10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 22-23-24-25-26-27 Cevapları Meb Yayınları
1. Hazırlık Soruları:
1- Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın “Türkçem benim ses bayrağım.” ifadesi ile ilgili düşüncelerinizi söyleyiniz. Cevap: Bu ifade, Türkçenin milli kimliğimizin önemli bir parçası olduğunu ve Türkçenin bir milletin sesini, ruhunu ve benliğini yansıttığını ifade eder.
2- Günümüzde Türkçenin farklı şekillerde konuşulup yazılmasının sebepleri neler olabilir? Düşüncelerinizi açıklayınız. Cevap: Türkçenin farklı coğrafyalarda konuşulması, farklı kültürel etkileşimler, bölgesel lehçeler ve tarihsel süreçler dilin farklı şekillerde kullanılmasına neden olmuştur.
Metni Anlama ve Çözümleme:
1- Metinde geçen "tetkik" ve "netice" kelimelerinin anlamlarını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi Türk Dil Kurumunun Güncel Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
Cevap: "Tetkik" inceleme ve araştırma anlamına gelir. "Netice" ise sonuç anlamındadır.
2- Kök Türk, Uygur ve Karahanlı dönemleri dil anlayışının Eski Türkçe olarak tek başlıkta değerlendirilmesinin nedeni ne olabilir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Cevap: Bu dönemlerde kullanılan dil yapısının birbirine benzemesi ve dildeki temel unsurların korunması nedeniyle bu dönemler Eski Türkçe başlığı altında toplanmıştır. Dilin yapısal özellikleri benzer olduğu için tek başlıkta değerlendirilmiştir.
3- Osmanlı Türkçesi, kullanılan kelimeler ve kurallar bakımından çoğunlukla bilimsel ve edebî eserlerde kullanılan bir yazı dilidir. Bu yazı dilindeki özelliklerin konuşma diline yansımamasının sebepleri neler olabilir?
Cevap: Osmanlı Türkçesi, Arapça ve Farsça'dan alınan kelime ve kuralların yoğun olarak kullanıldığı bir yazı diliydi. Konuşma dili ise daha sade ve halkın günlük yaşamına uygun kelimeler içeriyordu. Bu nedenle yazı dili ve konuşma dili birbirinden farklıydı.
4- Yazılı metinlerden önceki döneme “Karanlık Dönem” denilmesinin gerekçeleri ne olabilir? Tartışınız.
Cevap: Bu dönemde yazılı metinler olmadığı için dilin yapısı, kültürel öğeler ve toplum hakkında yeterli bilgiye ulaşılamamaktadır. Bu nedenle bu döneme "Karanlık Dönem" denilmiştir.
5- Batı Türkçesinin Kuzey ve Doğu Türkçelerine göre daha hızlı gelişmesinde hangi unsurların etkili olduğunu düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Cevap: Batı Türkçesi, coğrafi olarak daha fazla ticaret, kültürel etkileşim ve siyasi ilişkiler içinde bulunmuş, bu da dilin daha hızlı gelişmesine neden olmuştur. Ayrıca Osmanlı Devleti'nin Batı ile olan etkileşimi bu süreci hızlandırmıştır.
6- “Türkiye Türkçesinin gelişmesi amacıyla yapılan önemli bir çalışma da dil alanındaki yeniliklerdir. 1928’de Latin alfabesinin kabulü, 1932’de Mustafa Kemal Atatürk tarafından Türk Dili Tetkik Cemiyetinin (Türk Dil Kurumu) kuruluşu bu hareketin önemli adımlarındandır.” Yapılan bu çalışmaların kurumsal düzeyde, sistemli biçimde yapılmasının Türk dilinin gelişimine nasıl bir katkısı olmuştur? Açıklayınız.
Cevap: Latin alfabesinin kabulü ve Türk Dil Kurumu’nun kurulması, dilin sadeleşmesine ve modernleşmesine olanak tanımıştır. Ayrıca bu çalışmalar, Türkçenin bilimsel ve edebi alanlarda daha etkin kullanılmasını sağlamış, dilin gelişimini hızlandırmıştır.
7- Okuduğunuz metinlerden hareketle Türk dilinin tarihî gelişiminin Türklerin kullandığı alfabelerin değişiminde etkili olduğunu söyleyebilir misiniz? Neden?
Cevap: Evet, Türk dilinin tarihi gelişimi, kullanılan alfabelerin değişiminde etkili olmuştur. Farklı kültürlerle etkileşim ve dini değişiklikler sonucunda Türkler farklı alfabeler kullanmışlardır. Bu durum dilin yapısına ve yazım kurallarına da yansımıştır.
Dil Bilgisi:
Birinci metinden, virgülün aşağıda verilen kullanım amacıyla ilgili örnek iki cümle bularak kutucuklara yazınız.
Virgülün kullanım amacı: Eş görevli kelimeleri birbirinden ayırmak için kullanılır.
Örnek Cümleler:
- Türk dili, zaman içinde Asya, Avrupa hatta Afrika kıtasına kadar geniş bir coğrafyada çeşitli kültürlerle etkileşime girer.
- Kök Türk, Uygur ve Karahanlı dönemlerini içine alır.
Sıra Sizde:
Atatürk’ün gelecek nesillerden nasıl bir dil bilincine sahip olmalarını beklediğini aşağıdaki sözünden hareketle açıklayınız.
Cevap: Atatürk, Türk milletinin diline sahip çıkmasını ve dilini zenginleştirmesini istemektedir. Dilin millî bir bilinçle işlenmesi gerektiğini vurgulayarak, Türkçenin zengin ve güçlü bir dil olduğunu belirtir. Gelecek nesillerin, Türk dilini yabancı dillerin etkisinden koruyarak bağımsız ve güçlü bir şekilde geliştirmelerini beklemektedir. Bu, millî hissin güçlenmesinde önemli bir adımdır.
Uygulama 1:
Aşağıdaki aşamalarda uygun olan ifadeleri numaralandırarak kutulara yazalım:
-
A) Hazırlık: 2. Konuyu ve amacı belirleyiniz.
-
B) Konuşma Başlarken: 3. Etkili bir başlangıç yapınız.
-
C) Konuşma Sırasında: 4. Vurgu, tonlama, jest ve mimiklerinize dikkat ediniz.
5. Dinleyicilerle göz teması kurunuz. -
D) Konuşma Sonunda: 6. Konuyla ilgili özet yapınız.
Üç Dakikalık Hazırlıklı Konuşma: Hat Sanatı
Merhaba arkadaşlar, bugün sizlere hat sanatı hakkında kısa bir bilgi vermek istiyorum. Hat sanatı, Arap harfleri kullanılarak yapılan güzel yazı yazma sanatıdır ve İslam kültüründe büyük bir öneme sahiptir. Bu sanat, Kur’an-ı Kerim’in güzel bir şekilde yazılmasına büyük özen gösterilmesiyle ortaya çıkmıştır. Hat kelimesi, Arapça’da "çizgi" anlamına gelir ve bu çizgi, estetik açıdan anlamlı ve zarif bir şekilde oluşturulur.
Hat sanatı, özellikle Osmanlı döneminde büyük gelişme göstermiştir. Hattatlar, yazılarını özel kalemler ve mürekkeplerle, belirli kurallara uyarak oluşturmuşlardır. Kamış kalem, hat sanatında yaygın olarak kullanılan bir araçtır ve hattatlar, yazıyı yazarken bu kalemin açısı ve mürekkebin dağılımı gibi detaylara büyük önem verirler. Mürekkep de yine özel olarak hazırlanır ve kağıdın üzerine ustalıkla uygulanır.
Hat sanatında en önemli yazı türleri arasında sülüs, nesih ve divani gibi farklı yazı stilleri bulunmaktadır. Her biri kendine özgü kuralları olan bu yazı stilleri, farklı amaçlar için kullanılmıştır. Sülüs, büyük ve gösterişli yazılar için tercih edilirken, nesih daha küçük yazılar için uygundur.
Son olarak, hat sanatı sadece bir yazı yazma yöntemi değil, aynı zamanda dini ve estetik bir sanat olarak kabul edilmiştir. Hat yazıları cami duvarlarını, resmi belgeleri ve birçok sanat eserini süslemeye devam etmektedir. Bu sanat, yazının manevi bir boyut kazanması ve Allah’ın kelamının güzel bir şekilde yazıya dökülmesi amacıyla yüzyıllardır saygı görmektedir.
Teşekkür ederim!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.