10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 96-97-98-99-100 Cevapları Meb Yayınları
Hazırlık Cevapları
1. Soru: “Halk şairi, saz şairi” ifadeleri sizde neler çağrıştırmaktadır?
Cevap:
Halk şairi ve saz şairi ifadeleri, halkın içinden çıkan, toplumun yaşadığı acıları, sevinçleri ve kültürel değerleri dizelerine döken şairleri çağrıştırır. Bu şairler, genellikle doğaçlama şiir söyleyip saz eşliğinde eserlerini halkla paylaşırlar. Karacaoğlan, Aşık Veysel gibi şairler bu geleneğin önemli temsilcilerindendir.
2. Soru: İzlediğiniz televizyon programları ve filmlerden yola çıkarak “Âşıklar Bayramı” ve “âşık atışmaları” hakkındaki görüşlerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Âşıklar Bayramı ve âşık atışmaları, halk ozanlarının bir araya gelerek şiirle, manilerle karşılıklı atışma yaptığı, halkın eğlendiği ve kültürel mirasın yaşatıldığı etkinliklerdir. Televizyon programları ve filmler, bu geleneği tanıtma açısından önemli rol oynar. Bu tür programlar sayesinde ozanlık geleneğinin nesilden nesile aktarılması sağlanır.
Metni Anlama ve Çözümleme Cevapları
1. Soru: Okuduğunuz koşmanın son dörtlüğünde geçen “dertleri devirmek” kelime grubuyla ne anlatılmak istenmiştir? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
Cevap: "Dertleri devirmek" ifadesi, sıkıntılardan, üzüntülerden kurtulmak, feraha ermek anlamında kullanılmıştır. Şair, sevdiği insanın yüzünü görmenin ve mutlu olmanın bütün dertleri devireceğini, yani ortadan kaldıracağını ifade etmektedir.
2. Soru: Metinde Karacaoğlan, baharın gelişini nasıl anlatmıştır? Açıklayınız.
Cevap: Karacaoğlan, baharın gelişini dağların yeşermesi, ağaçların yapraklanması ve doğanın uyanışıyla anlatmıştır. Bahar, şiirde hem doğanın güzelliklerini hem de insan ruhundaki sevinci canlandıran bir metafor olarak kullanılmıştır.
3. Soru: Aşık edebiyatının hangi özelliklerini görmektesiniz? Açıklayınız.
Cevap: Aşık edebiyatında halk dilinin kullanılması, doğa sevgisi, aşk ve ayrılık gibi temalar öne çıkmaktadır. Koşmada da bunlar yer almakta; sade bir dille halkın anlayabileceği şekilde yazılmıştır. Ayrıca 11’li hece ölçüsü ve dörtlükler hâlinde yazılması da aşık edebiyatının temel özelliklerindendir.
4. Soru: Okuduğunuz metnin şekil ve içerik özelliklerini belirleyerek tabloya yazınız.
- Ölçü: 11’li hece ölçüsü
- Nazım Birimi: Dörtlük
- Tema: Doğa ve aşk
- Konu: Baharın gelişiyle doğanın canlanması ve sevincin yüceltilmesi
- Nazım Türü: Güzelleme
5. Soru: Baharın güzelliklerini anlatan Karacaoğlan, son dörtlükte bir yandan sevinir bir yandan kederlenir. “Yas ile sevinci yakışır dağlar” dizesinden de anlaşıldığı gibi içindeki bu zıt duygular bir gürleyiş gibi ayağa kalkar, yükselir. Sizce bahar, şaire neden hem keder hem de sevinci aynı anda hissettirmektedir? Metnin genelinden hareketle çıkarımlarda bulununuz.
Cevap: Bahar, doğanın yeniden canlandığı, yaşamın tazelendiği bir dönemdir. Ancak bu yeni başlangıç, aynı zamanda geçmişte yaşanmış hüzünleri de hatırlatır. Baharın gelişi ile sevinç duyarken, ayrılık ve hasret gibi duygular da kendini gösterir. Karacaoğlan, bu dize ile doğanın sevinç ile hüznü bir arada barındırdığını vurgulamaktadır.
6. Soru: Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki dizelerde geçen edebi sanatları tabloda ilgili boşluklara yazınız. Şiirdeki edebi sanatların temaya etkisi hakkındaki çıkarımlarınızı söyleyiniz.
- Çukurova bayramlığın giyerken → Edebî Sanatlar: Teşhis( Kişileştirme)
Şubat ayı kış yelini kovarken → Edebî Sanatlar: Teşhis( Kişileştirme)
Cennet dense sana yakışır dağlar → Edebî Sanatlar: Teşbih (benzetme)
Ören yerler bu bayramdan pek üşür → Edebî Sanatlar: Teşhis( Kişileştirme)
Hep çiçekler bağrınızda gönenir → Edebî Sanatlar: Teşhis (Kişileştirme)
Yas ile sevinci yakışır dağlar → Edebî Sanatlar: Tezat (karşıtlık)
7. Soru: “Bir çamın gölgesinde sessizce çağlayan bir pınar gibi, duru ve tatlı Türkçesiyle bizlere seslenen Karacaoğlan’ın, misat bahçesine girdiğimiz zaman birçok güzel kokulu ve çeşitli çiçekleri göreceğiz. Bunlar Türkçe kelimelerdir, Türkçe tamlamalardır. Türkçe benzetmelerdir. Kısacası bunlar, Çukurova insanının Türkçesidir.” Saim Sakaoğlu’nun bu sözünden ve okuduğunuz koşmadan yola çıkarak Karacaoğlan’ın dili ve anlatımı hakkındaki çıkarımlarınızı söyleyiniz.
Cevap: Karacaoğlan, yalın ve duru bir Türkçe kullanmıştır. Onun dili, halkın günlük yaşamda kullandığı sade ifadeleri içerir. Benzetmeler ve tamlamalar, Türk halkının doğayla olan bağını ve duygularını anlatmada oldukça etkilidir. Dili süssüz, samimi ve akıcıdır; bu da onun şiirlerinin halk tarafından benimsenmesine ve sevilmesine yol açmıştır.
Dil Bilgisi:
Metinden alınan aşağıdaki dörtlükte kesme işareti hangi amaçla kullanılmıştır? Açıklayınız.
Dörtlük:
Karac’oğlan size bakar sevinir
Sevinirken kalbi yanar görünür
Kimdandır hep dertlerin devlenir
Yas ile sevinci yakışır dağlar
Cevap: Kesme işareti, "Karacaoğlan" özel isminin kısaltılarak yazıldığını ve ses düşmesi olduğunu göstermek için kullanılmıştır.
-
Aşağıdaki tabloda kesme işaretinin kullanılmadığı yerlere örnekler verilmiştir. Bu örneklerin hangi kurala göre verildiğini altlarındaki boşluklara yazınız.
- Türkiye Büyük Millet Meclisine → Kesme işareti kullanılmaz çünkü resmi kurum adlarına gelen eklerde kullanılmaz.
- Türk Dil Kurumunun → Resmi kurum adı olduğu için kesme işareti kullanılmaz.
Araştırınız:
Barış Manço’nun şarkıları, hem anonim halk edebiyatı hem de âşık edebiyatı geleneklerinden izler taşır. Manço, şarkılarında halk dilini, kültürünü ve değerlerini ustalıkla kullanır. Dinlediğim bazı şarkılarında âşıklık geleneğini yansıtan özellikleri şöyle sıralayabilirim:
-
Ezgiyle Hikâye Anlatımı: Barış Manço, halk ozanları gibi şarkılarında bir hikaye anlatır. Örneğin, "İşte Hendek İşte Deve" şarkısı, halk edebiyatında olduğu gibi semboller ve metaforlar kullanarak bir hayat dersi vermektedir. Bu, halk ozanlarının destan ya da koçaklama tarzında hikaye anlatma geleneğiyle örtüşür.
-
Atasözü ve Deyimlerin Kullanımı: Barış Manço, şarkılarında atasözleri ve deyimlere sıkça yer verir. Örneğin, "Sarı Çizmeli Mehmet Ağa" şarkısında "Ne verirsen elinle o gider seninle" atasözüyle hem halk kültüründen bir öğretiyi hem de insan hayatının geçiciliğini vurgulamıştır.
-
Tapşırma (Adını Verme): Türk halk ozanları şiirlerinin sonunda kendi adlarını söyleyerek "tapşırma" geleneğini sürdürürler. Barış Manço da bazı şarkılarının son kısmında "Barış Manço der ki..." ifadesini kullanarak bu geleneği devam ettirmiştir.
-
Türk Kültürünün Yansıması: Barış Manço, şarkılarında halkın yaşamına dair unsurlara sıkça yer verir. "Domates Biber Patlıcan" ya da "Halil İbrahim Sofrası" gibi şarkılarında gündelik hayatın içinden öğeler kullanarak, halkın kültürünü, adetlerini ve yaşam tarzını işler.
Barış Manço’nun şarkıları, bu özellikleri sayesinde günümüz halk ozanları arasında sayılabilir ve Türk kültürünü modern müzikle harmanlayarak geniş kitlelere ulaştırmıştır.
Sıra Sizde Cevapları
Verilen dörtlüklerin hangi koşma türüne ait olduğunu aşağıdaki şekilde belirtebiliriz:
Eğerleyin kır atımın ikisin
Fethedeyim düşmanların hepisin
Sabah namazında Bağdat kapısın
Allah Allah deyip açtı Genç Osman
Kul Mustafa
Koşma Türü: Koçaklama
(Yiğitlik, kahramanlık ve savaş temalarını işlediği için koçaklama türündedir.)
Ala gözlerini sevdiğim dilber,
Niçin benden ay yüzünü döndürdün?
Yoksa hizmetinde kusur mu koydum,
Niçin gül dalına hârı kondurdun?
Karacaoğlan
Koşma Türü: Güzelleme
(Aşk, sevgi ve güzellik temalarını işlediği için güzelleme türündedir.)
Bir vakte vardı ki bizim günümüz
Yiğit belli değil mert belli değil
Herkes yarasına derman arıyor
Deva belli değil dert belli değil
Ruhsati
Koşma Türü: Taşlama
(Toplumun aksayan yönlerini eleştirdiği için taşlama türündedir.)
Ufak ufak kar serpeler başıma
Kara kuru şeyler girer düşüme
Hayıf oldu koç yiğidin başına
Bir oğlumun ölüşüne ne dersin
Köroğlu
Koşma Türü: Ağıt
(Ölen bir yiğit için duyulan üzüntüyü dile getirdiği için ağıt türündedir.)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.