Hazırlık Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 226-234 Cevapları Meb Yayınları
Sayfa 226 Söz Varlığım Cevapları
1. Aşağıdaki kelimeleri anlamlarına göre kullanınız.
Kelime | Sözlükteki Anlamı | Cümle |
---|---|---|
havsala | Anlayış, kavrama yeteneği | Bu kadar pahalı olmasına havsalam bir türlü almıyor. |
evsaf | Nitelikler, özellikler | Yazar, eski zeytinlerin evsafını bugünkülerle karşılaştırıyor. |
perdah | Parlatma, cilalama işlemi | Zeytinlerin dışı perdah gibi parlıyordu. |
rayiha | Güzel koku, hoş koku | Eski zeytinlerde öyle bir rayiha vardı ki, daha yemeden insanı cezbederdi. |
ordövr | Yemekten önce sunulan hafif yiyecek, başlangıç tabağı | Lokantada masaya sekiz çeşit ordövr geldi. |
kalamata | Özel türde bir siyah zeytin çeşidi | Sofrada siyah, yeşil ve kalamata türü zeytinler vardı. |
remiz | Sembol, simge anlamında işaret | Zeytin, barışın remzi olarak kabul edilir. |
hassa | Özellik, nitelik; hassasiyet anlamında | Zeytinin eski hassaları, bugünkü üretimde kaybolmuş. |
istidat | Yetenek, eğilim | Bazı topraklar zeytin yetiştirmeye daha fazla istidatlıdır. |
miyar | Ölçü, kıstas | Eski usullerde miyar, lezzet ve doğallıktı. |
2. Anlamını bilmediğiniz diğer kelimeleri belirleyip TDK'dan araştırınız.
Bu maddeyi istersen senin için hazırlayabilirim, ama önce senin bulamadığın kelimeleri işaretlemeni bekliyorum.
3a. Metinde geçen deyimler:
Deyim | Anlamı |
---|---|
Havsalam almıyor | Akıl erdirememek, anlamakta zorlanmak |
Dört bir tarafını tel örgüyle sarmak | Her yerini çevirmek, kontrol altına almak |
Diş kesmemek | Ağza yakışmamak, yenmeye uygun olmamak |
Kabuğuyla yutmak | Hiç sorgulamadan kabul etmek |
Hayvan da kendisine döndürüldü | Doğallıktan uzaklaştırıldı, anlamını yitirdi |
3b. Atasözleri ve deyimlerin metne katkısı nedir?
Kısa Cevap: Metne canlılık, anlam derinliği ve kültürel zenginlik katar.
Açıklama: Atasözleri ve deyimler, metnin duygusal yönünü güçlendirir, okuyucunun anlatılana kolayca bağ kurmasını sağlar. Aynı zamanda kültürel bir atmosfer oluşturur, metnin anlatımını daha etkili ve akıcı hâle getirir.
Sayfa 227 Düşün Paylaş Cevapları
4. a. Bu kelimelerin günümüzde yazım yönünden değişikliğe uğramasının veya yerlerine başka kelimelerin kullanılmasının sebepleri neler olabilir?
Cevap: Bu kelimelerin bazıları eski Türkçe veya Osmanlıca kökenlidir. Günümüzde yerlerine daha yaygın ve anlaşılır kelimeler kullanılmasının sebebi, dilin sadeleşmesi ve anlaşılır hâle getirilmek istenmesidir. Ayrıca bazı kelimeler artık günlük hayatta nadiren kullanıldığı için yerlerine yeni sözcükler geçmiştir.
4. b. Bu kelimelerin metnin dili ve üslubuna etkileri hakkındaki görüşlerinizi yazınız.
Cevap: Bu kelimeler metne nostaljik ve edebî bir hava katmıştır. Yazarın dili zenginleştirmesine ve okuyucuda eski zamanlara ait bir atmosfer oluşturmasına yardımcı olmuştur. Ayrıca metne duygu, derinlik ve kültürel bağlam kazandırmıştır.
Düşün Paylaş
1. Okuduğunuz metnin yazıldığı döneme ilgili ipucu niteliğindeki ifadeler:
Cevap: Metinde geçen “İkinci Dünya Harbi”, “harp zamanı”, “sürgün”, “yokluk ve karne dönemi” gibi ifadeler, metnin 1940’lı yıllarda yazıldığını gösteren önemli ipuçlarıdır.
2. Metnin yayımlandığı tarihi göz önünde bulundurarak yazıldığı dönemle ilgili tahminleriniz:
Cevap: Metin 8 Eylül 1946 tarihli olduğu için İkinci Dünya Savaşı’nın yeni bittiği, ülkede kıtlık, yokluk ve karaborsa gibi sıkıntıların yaşandığı bir dönemi anlatmaktadır. Ayrıca sürgünler ve siyasi baskılar da bu döneme dair bilgiler verir.
3. Metinde geçen tarihî olayların metnin yazılma amacıyla ilişkisine dair düşünceleriniz:
Cevap: Yazar, zeytin üzerinden savaş dönemindeki yoklukları, değişen lezzetleri ve kültürel kayıpları anlatmak istemiştir. Aynı zamanda geçmişe duyulan özlemi ve bugünün eleştirisini dile getirmiştir. Metin, tarihten hareketle toplumsal ve bireysel hafızaya seslenmeyi amaçlamaktadır.
Sayfa 228 Sıra Sizde Cevapları
1. Fıkra türünde bir metnin taşıması gereken özellikler
Yargılar | Katılıyorum ✅ | Katılmıyorum ❌ | Gerekçe |
---|---|---|---|
Güncel konular işlenmelidir. | ✅ | Fıkralar, okuyucunun ilgisini çekecek güncel olaylara dayanmalıdır. | |
Okuyucuya öğüt vermelidir. | ✅ | Fıkralarda öğüt verme amacı değil, düşünceyi düşündürerek aktarma esastır. | |
Yazarın kişisel görüşlerini yansıtmalıdır. | ✅ | Fıkralar, yazarın kendi bakış açısını yansıttığı yazılardır. | |
Okurun duygularını harekete geçirmelidir. | ✅ | Fıkralar, hem düşündürmeli hem de duygusal bağ kurdurmalıdır. | |
Edebi bir üslupla yazılmalıdır. | ✅ | Fıkralarda dil ve anlatım zenginliği önemlidir. | |
Genele geçer konular ele alınmalıdır. | ✅ | Fıkralar, herkesi ilgilendiren sosyal ve toplumsal konulara değinmelidir. | |
Ele alınan konu tüm yönleriyle anlatılmalıdır. | ✅ | Fıkralarda konular derinlemesine değil, yüzeysel ve öz şekilde anlatılır. | |
Yazar, ele aldığı konuda uzman olmalıdır. | ✅ | Fıkra yazarı her konuda yazabilir; uzmanlık değil, gözlem ve yorum yeteneği önemlidir. | |
Yazar konuyla ilgili düşüncesini kabul ettirme çabasında olmamalıdır. | ✅ | Fıkralarda zorlama yoktur, okuyucuya fikir sunulur, karar ona bırakılır. | |
Konu, eleştirel bir bakış açısıyla işlenmelidir. | ✅ | Fıkralar, olaylara eleştirel ve düşündürücü bir bakışla yaklaşır. |
2. Bu tablodan yararlanarak fıkra türünün özelliklerini yansıtan bir tanım oluşturunuz:
Fıkra, yazarın güncel olaylar ya da toplumsal meseleler hakkında kendi düşüncelerini kısa, etkili ve edebi bir dille ifade ettiği yazı türüdür. Fıkrada öğretme amacı yoktur, amaç okuyucuyu düşündürmek ve farkındalık oluşturmaktır. Kişisel görüşlere, eleştirel bakışa ve anlatım zenginliğine önem verilir.
Sayfa 229 Çözümleme - Çözümlüyorum Cevapları
Çözümleme Etkinliği
1. Okuduğunuz metnin konusu nedir?
Cevap: Zeytinin geçmişteki doğal hâli ile günümüzdeki endüstriyel üretimi arasındaki farklar ve bu farkların lezzet, değer ve kültür üzerindeki etkileridir.
2. Bu yazıyı siz yazmış olsaydınız metne hangi başlığı seçerdiniz? Gerekçelendirerek açıklayınız.
Cevap: “Zeytinin Kaybolan Lezzeti” başlığını seçerdim. Çünkü metin boyunca yazar, eski zeytinlerin doğallığını ve lezzetini özlemle anlatmakta, bugünkü zeytinlerin ise bu değerlerden yoksun olduğunu vurgulamaktadır.
3. Metinde açık veya örtük olarak bahsi geçen tarihî olayları tespit ediniz.
- Birinci ve İkinci Dünya Savaşı
- Sürgün dönemi
- Yokluk ve karne yılları
- Zeytin ihracatının yasaklanması gibi tarihî olaylar, metinde doğrudan veya dolaylı olarak anlatılmıştır.
Çözümlüyorum Etkinliği
1. “Dünkü ve Bugünkü Zeytinler” başlıklı metni bölümlere ayırınız. Aşağıya her bölüme uygun özet cümleyi yazınız:
Bölüm | Özet Cümle |
---|---|
Giriş | Yazar, zeytinin ülke içinde değer görmemesini ve ihracatının engellenmesini eleştirerek konuya giriş yapar. |
Gelişme | Zeytinin geçmişteki doğal hâliyle bugünkü endüstriyel hâli arasında lezzet, koku ve kültür bakımından büyük farklar olduğunu örneklerle anlatır. |
Sonuç | Zeytinin barış ve kültür sembolü olduğuna vurgu yapar, doğallıktan uzaklaşmanın toplumsal etkilerini dile getirerek yazıyı sonlandırır. |
Sayfa 230 Sıra Sizde - Yorumluyorum Cevapları
Sıra Sizde
1. Metnin anlatıcısı kimdir? Metinden örnek ifadelerle açıklayınız.
Cevap: Metnin anlatıcısı birinci tekil kişi (ben)’dir. Örnek: “Ben işin o çetin, keskin cephesini bilemem.”, “Şimdi, bir hafta evvel aldığınıza yenisi birbirine hiç benzeyemiyor.”
2. Metnin anlatıcısını belirlerken metinde geçen hangi ifadelerin kanıt olarak gösterilebileceğini örneklerle açıklayınız.
Cevap: “Ben de unutulmaz şudur”, “Fikrimce ikindi kahvaltısı olarak zeytin pek makbuldü” gibi ifadeler, anlatıcının birinci kişi olduğunu ve kişisel deneyimlerini anlattığını gösterir.
3. Anlatıcının okuyucuya karşı tutumu hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Cevap: Anlatıcı, okuyucuyla samimi, içten ve paylaşımcı bir dil kullanır. Geçmişi hatırlatarak okuyucuda nostalji uyandırmayı amaçlar.
4. Metnin yazılma amacı nedir?
Cevap: Metnin amacı, zeytinin geçmişteki değerini, doğallığını ve kültürel yerini hatırlatarak, bugünkü üretim anlayışının eleştirisini yapmaktır.
5. Anlatıcının bu metin aracılığıyla okuyucuya vermek istediği iletileri belirleyerek tabloyu doldurunuz:
Açık İletiler | Örtük İletiler |
---|---|
Zeytin doğal hâliyle daha lezzetlidir. | Eskiden her şey daha kaliteliydi, şimdiyse doğallık kayboldu. |
Savaş döneminde zeytinin bile kıymeti vardı. | Barış, bolluk ve doğallık toplum için vazgeçilmezdir. |
Endüstriyel üretim zeytinin tadını bozmuştur. | Modernleşme, lezzeti ve değeri azaltabilir. |
6. Metinde geçen neden-sonuç, koşul-sonuç ve varsayım cümlelerini tabloya yazınız:
Neden-Sonuç İlişkili Cümleler | Koşul-Sonuç İlişkili Cümleler | Varsayım Cümleleri |
---|---|---|
“Zeytin ihracı durdurulduğu için müşteri bulamıyoruz.” | “Şimdiye kadar bu terbiyede yapılmış olsaydı hâlâ o rayiha kalırdı.” | “Zeytin tekrar o usulde yapılsa, belki eski tadı yakalanabilir.” |
“Kötü fabrikada yapıldığı için tadı bozulmuş.” | “Eğer siz de Haliç’teki gibi bir zeytin yeseniz, siz de anlamazsınız.” | “Bugün de aynı lezzet bulunsa, kimse başka gıda aramazdı.” |
Yorumluyorum
1. Metinde yazarın, 2. Dünya Savaşı’nın günlük yaşama etkileriyle ilgili duygu ve düşünceleri nelerdir?
Cevap: Yazar, savaş döneminde kıtlık, yokluk ve yiyeceğe ulaşmanın zorluğunu dile getirir. Aynı zamanda zeytinin bile çok değerli olduğunu, insanların azla yetinmeyi öğrendiğini vurgular.
2. Yazarın bu konuyla ilgili görüşlerinin metnin yazılma amacıyla ilişkisini yorumlayınız.
Cevap: Yazar, geçmişin şartlarını ve zeytinin değerini anlatarak bugünkü yapaylaşmayı ve tüketim anlayışını eleştirir. Böylece okuyucuyu doğal ürünlerin ve kültürel mirasın korunmasına davet eder.
Sayfa 231 Yorumluyorum Cevapları
1. Refik Halit Karay’ın çok yönlü bir yazar olmasının okuduğunuz metne nasıl katkı sağladığını düşünüyorsunuz? Açıklayınız.
Cevap: Refik Halit Karay, hem gazeteci hem edebiyatçı kimliğiyle yazdığı için metne hem bilgi hem de edebî tat katmıştır. Olaylara yalnızca bir tarihçi gibi değil, aynı zamanda duygularla yaklaşan bir sanatçı gibi bakmıştır. Bu da yazının hem düşündürücü hem de etkileyici olmasını sağlamıştır.
2. Okuduğunuz metin ve dinlediğiniz/izlediğiniz videodan yararlanarak Refik Halit Karay’ın kişilik özellikleri hakkındaki çıkarımlarınızı yazınız.
Cevap: Refik Halit Karay, duyarlı, gözlemci ve samimi bir kişiliğe sahiptir. Toplumsal olaylara karşı duyarlı, aynı zamanda eskiyle yeniyi kıyaslamaktan hoşlanan bir yapıya sahiptir. Sade bir yaşamı ve halkı önemseyen bir kişiliği olduğu metinden anlaşılmaktadır.
3. Refik Halit Karay’ın sanatçı kişiliğiyle ilgili düşüncelerinizi açıklayınız.
Cevap: Refik Halit Karay, gözlem gücü yüksek, toplumu derinlemesine analiz edebilen bir sanatçıdır. Sanatını sadece estetik için değil, toplumu uyandırmak ve düşündürmek amacıyla kullanmıştır. Bu yönüyle hem edebiyatçı hem de fikir adamıdır.
4. “Dünkü ve Bugünkü Zeytinler” adlı fıkrada onun sanatçı kişiliğinin hangi özelliklerine rastlanmaktadır? Gerekçeleriyle açıklayınız.
Cevap: Bu metinde Refik Halit Karay’ın nostaljik bakış açısı, toplumsal eleştirisi ve sade anlatımı dikkat çeker. Zeytin üzerinden geçmişin doğallığını ve bugünün yapaylığını sanatsal bir dille ele alır. Bu da onun gözlemci, duyarlı ve estetik anlatımı güçlü bir sanatçı olduğunu gösterir.
Sayfa 232 Sıra Sizde - Karşılaştırıyorum Cevapları
Aşağıdaki metinden yararlanarak iyi bir köşe yazısının taşıması gereken özellikleri içeren ölçütler belirleyiniz.
Belirlediğiniz ölçütler doğrultusunda Dünkü ve Bugünkü Zeytinler başlıklı metni değerlendiriniz.
Ölçütler | Değerlendirmeler | Gerekçeler |
---|---|---|
Güncel konulara değinme | Metinde güncelliğini koruyan gıda kalitesi, doğallık, tüketim gibi konular ele alınmıştır. | Zeytin üzerinden yapılan bu anlatım, bugün hâlâ geçerli olan sorunlara dikkat çekmektedir. |
Kişisel bakış açısı sunma | Yazar, metni birinci tekil kişi anlatımıyla yazmış, kendi görüşlerini paylaşmıştır. | “Ben işin o cephesini bilmem.” gibi ifadeler, yazının kişisel deneyime dayandığını gösterir. |
Okuyucuyu düşündürme | Metin, geçmiş ve bugünü kıyaslayarak okuyucuda farkındalık oluşturur. | Yazar, bugünkü üretim anlayışını eleştirerek okuyucuyu sorgulamaya teşvik eder. |
Anlatımı ilgi çekici kılma | Anılarla, betimlemelerle ve nostaljik anlatımla okuyucunun ilgisi canlı tutulmuştur. | Duygusal ve gözleme dayalı anlatım, okuyucunun merakını ve ilgisini artırır. |
Karşılaştırıyorum
1. Dünkü ve Bugünkü Zeytinler ile Fatih-Harbiye romanını verilen ölçütlere göre karşılaştıralım:
Ölçüt | Dünkü ve Bugünkü Zeytinler | Fatih-Harbiye |
---|---|---|
Yazılma amacı | Toplumu düşündürmek ve nostaljiyle eleştiri yapmak | Doğu-Batı kültürel çatışmasını anlatmak, gençlere mesaj vermek |
Gerçeklikle ilişkisi | Gözleme ve yaşanmış olaylara dayalı, birebir gerçeklik içerir | Kurgu üzerine kuruludur ama toplum gerçeklerinden izler taşır |
Anlatıcı | Birinci tekil kişi (ben) anlatıcı | Üçüncü kişi anlatıcı |
Dil | Günlük ve samimi, yer yer nostaljik | Dönemine uygun, edebi ve açıklayıcı |
Üslup | İçten, sohbet havasında, düşündürücü | Betimleyici, olay örgüsüne dayalı, öğretici |
2. Yaptığınız karşılaştırmadan yararlanarak edebî ve öğretici metinlerin özellikleriyle ilgili değerlendirmenizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Edebi metinler (örneğin Fatih-Harbiye), olaylar üzerinden mesaj verirken, öğretici metinler ya da fıkralar (Dünkü ve Bugünkü Zeytinler gibi) gözlem, yorum ve doğrudan anlatımla düşündürmeyi amaçlar. Öğretici metinlerde yazarın görüşü ön plandayken, edebi metinlerde karakterler ve olay örgüsü üzerinden mesaj verilir. Her iki tür de toplumu etkilemeyi hedefler ancak yöntemleri farklıdır.
Sayfa 233 Ders Dışı Etkinlik Cevapları
Aşağıdaki yönergeleri takip ederek sınıf panosunda sergilenmek üzere bir fıkra (köşe yazısı)
yazınız.
Sıcak Bir Sohbet: Çayın Kültürü ve Kıymeti
Sabah mahmurluğu, öğle yorgunluğu, akşam huzuru… Hepsinin ortak noktası nedir derseniz, tereddütsüz “çay” derim. Kimi için sadece bir içecek olabilir ama bizim kültürümüzde çay, sohbetin bahanesi, misafirin şenliği, yalnızlığın yoldaşıdır.
Ne var ki, son yıllarda çayın anlamı değişti. Ambalajlı, aromalı, hızlı tüketilen çeşitler; eski demliklerin sabrını unutturdu bize. Eskiden çay demlenirken zaman da demlenirdi. Şimdi ise her şey gibi o da hızlandı, basitleşti. Oysa çayın kıymeti, biraz da beklerken güzelleşmesinde değil miydi?
Bir Karadenizli dostumun “Çay, tarlada sevgiyle toplanır, mutfakta sabırla demlenir” sözü kulağımda çınlıyor. İşte bu yüzden çay, sadece bir içecek değil; bir yaşam tarzı, bir kültürel miras.
Köşe yazımı şu cümleyle bitirmek isterim: Bir gün oturup birlikte çay içebildiysek, dünya hâlâ güzel bir yerdir.
[Adınızı yazabilirsiniz]
Sayfa 234 Yansıtma - Çıkış Kartı Cevapları
Yansıtma
Değerlendirme Ölçütleri ve Değerlendirmeler:
Değerlendirme Ölçütleri | Değerlendirmeler |
---|---|
Yazar, konuyu açık ve anlaşılır biçimde ele almış mı? | Evet, zeytin konusu sade ve örneklerle zenginleştirilerek anlatılmış. |
Metin düşünmeye ve sorgulamaya yönlendiriyor mu? | Evet, geçmişle bugünü karşılaştırarak okuyucuyu düşünmeye teşvik ediyor. |
Anlatım dili etkili ve özgün mü? | Evet, nostaljik ve edebî bir dil kullanılmış, anlatım oldukça özgün. |
Metin, fıkra türünün özelliklerini taşıyor mu? | Evet, yazar kişisel görüşlerine yer vermiş, düşünce odaklı yazmıştır. |
Olumlu ve Olumsuz Eleştiriler:
Olumlu: Yazar, zeytini sadece bir yiyecek değil, kültürel bir değer olarak ele almış. Bu yönüyle metin hem duygusal hem de düşündürücü.
Olumsuz: Bazı yerlerde kullanılan eski kelimeler, günümüz okuyucusu için anlamayı zorlaştırabilir. Açıklamalarla desteklenebilirdi.
Çıkış Kartı
Üç Yaz – Yazarın görüşlerini destekleyen yollar:
- Kişisel anılarla yazıya samimiyet katmıştır.
- Geçmiş ve bugünü karşılaştırarak farkındalık oluşturmuştur.
- Doğal ve nostaljik örneklerle duygusal bağ kurdurmuştur.
İki Sor – Zeytinin sembolik değeriyle ilgili sorular:
- Zeytin neden barışın sembolü olarak kabul edilmiştir?
- Zeytin, farklı toplumların kültüründe nasıl bir yer edinmiştir?
Bir Paylaş – “Sözün Ebrusu” temasıyla ilgili görüşün:
Yazarın üslubu, “Sözün Ebrusu” temasına uygundur çünkü metin boyunca sözcüklerle estetik bir ahenk oluşturulmuş, duygular zarif bir anlatımla ifade edilmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.