10. Sınıf Peygamberimizin Hayatı Ders Kitabı Sayfa 53 Cevapları Meb Yayınları
Sıra Senin Cevapları
Müslümanlar ile Mekkeli müşrikler arasında 628 yılında imzalanan Hudeybiye Barış Antlaşması’nın maddelerinden birisi şöyleydi: “Antlaşmadan sonra Mekkelilerden biri Müslümanlara sığınırsa geri çevrilecek ancak Müslümanlardan biri Mekke’ye geri dönerse iade edilmeyecektir.” Mekke heyetinin sözcüsü olan Süheyl bin Amr’ın yeni Müslüman olmuş oğlu Ebu Cendel, yapılan antlaşmanın hemen akabinde Peygamberimize(sav) sığınmıştı. Antlaşma maddesi gereğince o şahsın iade edilecek olması Müslümanları çok üzmüştü. Ancak Allah Resulü(sav), verilen sözün tutulması gerektiği için sahabilerin karşı çıkmasına rağmen Ebu Cendel’i babasına teslim etmiştir. (İbni Hişam, es-Sîre, C 3, s. 332-333.)
Bu metne göre Hz. Peygamber'in temsil görevinin önemiyle ilgili düşüncelerinizi
paylaşınız.
Cevap: Hz. Peygamber’in (s.a.v.) Hudeybiye Antlaşması’ndaki tutumu, verdiği söze sadık kalmanın ve adil bir lider olmanın önemini göstermektedir. O, şartlar zor olsa da ahde vefayı ve güvenilir bir temsilci olmayı her zaman ön planda tutmuştur.
Hudeybiye Antlaşması’nda Hz. Peygamber (s.a.v.), Müslümanların duygusal tepkilerine rağmen antlaşma hükümlerine bağlı kalmıştır. Bu, onun yalnızca bir lider değil, aynı zamanda adaletin ve ahlakın timsali olduğunu göstermektedir. Verilen sözün tutulması, İslam’ın güvenilirliği ve ahlaki değerlerinin korunması açısından büyük bir önem taşır. Allah Resulü, her zaman doğruluğu, sabrı ve ahde vefayı temsil etmiş, bu davranışıyla hem Müslümanlara hem de diğer toplumlara örnek olmuştur. Onun bu tutumu, İslam’ın evrensel adalet anlayışını ve ahlak prensiplerini hayata geçirme noktasındaki kararlılığını açıkça ortaya koyar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.