Hz. Ömer ve Kader: İrade ve Tedbirin Önemi

Hz. Ömer ve Kader: İrade ve Tedbirin Önemi
Hz. Ömer (ra) ve Ebu Ubeyde (ra) arasında geçen bu olay, insanın iradesi ve kader arasındaki ilişkiyi ele alır. İrademizle aldığımız tedbirler de Allah’ın takdirinin bir parçasıdır.

Soru : Bu Sözü Sen mi Söylüyorsun Ebu Ubeyde? Hz. Ömer (ra), halifelik döneminde bir gün Şam’a gitmek üzere yola çıkar. Onu yolda Şam’daki ordu komutanları karşılar ve ona Şam’da veba hastalığı çıktığını haber verirler. Hz. Ömer (ra), önlem olarak bu salgın hastalığın çıktığı yere girmemeye karar verir ve yanındakilere geri dönüleceğini söyler. Onun bu sözü üzerine komutanlarından Ebu Ubeyde (ra): – “Ey Halife! Şimdi sen Allah’ın (cc) kaderinden mi kaçıyorsun? Allah (cc), ölümünüzü bu hastalıktan takdir etmişse ölürsünüz, takdir etmemişse size bir şey olmaz.” der. Hz. Ömer onun bu sözünü çok yadırgar ve şöyle der: – “Ey Ebu Ubeyde (ra)! Bu sözü sen mi söylüyorsun?” der ve şöyle devam eder: – “Evet... Allah’ın (cc) kaderinden yine Allah’ın (cc) kaderine kaçıyorum. Allah’ın (cc) hakkımızdaki takdirini bilmediğim için tedbir alıyorum.” Hz. Ömer (ra), kader konusunun daha iyi anlaşılması için ona bir de şu çarpıcı örneği verir: – “Senin develerin olsa onlar iki taraflı bir vadiye inseler, vadilerden biri verimli, diğeri de verimsiz, çorak olsa, sen de verimli yerde develerini otlatsan, Allah’ın (cc) takdiri ile otlatmış olurdun. Onları burada değil de çorak yerde otlatsaydın yine Allah’ın (cc) takdiri ile otlatmış olmaz mıydın?” (Müslim, Selam, 98.) Yukarıdaki olayı insanın iradesi ve kader arasındaki ilişki açısından arkadaşlarınızla yorumlayınız.

Ödev cevabı kısaca : Bu olay, irade ve kader arasındaki ilişkiyi anlamamız açısından önemlidir. Hz. Ömer, kaderin Allah’ın takdiri olduğunu kabul etmekle birlikte, insanın iradesiyle tedbir alması gerektiğini vurgular. Bu da gösterir ki, insanlar iradelerini kullanarak doğru olanı yapmaya çalışmalı ve tehlikelerden kaçınmalıdır. İrademizle aldığımız tedbirler de Allah’ın kaderinin bir parçasıdır. Hz. Ömer’in verdiği vadi örneği, insanın aklı ve iradesiyle doğruyu seçmesi gerektiğini anlatır.

Bu olayda, Hz. Ömer’in (ra) davranışı, insanın iradesi ve kader arasındaki ilişki hakkında önemli bir ders verir. Hz. Ömer, kaderin varlığını kabul etmekle birlikte, insanın kendi iradesiyle alacağı tedbirlerin de önemli olduğunu vurgular. Allah’ın (cc) takdir ettiği şeylerden kaçmak mümkün olmadığı gibi, insanın iradesiyle önlem alması da Allah’ın (cc) takdirine uygundur.

Hz. Ömer, burada kaderin sadece pasif bir şekilde beklemek anlamına gelmediğini, insanların iradelerini kullanarak doğru kararlar almaları gerektiğini ifade eder. Ebu Ubeyde'nin "Allah’ın kaderinden kaçıyor musun?" sorusuna Hz. Ömer, "Allah’ın kaderinden Allah’ın kaderine kaçıyorum." diyerek, insanın özgür iradesiyle doğru olanı seçmesinin de Allah’ın takdiri olduğunu anlatır.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.