11. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 181 Cevapları Meb Yayınları

11. Sınıf Felsefe Ders Kitabı Sayfa 181 Cevapları Meb Yayınları
11. Sınıf Meb Yayınları Felsefe Ders Kitabı Sayfa 181 Tartışma - Uygulama Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

TARTIŞMA: Takiyettin Mengüşoğlu’nun “İnsan Felsefesi”nde İnsanı Bir Bütün Olarak Görme Yaklaşımı

Soru: Takiyettin Mengüşoğlu’nun “İnsan Felsefesi” adlı eserinden alınan aşağıdaki metni okuyunuz. Bu metinden hareketle filozofun “insanı bir bütün olarak gören” düşüncelerini tartışınız.

Takiyettin Mengüşoğlu’na göre insan, biyolojik (bios) ve ruhsal (psyche) yönleriyle bir bütündür. Bu bütünlük, insanın günlük yaşamında bilme, yapma, inanma, tercih etme, sanat ve teknik üretme gibi fenomenlerle ortaya çıkar. Yani insan, sadece bedensel ya da zihinsel bir varlık olarak ele alınamaz; her iki yönü de birbirini tamamlayan ve ayrılmaz bir bütündür.

Bu görüş, modern bilimde bütüncül insan anlayışı ile örtüşmektedir. Örneğin, psikolojide bilişsel ve duygusal süreçlerin bir arada ele alınması ya da tıpta psikosomatik hastalıkların incelenmesi, insanın sadece fiziksel bir organizma olmadığını gösterir. Ancak, insanın bir bütün olarak ele alınması gerektiğini kabul etmekle birlikte, bazı alanlarda biyolojik ve psikolojik yönlerin ayrı ayrı incelenmesi de gereklidir. Örneğin, tıp bilimi hastalıkları biyolojik olarak ele alırken, psikoloji insanın ruhsal yönüne odaklanır.

Sonuç olarak, Mengüşoğlu’nun insanı bir bütün olarak görme yaklaşımı, insanın tek bir boyuta indirgenmemesi gerektiğini ve varoluşunun her yönüyle ele alınması gerektiğini vurgulayan güçlü bir felsefi temele sahiptir.


UYGULAMA: Bilginin Doğruluğu Üzerine Özgün Metin

Soru: K. Popper’ın “Ben yanılmış olabilirim ve sen haklı olabilirsin ve ortak çaba sonucunda belki doğruluğa biraz daha yaklaşabiliriz.” sözünden hareketle bilginin doğruluğu ile ilgili özgün bir metin yazınız.

Bilgi, insanın çevresini ve kendini anlamasını sağlayan en temel unsurlardan biridir. Ancak, bilginin doğruluğu mutlak değil, değişime açıktır. Karl Popper’ın ifade ettiği gibi, insan yanılabilir ve karşıt görüşler aracılığıyla gerçeğe daha fazla yaklaşabilir.

Tarih boyunca bilim, yanlışlanabilirlik ilkesiyle ilerlemiştir. Örneğin, Aristoteles’in fizik yasaları uzun süre doğru kabul edilmiş, ancak Newton ve Einstein’ın çalışmalarıyla bu bilgilerin eksik olduğu anlaşılmıştır. Benzer şekilde, toplumsal ve etik alanlarda da bilgi sürekli değişim gösterir.

Bu nedenle, bilginin mutlak doğru olduğunu düşünmek yerine, eleştirel bir bakış açısıyla farklı görüşleri değerlendirmek gereklidir. Farklı düşünceler karşısında açık fikirli olmak, bireysel ve toplumsal gelişimi destekler. Gerçeğe ulaşmak, farklı fikirlerin tartışılması ve ortak bir anlayışa varılmasıyla mümkündür.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.