11. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 247-251-252-253-254-255-256 Cevapları Gizem Yayıncılık
Sayfa 247 Hazırlık Cevapları
1. “Eğer ilk perdede duvarda asılı bir silah varsa, o silah ikinci veya üçüncü perdede mutlaka patlar.”
Kısa Yorum: Çehov, bu sözüyle her ayrıntının bir amacı olması gerektiğini belirtir. Olay örgüsünde gereksiz detaylara yer verilmemeli, her unsur sonuca hizmet etmelidir.
Tartışma Açısı: Yazar, seyircinin dikkatini toplayabilmek için olaylarda tutarlılık ve anlamlılık gerektiğini vurgular.
2. “Anladım, doğru sözü kimse sevmiyor ama beni bağışlayın, yapım böyle, ikiyüzlülük yapamam. Her zaman gerçeği söylerim.”
Kısa Yorum: Çehov burada dürüstlüğü ve açık sözlülüğü savunur. Gerçekleri söylemek bazılarını rahatsız etse de bu onun ilkelerinden ödün vermediğini gösterir.
Tartışma Açısı: Doğruları söylemek çoğu zaman cesaret ister. Bu söz, bireysel dürüstlük ile toplumsal beklentiler arasındaki çatışmayı yansıtır.
Sayfa 251 Metni Anlama ve Çözümleme Cevapları
1. Vişne Bahçesi metninin temasını, konusunu ve iletisini tespit ediniz.
???? Tema: Geçmişe bağlılık ve sınıfsal değişimin getirdiği yıkım.
???? Konu: Ekonomik sıkıntılar yaşayan aristokrat bir ailenin, sembolik önemi büyük olan vişne bahçesini satmak zorunda kalması.
???? İleti: Geçmişe saplanıp kalan bireyler ve toplumlar, değişen koşullara ayak uyduramazsa yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalırlar.
2. Metin türünün ortaya çıkmasında sözlü ve yazılı kültürün, toplumsal değişimlerin ve etkileşimlerin etkileri nelerdir?
Tiyatro, kökenini sözlü gelenekten almış, zamanla yazılı kültürle gelişerek sahne sanatına dönüşmüştür. Toplumsal değişimler, özellikle sınıflar arası farklar, ekonomik çöküşler ve birey-toplum ilişkileri, tiyatro yazarlarının ana teması olmuştur. Çehov’un Vişne Bahçesi de Rusya’da çöküşte olan aristokrasinin toplumdaki yerini kaybedişini bu etkilerle yansıtır.
3. L. Andreyevna’nın geçmişine bağlı kalışı ve tutumu nasıl değerlendirilmelidir?
L. Andreyevna geçmişin konforuna ve aristokrat alışkanlıklarına bağlı kalmakta ısrar etmektedir. Bu durum onun gerçeklikten uzaklaştığını, maddi çöküşe rağmen değişime direndiğini gösterir. Sınıfsal bir körlük sergileyen bu tavır, onu hem ailesi hem de toplum karşısında zayıf duruma düşürmektedir. Geçmişe tutunmak yerine değişime ayak uydurmak gerektiğini vurgulayan dramatik bir örnektir.
4. Yazar; Üç Kız Kardeş, Martı ve Vanya Dayı adlarındaki oyunlarında 1880-1900’lü yıllarda savaşın Rusya’da toplumun farklı katmanlarını nasıl etkilediğini yansıtmaya çalışmıştır. Yazarın böyle bir yola başvurmasının gerekçeleri neler olabilir?
Cevap: Yazar, toplumda yaşanan sosyal ve ekonomik değişimleri göstermek istemiştir. Savaş sonrası halkın yaşadığı sınıf çatışmaları, yoksulluk ve dönüşüm süreçlerini anlatma ihtiyacı duymuştur.
5. Metindeki vişne bahçesi gibi sizin hayatınızda da önemsediğiniz mekânlar var mı? Örnekleyiniz.
Cevap: Evet, çocukken sık sık gittiğim babaannemin evi benim için çok özel bir yerdi. Orası geçmişime dair güzel anılarla doludur.
6. Oyundaki komik ve trajik unsurlara örnekler gösteriniz. Yazarın trajikomik bir teknikle neyi amaçladığını tahmin ediniz.
Cevap: Oyunda karakterlerin ciddi olaylar karşısındaki abartılı ve garip tepkileri hem güldürür hem düşündürür. Yazar, hayatın hem acıklı hem de komik yanlarını birlikte göstererek, izleyicide gerçekçi ve derin bir etki bırakmak istemiştir.
Dil Bilgisi Çalışmaları
Soru: 1) Aşağıdaki cümlelerde yer alan yazım ve noktalama yanlışlarını bulunuz. Cümleleri doğru biçimde defterinize yazınız.
a. Varol Çelebi, varol. Her yiğit lâkabıyla anılır. (Var ol Çelebi, var ol! Her yiğit lakabıyla anılır.)
b. Tüm sorun bu… Ya da akpak bir uzun etek… (Tüm sorun bu. Ya da ak pak bir uzun etek.)
c. Ninem ona mülkü satınalıp ipoteği kendisine devretmesi için vekâletname yollamıştı. (Ninem ona mülkü satın alıp ipoteği kendisine devretmesi için vekâletname yollamıştı.)
ç. Sanki boynuma bağlanmış bir değirmentaşı, beni dibe doğru çekiyor hep, ama ben taşımı seviyorum ve onsuz yaşayamam. (Sanki boynuma bağlanmış bir değirmen taşı, beni dibe doğru çekiyor hep ama ben taşımı seviyorum ve onsuz yaşayamam.)
d. Ne olursunuz, açık sözlülüğümü bağışlayınız, Allah aşkına, ama bu adam sizi soymuş. (Ne olursunuz, açık sözlülüğümü bağışlayınız, Allah aşkına ama bu adam sizi soymuş.)
e. Salon kapkaranlık olur, ama elektriği yaktığı anlaşılan Hizmetçi elinde bir bardak suyla görünür. (Salon kapkaranlık olur ama elektriği yaktığı anlaşılan hizmetçi elinde bir bardak suyla görünür.)
Soru: 2) Aşağıdaki diyalogda yay ayraçlarla belirtilen yerlere uygun noktalama işaretlerini koyunuz.
APOLLODOROS ( ( ) güçlükle ( ) ) (:)
Ağır hasta da ondan ( , ) günlerdir yatıyor ( . )
Olup biteni kendisine bir bir iletiyorum ben (. )
KRİTON ( : )
Bugün gelirken de uğradık ( . ) Dedi ki ( : )
( “ ) Kafam ve yüreğimle onun yanındayım (, )
Sokrates adı kutlu olsun sonsuza dek (. ) (“ )
3. Tablo Sorusu - Anlatım Bozuklukları (Sayfa 253)
Aşağıda tabloya göre her cümlenin anlatım bozukluğu sebebini kısa şekilde açıklıyorum:
Cümle – Anlatım Bozukluğu – Sebep Açıklamaları
1- Sen bana sevinç, bense sana hüzün verdim.
➡️ Yüklem Eksikliği ve Özne-Yüklem Uyumsuzluğu: Yüklem tekrarı gerekiyor, kişi zamirleri karışmış.
2- Duygular insanı kimi zaman yanıltabilirler.
➡️ Özne-Yüklem Uyumsuzluğu: “Duygular” çoğul, “insanı” tekil; çelişki var.
3- Bir konferans vereceğini gazeteden öğrendim.
➡️ Zamir Belirsizliği: “Kimin vereceği” belli değil.
4- Zavallı kadının parası alındı ve evine gönderildi.
➡️ Özne Eksikliği ve Özne-Yüklem Uyumsuzluğu: Parayla ev aynı özne gibi kullanılmış.
5- Genç şaire en çok nelerden esinlendiğini sordu.
➡️ Virgül Eksikliği: Burada virgül “şaire” kelimesinden sonra gelmeli ki sorunun kime yöneltildiği belli olsun. Aksi takdirde anlam karışıklığı oluşur.
6- Tam on iki civarında hikâye kitabı vardır değerli yazarın.
➡️ Gereksiz Kelime ve Anlamca Çelişen Kelime Kullanımı: “Tam” ve “civarında” birlikte kullanılmaz.
7- Bizimkinin sevinçten etekleri tutuştu, her yere telefon açıyor.
➡️ Deyimin Yanlış Kullanımı ve Zamir Belirsizliği: Etekleri tutuştu deyimi yanlış yerde, “bizimkisi” de belirsiz.
8- Kitap okumasını bilmeyen insanlara yol yordam öğretiyorum.
➡️ Deyimin Yanlış Kullanımı: “Yol yordam öğretmek” deyimi, bir konuda nasıl davranılması gerektiğini öğretmek anlamında kullanılır. Ancak burada kitap okumayı bilmeyen insanlara yöneltilmiş. Bu ifade, sanki kişilerin okuma yazma bilmediği anlamına geliyor. Oysa bu durumda “okuma alışkanlığı kazandırmak” veya “okuma becerisi geliştirmek” gibi daha uygun ifadeler kullanılmalıdır.
9- "Betimlemeleri yetersiz, cümle tercihleri de sorunlu değildi."
➡️ Bozukluk Nedeni: Ek fiil eksikliği
Açıklama: İkinci cümle kısmı "de sorunlu değildi" ifadesiyle anlamlı görünse de "yetersiz" kelimesi yüklem olduğundan önceki kısma da ek fiil (idi, imiş vb.) getirilmeliydi.
10- "Şairi on birinci ölüm yıl dönümünde burada anacaklarmış."
➡️ Bozukluk Nedeni: Kelimenin yanlış yerde kullanımı
Açıklama: "On birinci ölüm yıl dönümünde şairi burada anacaklarmış" daha doğru bir diziliştir.
11- "Bizim ülkemizde sağlıklı bir eleştiri ve tenkit geleneği ne yazık ki yok."
➡️Bozukluk Nedeni: Gereksiz kelime kullanımı
Açıklama: "Eleştiri" ve "tenkit" eş anlamlıdır, birlikte kullanılması gereksizdir.
12- "Yağışın yerleşim yerlerine etki etmemesi için belediyeden yardım istendi."
➡️ Bozukluk Nedeni: Kelimenin yanlış anlamda kullanımı
✅ Açıklama: "Etki etmek" burada anlamca uygun değildir; "zarar vermemesi" veya "olumsuz etkilenmemesi" gibi ifadeler kullanılmalıydı.
13- "On yılda çalışarak emek verdiğim bu roman, ödülü almama sebep oldu."
➡️ Bozukluk Nedeni: Kelimenin yanlış anlamda kullanımı
Açıklama: "Sebep oldu" yerine "ödül kazandırdı" gibi daha uygun bir ifade tercih edilmelidir.
14- "Sahilde telefonla çektiğim resimleri sosyal medyada paylaşma, lütfen!"
➡️ Bozukluk Nedeni: Birbiriyle karıştırılan kelimeler
Açıklama: Buradaki “paylaşma” olumsuz emir gibi anlaşılır, “paylaş lütfen” olmalı.
Sayfa 254 Cevapları
Aşağıdaki kavram haritasında noktalı yerleri uygun şekilde doldurunuz.
- Şinasi “Şair Evlenmesi” adlı tiyatro eserini yazmıştır.
- Namık Kemal “Vatan Yahut Silistre” oyunuyla öncülük etmiştir.
- Ahmet Vefik Paşa, Molière’den yaptığı uyarlamalarla tiyatroya katkıda bulunmuştur.
Sayfa 255 Cevapları
Soru 1: Muhsin Ertuğrul'un Türk tiyatrosuna katkısı ne olmuştur?
Cevap: Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunun kurulmasında öncü olmuş ve önemli katkılar sunmuştur.
Soru 2: Reşat Nuri Güntekin, Ahmet Kutsi Tecer, Yaşar Nabi Nayır ve Necip Fazıl Kısakürek'in tiyatroya katkısı nedir?
Cevap: Bu sanatçılar, Tanzimat sonrası Türk tiyatrosuna eserleri ve görüşleriyle yön vermiş, tiyatro edebiyatının gelişiminde etkili olmuşlardır.
Soru 3: Hangi dönemde devlet tiyatroları, şehir tiyatroları ve konservatuvarlar açılmıştır?
Cevap: Bu gelişmeler Cumhuriyet Dönemi’nde yaşanmıştır.
Soru 4: Cumhuriyet Dönemi’nde tiyatroda işlenen başlıca temalar nelerdir?
Cevap: Kurtuluş Savaşı, Türk tarihi, eski-yeni çatışması ve Batılılaşma gibi temalar öne çıkmıştır.
Soru 5: 1950-1980 yılları arasında tiyatroda hangi gelişmeler yaşanmıştır?
Cevap: Bu dönemde tiyatro tekniği gelişmiş, konu çeşitliliği artmış, kentleşme, göç, kadının rolü ve kuşak çatışmaları gibi toplumsal meseleler sahnelenmiştir.
Soru 6: 1950-1980 arası dönemde tiyatroya katkı sağlayan önemli isimler kimlerdir?
Cevap: Cevat Fehmi Başkut, Haldun Taner, Necati Cumalı, Orhan Asena, Recep Bilginer ve Refik Erduran bu dönemin önemli tiyatro yazarlarındandır.
Sayfa 256 Yazma Cevapları
Soru: Tiyatro salonunda veya medya ortamında seyrettiğiniz bir tiyatro üzerine inceleme / değerlendirme yazısı yazınız.
Cevap: Geçtiğimiz hafta “Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı tek kişilik tiyatro oyununu izledim. Oyuncunun sahneyi tek başına doldurması ve duyguları seyirciye geçirme başarısı etkileyiciydi. Işık ve müzik kullanımı atmosferi güçlendirdi. Deli karakterinin iç dünyası başarılı bir biçimde yansıtıldı. Oyunun sonunda yalnızlık ve akıl sağlığı üzerine düşündürdü. Tiyatro, izleyicide derin etki bırakan güçlü bir sanat dalıdır.
SÖZLÜ İLETİŞİM ETKİNLİĞİ
Soru: Tek kişilik veya birkaç kişilik bir oyun hazırlayarak bu oyunu canlandırınız.
Oyun Adı: “Sessizlik Lütfen!”
Oyuncular: Kütüphane Görevlisi – Öğrenci – Ziyaretçi
Konusu: Kütüphanede sessizliği bozan bir ziyaretçi, görevliler ve öğrenciler tarafından uyarılır. Saygı ve toplumsal kurallar vurgulanır.
Metin:
Görevli: Lütfen sessiz olur musunuz? Burası kütüphane.
Ziyaretçi: Sadece telefonla konuşuyordum.
Öğrenci: Sessizlik herkesin hakkı, biraz anlayış lütfen.
Ziyaretçi: Haklısınız. Özür dilerim.
Mesaj: Toplumsal kurallar bireysel özgürlüklerin sınırlarını belirler. Herkesin huzuru için kurallara uymak gerekir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.