Hazırlık Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 60-61-62-63-64 Cevapları Meb Yayınları

Hazırlık Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 60-61-62-63-64 Cevapları Meb Yayınları
Meb Yayınları Hazırlık Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 60-61-62-63-64 Anlam Oluşturma Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Sayfa 60 Anlam Oluşturma Cevapları

1. İzlediğiniz metinde yer alan fakat sizin günlük yaşamda kullanmadığınız kelimeler

Kelimeler: Örnek olarak seçilecek kelimeler izlenen metne göre olabilir. Örneğin "tezahür", "müspet", "tevazu".

Cümleler:

  • "Toplumda bir değişim tezahür etti."
  • "Bu durumdan müspet sonuçlar elde edildi."
  • "Onun tevazu dolu sözleri herkesi etkiledi."

2. İzlediğiniz metinde yer alan ve günlük yaşamda kullandığınız kelimelerden biri içeren atasözleri ve deyimler

  • "Damlaya damlaya göl olur."
  • "Söz gümüşse, sükût altındır."

3. Türkçenin önemli söz varlığı unsurlarından atasözleri ve deyimlerin günlük hayatta kullanılmaması kültürel açıdan ne gibi olumsuz sonuçlara yol açabilir?
Atasözleri ve deyimlerin günlük hayatta kullanılmaması, kültürel değerlerin kaybolmasına ve dilin zenginliğinin azalmasına neden olabilir. Atasözleri, toplumsal tecrübeleri aktaran önemli dil unsurlarıdır. Bu tür söz varlığı kullanılmadıkça nesiller arası bağ kopabilir, dildeki anlam çeşitliliği ve ifade gücü zayıflayabilir. Ayrıca, dilin içindeki incelikler ve kültürel öğeler unutulabilir, dilin monotonlaşmasına neden olabilir.

Sayfa 61 Cevapları

Sıra Sizde: Aşağıdaki soruları dinleme/izleme metnine göre cevaplayınız.

1- Daha önce yaptığınız edebiyat tanımını Kemal Sayar’ın edebiyata dair düşünceleri ile karşılaştırarak kendi tanımınızı gözden geçiriniz ve gerekli düzenlemeleri yapınız.

Cevap: Kemal Sayar, edebiyatı insanın ruhuna dokunan, hayatın derinliklerine inen bir alan olarak tanımlıyor. Benim daha önceki tanımım edebiyatın sadece sanatsal bir ifade biçimi olduğunu vurguluyordu. Ancak Sayar’ın bakış açısıyla, edebiyatın insanı dönüştüren, düşündüren ve duygulara hitap eden bir güce sahip olduğunu görüyorum. Bu yüzden tanımımı gözden geçirerek edebiyatı insanın ruhuna işleyen ve hayatı anlamlandıran bir sanat olarak güncelliyorum.

2- Sunucunun soru sorarken beden dilini soruların içeriğine uygun şekilde kullandığını düşünüyor musunuz? Düşüncenizi gerekçelendirerek yazınız.

Cevap: Evet, sunucunun beden dilini soruların içeriğine uygun şekilde kullandığını düşünüyorum. Özellikle doğrudan göz teması kurarak, sorularını mimiklerle destekleyerek ve ses tonunu sorunun önemine göre ayarlayarak dinleyiciye etkili bir şekilde hitap ediyor. Bu durum, izleyiciye soruların ciddiyetini ve konunun derinliğini hissettiriyor.

3- Kemal Sayar kendisine yöneltilen soruları cevaplarken nasıl bir yol izlemiştir? Yazınız.

Cevap: Kemal Sayar, soruları cevaplarken derinlemesine düşünerek, kısa ama anlamlı cümlelerle yanıt vermiştir. Kendi tecrübelerini ve görüşlerini örneklerle destekleyerek daha anlaşılır ve samimi bir anlatım yolu izlemiştir. Ayrıca, duygusal bir bağ kurarak cevaplarını daha etkili kılmaktadır.

4- Sunucunun yerinde olsaydınız Kemal Sayar’a sanatla ilgili hangi soruları sorardınız? Aşağıdaki boşluğa yazınız.

Cevap:

  • Sanatın insan ruhu üzerindeki en büyük etkisi sizce nedir?
  • Edebiyatın toplumsal değişimde nasıl bir rolü vardır?
  • Günümüz modern sanat anlayışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sayfa 62 Cevapları

Ölçütler | Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe | Eski ve Yeni Bodrum | Edebiyat Söyleşileri

Metnin oluşturulma amacı:

  • Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe: Türk dili ve kültürünün tarihi gelişimini ve önemli unsurlarını açıklamak.
  • Eski ve Yeni Bodrum: Bodrum’un geçmişi ve şimdiki durumu arasında kişisel bir karşılaştırma yapmak.
  • Edebiyat Söyleşileri: Edebiyat üzerine düşünceler ve sanatsal yorumlar sunmak.

Metnin dil ve anlatım özellikleri:

  • Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe: Akademik ve öğretici bir dil kullanılmıştır.
  • Eski ve Yeni Bodrum: Samimi, anı tarzında bir dil kullanılmıştır.
  • Edebiyat Söyleşileri: Sanat ve edebiyat üzerine sade ve düşünsel bir dil kullanılmıştır.

Metinde kullanılan anlatım biçimleri:

  • Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe: Açıklayıcı ve betimleyici anlatım.
  • Eski ve Yeni Bodrum: Betimleyici ve öyküleyici anlatım.
  • Edebiyat Söyleşileri: Açıklayıcı ve yorumlayıcı anlatım.

Metinde kullanılan düşünceyi geliştirme yolları:

  • Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe: Karşılaştırmalar, örneklemeler.
  • Eski ve Yeni Bodrum: Kişisel deneyimler, anılar.
  • Edebiyat Söyleşileri: Karşılaştırmalar, analizler.

Metindeki öznel ve nesnel ifadeler:

  • Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe: Nesnel ifadeler ağırlıktadır.
  • Eski ve Yeni Bodrum: Öznel ifadeler ve kişisel yorumlar öne çıkar.
  • Edebiyat Söyleşileri: Hem öznel hem de nesnel ifadeler dengeli bir şekilde kullanılmıştır.

Metinde yer alan millî ve manevi unsurlar:

  • Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe: Türk kültürü, dili ve tarihi vurgulanmıştır.
  • Eski ve Yeni Bodrum: Bodrum’un geçmişi ve modern yaşamın etkileri işlenmiştir.
  • Edebiyat Söyleşileri: Edebiyatın kültürel ve manevi unsurlarla ilişkisi vurgulanmıştır.

Aşağıdaki soruyu cevaplayınız:

1- Yaptığınız karşılaştırmalardan yararlanarak yukarıdaki metinlerden hangisinin Edebiyat Söyleşileri adlı metinle benzerlikler gösterdiğini gerekçelendirerek yazınız.

Cevap: Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe metni, Edebiyat Söyleşileri ile benzerlikler göstermektedir. Her iki metinde de kültürel ve manevi değerler ön planda tutulmuş, akademik bir dil kullanılarak toplumun tarihine, diline ve kültürel mirasına dikkat çekilmiştir. Ayrıca, her iki metin de açıklayıcı ve öğretici bir üslupla yazılmıştır.

Sayfa 63 Cevapları

2. Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe adlı metnin seçtiğiniz bir bölümünü söyleşi türünün özelliklerine uygun şekilde yeniden yazınız.

Cevap: Söyleşi türüne uygun olarak metni daha samimi ve akıcı bir hale getirerek şu şekilde yazabiliriz:

Sunucu: Mehmet Bey, dil ve kültür arasındaki bu sıkı ilişkiyi nasıl tanımlarsınız? Türkçede hayvan isimlerinin Türkçe olmasına karşın, bitki isimlerinin çoğunlukla yabancı kökenli olduğunu söylediniz. Bunun kültürümüzdeki yansıması nasıl olmuş?

Mehmet Kaplan: Evet, bu doğru. Türkler uzun bir süre göçebe bir hayat sürdüğü için hayvancılıkla iç içe yaşamışlar. Bu yüzden Türkçede birçok hayvan adı yerli kökenlidir. Ancak yerleşik hayata geçtiklerinde tarımla daha fazla ilgilenmeye başlamışlar ve bu da bitki isimlerinin çoğunlukla yabancı kökenli olmasına neden olmuş. Bu durum Türkçenin gelişiminde önemli bir etki yaratmıştır.


3. Bir söyleşide sunucu olduğunuzu düşününüz. Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe adlı metni söyleşi türüne benzetmek için ne tür sorular sorardınız?

Cevap:

  • Türkçede kültürel farklılıkların dilimize nasıl yansıdığını söyleyebilir misiniz?
  • Arapçadaki deveyle ilgili çok sayıda kelimeye karşın, Türkçede bitki isimlerinin neden yabancı kökenli olduğunu nasıl açıklarsınız?
  • Dilin, bir milletin dünya görüşünü şekillendirmedeki rolü nedir? Bunu Türk dili açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

4. Türk Tarihi, Türk Kültürü ve Türkçe adlı metni bir televizyon programında olduğunuzu düşünerek söyleşi havasında canlandırınız.

Cevap: Bir televizyon programında bu metin, kültürel ve dilsel zenginliklerin tartışıldığı bir platformda incelenebilir. Sunucu, Mehmet Kaplan'a şu şekilde sorular yöneltebilir:

Sunucu: Mehmet Bey, dilin kültür üzerindeki etkisinden sıkça bahsettiniz. Peki, Arapların dilinde devenin birçok kelimeyle ifade edilmesi, ama bizim dilimizde tek bir kelimeyle ifade edilmesi, Türk kültürünün ne yönde şekillendiğini nasıl gösterir?

Mehmet Kaplan: Çok güzel bir soru. Türkler tarih boyunca göçebe ve hayvancılıkla iç içe bir yaşam sürdürmüş. Ancak yerleşik hayata geçtikten sonra bu durum değişmiş ve bitkilerle daha fazla ilgilenmişler. Fakat bu, dilimize bitkilerle ilgili yabancı kelimelerin girmesine neden olmuş. Bu durum aslında bizim kültürel değişimimizi de yansıtıyor.


Uyguluyorum:

1. Okuduğunuz anı metinlerinin ve dinlediğiniz/izlediğiniz söyleşinin oluşturulma amacı nedir?

Cevap: Anı metinlerinin amacı, geçmişte yaşanmış olayların kişisel perspektiflerden anlatılmasıdır. Söyleşi ise bir düşünceyi ya da kavramı tartışmaya açarak daha geniş bir kitleye hitap etmeyi amaçlar.


2. Okuduğunuz anı metinlerinin ve dinlediğiniz/izlediğiniz söyleşinin öne çıkan dil ve anlatım özellikleri nelerdir?

Cevap: Anı metinleri samimi, kişisel ve anlatıcı odaklıdır. Söyleşiler ise daha çok soru-cevap formatında ilerler, karşılıklı etkileşim vardır. Söyleşi dili genellikle daha doğal ve akıcıdır.


3. Okuduğunuz anı metinlerinde ve dinlediğiniz/izlediğiniz söyleşide kelimelerin kullanımlarını ve estetik bakış açısını tespit ediniz.

Cevap: Anı metinlerinde kullanılan dil daha sade ve kişisel detaylara yer verirken, söyleşi metinlerinde karşılıklı tartışma ve açıklamalara dayalı bir üslup kullanılır. Estetik bakış açısı her iki metinde de önemlidir, ancak söyleşilerde daha çok açıklayıcı ve düşünceyi derinleştiren bir dil vardır.


Sonuç: Anı ve söyleşi türleri arasında hem dil hem de içerik bakımından farklar bulunmaktadır. Anılar daha kişisel ve samimi bir tonla yazılırken, söyleşiler karşılıklı etkileşimi ve derin düşünceleri içerir.

Sayfa 64 Sıra Sizde Cevapları

1. Metinde “kültür katmanlarının somut örnekleri” ifadesi ile kastedilen örneklerin neler olabileceği hakkındaki fikirlerinizi belirtiniz.

Cevap: "Kültür katmanlarının somut örnekleri" ifadesi ile, Anadolu’nun tarih boyunca geçirdiği kültürel evreleri ve bu evrelerin eserlerini kastediyor olabiliriz. Bu, antik medeniyetlerin kalıntılarından Osmanlı dönemi mimarisine, el sanatlarından günümüze kadar gelen tarihi eserler gibi çeşitli kültürel unsurları içerebilir. Özellikle arkeolojik buluntular, tarihi yapılar ve sanat eserleri bu katmanların somut örnekleridir.


2. Ülkemizde somut kültürel miras unsurlarının korunup gelecek nesillere aktarılması için ne gibi çalışmalar yapılmaktadır? Örnekler vererek açıklayınız.

Cevap: Türkiye’de somut kültürel mirasın korunması için çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Örneğin, arkeolojik kazılar ile tarihi eserler ortaya çıkarılmakta, müzelerde sergilenmekte ve restore edilmektedir. UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne giren yerler de korunmaktadır. Ayrıca restorasyon projeleri ve koruma altına alma çalışmalarıyla tarihi eserlerin gelecek nesillere aktarılması sağlanmaktadır.


3. Kültürel miras unsurlarının millî bilinç oluşturmadaki işlevi hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Cevap: Kültürel miras unsurları, bir milletin geçmişini, kimliğini ve değerlerini anlamasında önemli rol oynar. Bu unsurlar, insanların köklerini ve tarihsel bağlarını öğrenmelerini sağlayarak millî bilinç oluşturur. Ayrıca, kültürel mirasın korunması ve tanıtılması, kültürel birlik ve aidiyet hissi geliştirir, toplumu bir arada tutan değerleri güçlendirir.


4. Metinde verilmek istenilen iletiyle ilgili düşüncelerinizi yazınız.

Cevap: Metinde verilmek istenen ileti, kültürel mirasın korunması ve geniş kitlelere ulaştırılmasının, millî bilinç oluşturmadaki rolünün önemi üzerinedir. Anadolu Medeniyetleri Sergisi gibi girişimlerin, sadece bilim insanlarına değil, halkın tamamına kültürel geçmişi tanıma fırsatı sunduğu vurgulanmaktadır. Bu tür sergiler, kültürel mirasın yaygınlaştırılması açısından önemli bir adımdır.


Çıkış Kartı

Üç Yaz:

  1. Kültürel mirasın korunmasının gelecek nesillere aktarılmasındaki önemi
  2. Sergilerin halkla kültür arasında bir köprü görevi görmesi
  3. Anadolu tarihinin çeşitli katmanlarının sergilerle tanıtılmasının faydası

İki Sor:

  1. Kültürel mirasın korunmasında halkın katılımı nasıl sağlanabilir?
  2. Anadolu’daki farklı medeniyetlerin izlerini taşıyan başka hangi sergiler yapılabilir?

Bir Paylaş:
Kültürel mirasın korunmasının sadece bir devlet politikası değil, bireysel bir sorumluluk olduğunu düşünüyorum. Sergiler ve restorasyon çalışmaları, halkın geçmişi anlaması ve sahip çıkması için çok önemli.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.