûlî: Ağır ve sanatsal bir dil kullanır.

Anlatım Karşılaştırması:

  • Karacaoğlan: İçten ve samimi bir anlatım vardır.
  • Fuzûlî: Mecazlarla dolu, derin bir anlam taşır.

Sonuç: Karacaoğlan, halk edebiyatının sade dilini ve içten anlatımını temsil ederken, Fuzûlî divan edebiyatının ağır ve sanatsal dilini kullanır. Her iki şair de aşk temasını farklı perspektiflerden ele alır.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.