Atasözleri Üzerine Metni Cevapları (6. Sınıf Türkçe)
Atasözleri Üzerine Metni Cevapları
6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Yıldırım Yayınları Sayfa 124 Cevabı
Metne Hazırlanalım
Soru: Yazılı ve sözlü anlatımlarda atasözü ve deyimlerden nasıl faydalanırsınız?
Cevap: Atasözü ve deyimleri düşüncelerimi daha etkili ifade etmek, konuşmama renk katmak ve verdiğim mesajı pekiştirmek için kullanırım.
Soru: Atasözü ve deyimlerin ortak özelliği nedir?
Cevap: Her ikisi de toplumun ortak malıdır ve kalıplaşmış ifadelerdir. Sözcüklerinin yeri değiştirilemez ve tecrübelerden elde edilmiş sözlerdir.
Soru: Aşağıdaki bir atasözü simgelerle anlatılmıştır. Simgelerden hareketle bu atasözünü bulup noktalı yerlere yazınız.
Cevap: Bir koltukta iki karpuz taşınmaz
Soru: Aşağıdaki atasözünü simgelerle anlatmayı deneyiniz.
Güneş girmeyen eve doktor girer.
Cevap: ☀ girmeyen ????'e ⚕️ girer.
Okuyalım
Soru: “Atasözleri Üzerine” başlıklı metni noktalama işaretlerine dikkat ederek sessiz okuyunuz. Okuma sırasında defterinize metnin içeriğiyle ilgili sorular yazınız ve bu soruları arkadaşlarınıza sorunuz.
Sorularım:
- Bir ifade hangi durumda atasözü olma özelliğini kaybeder?
- Sözcükleri değişebilen atasözlerine metinde hangi atasözleri örnek verilmiştir?
- Atasözleri bir toplumun nelerini yansıtır?
Soru: Aşağıdaki atasözlerini okuyunuz ve kendi yaşantınızdan bu sözlerin anlamına uygun örnekler yazınız.
Erken kalktım işime, şeker kattım aşıma.
Cevap: Sabah erken kalkıp ders çalıştığımda, konuları daha iyi anlayarak başarılı oldum. Bu atasözü, erken çalışmanın getirdiği faydalara işaret eder.
Bin ölçüp bir biçmeli.
Cevap: Babam araba alırken uzun süre araştırma yaptı. Sonunda en uygun fiyatlı ve kaliteli arabayı seçerek doğru karar verdi. Bu atasözü, iyi düşünmenin önemini vurgular.
6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Yıldırım Yayınları Sayfa 125 Cevabı
ATASÖZLERİ ÜZERİNE
Atasözü, sözlük anlamıyla “Ataların uzun denemelere, gözlemlere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak veren ve kalıplaşmış bir biçimi olan, kamuca benimsenmiş, kısa özlü söz”dür. Kalıplaşmışlık deyim gibi atasözünün de özelliğidir.
Kimi ayrık durumlar olmakla birlikte genelde kural olarak atasözlerinin sözcükleri değiştirilip yerine aynı anlama gelen başka sözcükler konulamaz ve söz dizimi bozulamaz. Böyle yapılırsa özelliğini yitirir, atasözü olmaktan çıkar. Örneğin “Acıklı başta akıl olmaz.” atasözü, “Akıl, acıklı başta olmaz.” ya da “Ağrılı başta akıl olmaz.” biçimine getirilemez. “Acından kimse ölmemiş.” atasözü “Acından ölmemiş kimse.” ya da “Aç kalmaktan kimse ölmemiş.” biçiminde kullanıldı mı artık atasözü olmaz.
6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Yıldırım Yayınları Sayfa 126 Cevabı
Sözcük Çalışması
Soru: Aşağıda harfleri karışık olarak verilen sözcük ve sözcük gruplarını karşılarındaki anlamlarından yararlanarak bulunuz.
Harfleri karışık verilen sözcükler ve anlamları:
-
üzgön → özgün
Anlam: Yalnız kendine özgü bir nitelik taşıyan, orijinal. -
efefsl → felsefe
Anlam: Dünya görüşü. -
ykar → aykırı
Anlam: Kural dışı. -
palk → kalıp
Anlam: Biçim, durum. -
röte → töre
Anlam: Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, adet. -
zös zidimi → söz dizimi
Anlam: Bir cümleyi oluşturan sözcük türlerinin arasındaki ilişkiyi inceleyen ve sınıflamalar yapan dil bilgisi kolu, cümle bilgisi, tümce bilgisi.
Anlayalım, Yorumlayalım
Aşağıdaki soruları okuduğunuz metne göre cevaplayınız.
Soru: 1) Yazar, birinci paragrafta neyle ilgili bir tanımlama yapmıştır?
Cevap: Yazar, birinci paragrafta atasözleriyle ilgili bir tanımlama yapmıştır.
Soru: 2) Deyimle atasözünün ortak özelliği nedir?
Cevap: Deyimle atasözünün ortak özelliği, her ikisinin de kalıplaşmış olmasıdır.
Soru: 3) Neden atasözlerinin sözcükleri değiştirilip bunların yerine aynı anlama gelen başka sözcükler konulamaz ve söz dizimi bozulamaz?
Cevap: Çünkü atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Sözcüklerin değiştirilmesi, atasözünün anlamını ve estetik değerini bozarak atasözü olma özelliğini yitirmesine neden olur.
Soru: 4) Bazı atasözlerinin bölgelere göre değişik biçimler almasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Bu durum, bölgelerin kültür farklılıklarından ve kelime hazinelerinden kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda bu çeşitlilik, dilimizin zenginliğini gösterir.
Soru: 5) Atasözleri nasıl ortaya çıkmış ve bugünlere kadar gelebilmiştir?
Cevap: Atasözleri önce bir kişi tarafından ortaya atılmış, toplum tarafından benimsenmiş ve kullanılmıştır. Zamanla bu sözler, toplumsal tecrübelerin ve kültürel aktarımın bir sonucu olarak kalıplaşmıştır.
Soru: Metnin konusu aşağıdakilerden hangisidir? İlgili kutucuğu işaretleyiniz
Cevap: Atasözlerinin özellikleri
Soru: Yazar, atasözlerinin özelliklerini ifade edebilmek için hangi görüşleri ileri sürmüştür? Metnin içeriğinden hareketle belirtiniz.
Yazarın İleri Sürdüğü Görüşler:
- Atasözlerinin kalıplaşmış ifadeler olduğunu belirtmiştir.
- Sözcüklerin değiştirilmesinin atasözünün anlamını bozacağını savunmuştur.
- Bazı atasözlerinin bölgelere göre farklılıklar gösterdiğini örneklerle açıklamıştır.
- Atasözlerinin kısa ve öz bir şekilde ders verici nitelikte olduğunu vurgulamıştır.
6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Yıldırım Yayınları Sayfa 127 Cevabı
Soru: Metnin konusundan ve ileri sürülen görüşlerden hareketle metinde asıl anlatılmak isteneni bir cümleyle yazınız.
Cevap:Atasözleri, tecrübelerden süzülerek ortaya çıkan, öğüt verici ve kalıplaşmış sözlerdir; değiştirilemez bir yapıya sahiptirler.
Söz Varlığımız
Soru: Aşağıdaki atasözlerini inceleyiniz. Atasözlerindeki yanlış kullanılmış altı çizili sözcüklerin yerine örnekteki gibi doğrularını yazınız.
Yanlış Kullanılan Sözcüklerin Doğruları:
- Ağaç körpe iken eğilir. ~ Doğru: yaş
- Dost sıkıntılı günde belli olur. Doğru: kara
- Kaya yerinde ağırdır. ~ Doğru: Taş
- Çalışan demir pas tutmaz. ~ Doğru: İşleyen
- Elin ağzı kese değil ki büzesin. ~ Doğru: torba
- El ile gelen nikâh bayram. ~ Doğru: düğün
Soru: Aşağıdaki atasözünde geçen “ağaç, gül, diken” sözcüklerinin anlamlarını atasözünün bağlamından hareketle açıklayınız.
Bir ağaçta gülde biter, diken de.
- Ağaç: Aileyi veya toplum yapısını temsil eder.
- Gül: İyi, güzel karakterli insanları simgeler.
- Diken: Kötü niyetli veya zararlı kişileri ifade eder.
Soru: Aşağıda verilen atasözlerinden benzer anlam taşıyanları örnekteki gibi eşleştiriniz.
1- Taze bardağın suyu soğuk olur. → Yenice eleğim, seni nereye asayım?
2. Her çok azar olur. → Damlayla damlayla göl olur.
3. Bin işçi, bir başçı. → Ayağı yürüten baştır.
4. Ağır yongayı yel kaldırmaz.
5. Keskin sirke küpüne zarar. → Öfkeyle kalkan zararla oturur.
6. Ağaç yaşken eğilir. → Yalnız taş duvar olmaz.
6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Yıldırım Yayınları Sayfa 128 Cevabı
Soru: Aşağıdaki dizelerde geçen “Beşiktaş, koku, vapur” adlarının özelliklerini belirleyerek ilgili kutucukları işaretleyiniz.
- Doğduğum kıyılar, Beşiktaş’ım. → Özel ad
- Anarım Adalar’da çamların kokusunu. →Somut ad
- Geliyor Boğaziçi’nden doğru Bir iskeleden kalkan vapurun sesi → Tekil ad
Soru: Aşağıdaki dizeleri okuyunuz. Dizelerdeki altı çizili sözcüklerden uygun olanları kullanarak cümleleri tamamlayınız.
- Varlıklara verilişlerine göre Kız KUlesi: Özel addır.
- Varlıkların sayılarına göre sular: Çoğul addır.
- Varlıkların algılanabilmesine göre iskeleden: Somut addır.
Soru: Aşağıdaki özel ad türlerine birer örnek veriniz.
- Kişi Ad ve Soyadları: Barış Manço
- Kıta, Şehir, Bölge, İl, İlçe, Köy, Semt Adları: İstanbul, Avrupa, Karadeniz Bölgesi, Çankaya
- Kurum ve Kuruluş Adları: Türk Hava Yolları, Sağlık Bakanlığı
- Hayvanlara Verilen Adlar: Pamuk, Boncuk
- Deniz, Nehir, Dağ vb. Adları: Ege Denizi, Fırat Nehri, Erciyes Dağı
- Sokak, Cadde, Bulvar, Mahalle vb. Adları: İstiklal Caddesi, Atatürk Bulvarı, Gül Mahallesi
- Gazete, Dergi, Eser, Anıt vb. Adları: Hürriyet, Atlas, Nutuk, Anıtkabir
- Dil, Din, Irk Adları: Türkçe, İslam, Türk
- Devlet Adları: Türkiye Cumhuriyeti
Konuşalım, Anlatalım
Soru: “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın.” atasözünün anlamını atasözleri ve deyimler sözlüğünden araştırınız. Bu atasözünde ifade edilen düşüncenin günümüzde geçerli olup olmadığını düşününüz. Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız ve onları düşüncenize katılmaları için ikna etmeye çalışınız.
- Anlamı: İnsanlar, kendilerine zarar vermediği sürece başkalarının olumsuz davranışlarına karışmama eğilimindedir.
- Günümüzde Geçerli mi?
Evet, günümüzde bireysellik ve duyarsızlık bu atasözünün geçerli olduğunu gösteriyor. Ancak toplumsal duyarlılık ve empati açısından bu düşünce eleştirilmelidir. Başkalarının sorunlarına kayıtsız kalmak, toplumsal dayanışmayı zayıflatır ve herkesin zarar görmesine neden olabilir. - Sonuç: Bu atasözü, bireysel ve toplumsal sorumluluk bilinciyle değerlendirilmelidir.
6. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Yıldırım Yayınları Sayfa 129 Cevabı
Düşünelim, Yazalım
Soru: Aşağıda “Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur.” atasözünün ortaya çıkışı ile ilgili bir hikâye verilmiştir. Siz de bu hikâyeyi okuduktan sonra defterinize istediğiniz bir atasözünün hikâyesini yazınız.
DOST
(…)
Bir zamanlar bir baba ile oğul yaşarmış. Oğlanın annesi yıllar öncesinden Hakk’ın rahmetine kavuştuğundan adam, oğluna hem babalık etmiş hem analık. (***)
Damlaya damlaya göl olur.
Çıkış Hikayesi: Anadolu’da suyun kıymetli olduğu, kurak bölgelerde insanların yağmur damlalarını biriktirerek su ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıkları dönemlerden doğmuştur. Ufak birikimlerin zamanla büyük değerlere dönüşeceğini anlatan bu söz, tarım toplumlarında sabırla çalışmanın ve küçük adımlarla büyük hedeflere ulaşmanın önemini öğretmiştir. Bu atasözü, aynı zamanda hayatın her alanında istikrar ve disiplinin ne kadar önemli olduğunu vurgular.
Dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.
Çıkış Hikayesi: Anadolu’nun dağlık coğrafyasında, zorlu doğa şartlarında bile insanların birbirine ulaşma yolları bulduğu gözlemlenmiştir. Bu söz, fiziksel engellerin iletişim ve insan ilişkileri karşısında önemsiz olduğunu ifade eder. Göçler, ticaret yolları ve ziyaretler sayesinde oluşan bu düşünce, insan ilişkilerinin gücünü ve sosyal bağların değerini anlatır. Bu atasözü, aynı zamanda insanın doğaya karşı azmini ve sosyal hayatın önemini simgeler.
Her horoz kendi çöplüğünde öter.
Çıkış Hikayesi: Osmanlı döneminde, her mahallenin ya da köyün kendi liderleri, sözü geçen insanları bulunurdu. Ancak bu kişiler kendi bölgelerinin dışına çıktığında etkileri azalırdı. Bu durum, bireyin kendi alanında güçlü olduğunu ama bu gücün başka yerlerde geçerli olmayabileceğini anlatır. Bu atasözü, bireylerin kendi çevrelerinde etkin olduklarını ancak bu otoritenin sınırlarını bilerek hareket etmeleri gerektiğini hatırlatır.
Araştıralım Hazırlanalım
Soru: “Masallarımızın, kültürümüzdeki yeri ve önemi” hakkında araştırma yapınız.
Masalların Özellikleri ve İşlevleri:
- Eğitici Yönü: Masallar, toplumsal değerleri ve ahlaki dersleri öğretir. Çocuklara cesaret, doğruluk, iyilik gibi erdemleri aşılar.
- Hayal Gücüne Katkısı: Masallar, çocukların hayal gücünü geliştirir, onları yaratıcı düşünmeye teşvik eder.
- Kültürel Aktarım: Nesiller arasında kültürel değerlerin aktarılmasını sağlar. Gelenek, görenek ve inanışları yeni kuşaklara taşır.
- Eğlendirici Rol: Sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de eğlendirici bir özelliğe sahiptir.
Soru: Beğendiğiniz bir masalı sınıfta anlatmak üzere öğreniniz.
Keloğlan ve Akıllı Köylü
Masalın Özeti:
Bir zamanlar bir köyde, Keloğlan adında saf ve iyi kalpli bir genç yaşarmış. Keloğlan, hayatı boyunca zengin olmayı hayal edermiş. Günlerden bir gün, köyde yaşlı ve akıllı bir köylüye rastlamış. Bu köylü, köyün en bilge kişisi olarak tanınırmış. Keloğlan, bilge köylüye nasıl zengin olabileceğini sormuş.
Bilge köylü, Keloğlan’a bir çuval dolusu buğday verip şöyle demiş:
"Bu buğdayları iyi değerlendirirsen, zengin olabilirsin. Ancak buğdayları hemen yemeye kalkma; sabırlı ol ve toprakla buluştur."
Keloğlan, bilge köylünün sözünü dinleyerek buğdayları tarlasına ekmiş. Günler geçmiş, aylar geçmiş, buğdaylar büyümüş ve Keloğlan tarlasını hasat etmiş. Hasat ettiği buğdayları satmış ve elde ettiği parayla daha büyük bir tarla almış. Her yıl tarlasını büyütmüş, kazancını artırmış ve sonunda köyün en zengin adamlarından biri olmuş.
Masalın Ana Fikri:
Sabır ve çalışkanlık, insanı başarıya ve zenginliğe götürür. Doğru adımlarla hareket eden ve sabırlı olan herkes, hayallerine ulaşabilir.
Neden Bu Masalı Seçtim?
Keloğlan’ın bu hikayesi, sadece çocuklara değil, yetişkinlere de sabır, çalışkanlık ve doğru kararlar almanın önemini anlatıyor. Sınıfta bu masalı anlatarak, öğrencilerime azmin ve emeğin ne kadar kıymetli olduğunu göstermek istiyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.