10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Sayfa 86-87-88-89 Cevapları Meb Yayınları

3.1. Beylik Dönemi’nde Osmanlı Askerî Yapısı

10. Sınıf Tarih Ders Kitabı Cevapları (Sayfa 86-90)

Sayfa 86 Cevapları

Düşünceleriniz

Soru: Osmanlı Devleti, kuruluş sürecinde farklı muharip unsurlara neden ihtiyaç duymuştur?

Cevap: Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecinde coğrafi konumu, fetih politikası ve nüfus yapısı nedeniyle farklı askeri unsurlara ihtiyacı vardı. Gaziler, alpler, ahiler ve Türkmen beyleri, Osmanlı’nın savaş gücünü oluşturan en önemli unsurlardı. Gaziler, dini bir motivasyonla savaşa katılırken, alpler bireysel kahramanlıklarıyla Osmanlı ordusunu desteklemiştir. Ahiler, ekonomik ve sosyal düzeni sağlarken, Türkmen beyleri Osmanlı'ya askeri destek sağlamıştır. Farklı unsurların bir arada olması, Osmanlı'nın hızlı büyümesine ve güçlü bir devlet hâline gelmesine katkı sağlamıştır.

Sayfa 87 Cevapları

Metin Analizi

Soru: Ahilik teşkilatının misyonunu günümüzde üstlenen kurum ve kuruluşlara örnek vererek bunların toplumsal hayata katkıları hakkında bir metin hazırlayınız.

Cevap:
Ahilik teşkilatı, ahlak, dayanışma ve meslekî eğitim gibi önemli değerleri esas alan bir oluşumdur. Günümüzde Ahilik anlayışına benzer bir misyon üstlenen kurumlar arasında esnaf ve sanatkâr odaları, kooperatifler, meslek birlikleri ve vakıflar yer almaktadır.

Örneğin, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK), esnafların haklarını koruyarak meslekî eğitim sağlar ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunur. Ahilik Vakfı gibi kuruluşlar, Ahilik kültürünü yaşatarak esnafların dayanışmasını ve sosyal yardımlaşmayı teşvik eder. Ayrıca, Ticaret ve Sanayi Odaları, esnafların gelişimini destekleyerek rekabetçi bir piyasa oluşturur.

Bu kurumlar, iş ahlakını, dürüst ticareti ve toplumsal yardımlaşmayı teşvik ederek günümüz ekonomisinde ve toplumsal yapısında Ahilik teşkilatının misyonunu sürdürmektedir.

Sayfa 88 Cevapları

Tartışınız

Soru: Osmanlı Devleti’nin kuruluşunda Ahilik teşkilatı nasıl bir öneme sahiptir?

Cevap: Ahilik teşkilatı, Osmanlı Devleti’nin kuruluş sürecinde ekonomik, sosyal ve ahlaki anlamda büyük bir rol oynamıştır. Ahiler, üretim ve ticaret hayatını düzenleyerek Osmanlı’nın ekonomik temellerini sağlamlaştırmış, toplumda dürüstlük, dayanışma ve adalet gibi değerleri yaygınlaştırmıştır. Aynı zamanda orduya destek vererek askeri alanda Osmanlı’nın güçlenmesine katkıda bulunmuşlardır. Osmanlı padişahları da Ahilik teşkilatından destek almış, yönetimde adalet ve liyakat esaslarını benimsemiştir.

Metin Analizi

Soru: Osmanlı Devleti’ndeki askerî düşünce tarzı hakkında çıkarımlarda bulununuz.

Cevap: Osmanlı Devleti’nde askerî düşünce, gaza ve fetih anlayışı üzerine kurulmuştur. Osmanlılar, savaşları sadece toprak kazanmak amacıyla değil, aynı zamanda İslamiyet’i yaymak ve adaletli bir yönetim oluşturmak için gerçekleştirmiştir. Gaza anlayışı, Osmanlı’nın meşruiyetini güçlendirirken, ordunun motivasyonunu artırmıştır. Askerî stratejilerde esneklik, fethedilen bölgelerde adaletli yönetim ve yerel halkın desteğini kazanma politikası Osmanlı’nın kalıcı hâkimiyet kurmasını sağlamıştır.

Sayfa 89 Cevapları

Cevaplayınız

Soru: Alpler ve gazilerin Osmanlı’nın devletleşme sürecine etkileri neler olabilir?

Cevap: Alpler ve gaziler, Osmanlı’nın kuruluş sürecinde askerî gücün temel taşlarını oluşturmuşlardır. Alpler, bireysel cesaretleri ve kahramanlıklarıyla Osmanlı’nın sınırlarını genişletirken, gaziler de İslamiyet’i yayma ve Osmanlı’yı meşru bir devlet hâline getirme konusunda önemli bir rol oynamışlardır. Ayrıca, fethedilen bölgelerde yerel halkın Osmanlı yönetimine adapte olmasını sağlamış, sosyal ve kültürel anlamda Osmanlı’nın güçlenmesine katkıda bulunmuşlardır.

Araştırınız

Soru: Yaşadığınız yörede şehitliği ziyaret ederek bu ziyaret sırasında gördükleriniz ve hissettiklerinizle ilgili bir kompozisyon yazınız.

Şehitlikte Sessiz Bir Vefa

Bir gün, yaşadığım şehirdeki şehitliği ziyaret etme fırsatı buldum. Daha girişte, sessizliğin ve hüzünlü bir huzurun iç içe geçtiği bir atmosferle karşılaştım. Bayraklarla donatılmış mezar taşları, vatan için canlarını feda eden kahramanların hatırasını yaşatıyordu.

Şehitlerin isimlerini okurken her biri için duyduğum minnet hissi daha da güçlendi. Onlar, bizler özgür yaşayalım diye hayatlarını feda etmişlerdi. Mezarlıkta dolaşırken, dualar eden aileler, gözlerinde yaşlarla sevdiklerini anıyordu. Bu manzara, vatan sevgisinin ne kadar büyük bir fedakârlık gerektirdiğini bana bir kez daha hatırlattı.

Bu ziyaretin sonunda, şehitlerimize olan borcumuzun sadece anmakla sınırlı kalmaması gerektiğini anladım. Onların mirasını yaşatmak, vatanımıza sahip çıkmak ve birlik içinde hareket etmek, en büyük vefa göstergesidir.