10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 164-165-166-167-168 Cevapları Meb Yayınları
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 164-168
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI (Sayfa 164)
1) Roman, hayatı bütün gerçekliğiyle anlatabilir mi? Niçin?
✅ Cevap: Roman, hayatı büyük ölçüde gerçekliğiyle anlatabilir; ancak tam anlamıyla tüm detaylarıyla yansıtması mümkün değildir. Roman yazarın bakış açısına, üslubuna ve seçtiği olaylara göre şekillenir. Yazar, olayları kendi düşüncelerine ve ideolojisine göre anlatabilir. Ayrıca, kurgusal unsurlar da içerebilir. Bu nedenle roman, hayatı birebir yansıtmasa da toplumun, bireylerin ve dönemin gerçeklerine ışık tutar.
2) E. Roosevelt’in “Başkalarının hayatından ders alın, insan bütün hataları kendi yapacak kadar uzun yaşamıyor.” sözünü günlük hayattan örneklerle açıklayınız.
✅ Cevap: İnsan, kendi deneyimlerinden ders çıkardığı gibi başkalarının yaşadığı olaylardan da ders almalıdır. Örneğin, sınavlarına düzenli çalışmayan bir öğrencinin düşük not aldığını gören başka bir öğrenci, aynı hatayı yapmamak için daha dikkatli çalışır. Benzer şekilde, iş hayatında başarısız olan bir girişimcinin hatalarını analiz eden bir kişi, kendi işini kurarken aynı yanlışlara düşmemeye özen gösterir. Bu tür örnekler, Roosevelt’in sözünün günlük hayatta nasıl geçerli olduğunu kanıtlar.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları (MEB Yayınları) – Sayfa 168
1) “Bazı taşra kentlerinde öyle evler vardır ki, bunların görünümleri en iç karartıcı manastır, en bunaltıcı harabe ya da çıplak toprakların alabildiğine çorakça uzayıp gitmeleri gibi insanın ruhuna bütün ağırlığıyla çöker.” cümlesinde altı çizili kelimelerin anlamlarını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi Türk Dil Kurumunun Güncel Türkçe Sözlüğü’nden kontrol ediniz. “Taşra, harabe, çorakça” kelimelerini, sizde çağrıştırdıklarını da düşünerek birer cümlede kullanınız.
Kelime | Tahminim | TDK Sözlüğü Anlamı | Örnek Cümle |
---|---|---|---|
Taşra | Şehir merkezlerinden uzak, kırsal alanlar | Bir ülkenin başkentinin veya büyük şehirlerinin dışındaki yerler | Taşra hayatı, şehirde yaşayan insanlara çok farklı geliyor. |
Harabe | Yıkılmış, virane yerler | Yıkılmış veya yıkılmaya yüz tutmuş yapı | Eski köyde, terk edilmiş harabe bir ev vardı. |
Çorakça | Verimsiz, kurak arazi | Verimli olmayan toprak, çöllük | Bu bölge uzun süredir yağmur almadığı için çorakça bir hâl almış. |
2) Okuduğunuz metindeki çatışmaları belirleyiniz. Belirlediğiniz çatışmaları çevrenizde gördüğünüz olay ve durumlarla ilişkilendirerek söyleyiniz.
- Zenginlik ve fakirlik çatışması: Metinde, Grandet’nin cimriliği ve Eugénie’nin fedakârlığı arasında büyük bir zıtlık bulunmaktadır.
- Bireysel özgürlük ve toplumsal baskılar: Eugénie, ailesinin baskısına rağmen kendi kararlarını almak istemektedir.
- Gerçek sevgi ve çıkar ilişkileri: Eugénie’nin saf aşkı ile etrafındaki insanların maddiyat odaklı düşünmeleri çelişmektedir.
Gerçek Hayattaki Örnek: Günümüzde de bireyler, toplumun ve ailelerinin beklentileri ile kendi arzuları arasında sıkışabilir. Özellikle ekonomik durumları farklı olan insanlar arasındaki ilişkilerde bu tür çatışmalar görülmektedir.
3) Okuduğunuz metnin çözüm bölümünü siz yazsaydınız çözüm bölümünde ne gibi değişiklikler yapardınız? Niçin?
✅ Cevap: Ben olsaydım, Charles ve Eugénie’nin yeniden bir araya gelmesini ve mutlu bir hayat sürmesini sağlardım.
- Mutlu sonlar, okuyucuların hikâyeye daha sıcak bakmasını sağlar.
- Grandet’nin cimriliğinin bir şekilde aşılması ve Eugénie’nin hak ettiği huzura kavuşması gerektiğini düşünüyorum.
4) Monsieur Grandet’nin karakter özelliklerini belirleyiniz. Monsieur Grandet’in karakter çözümlemesini gerçekçi buluyor musunuz? Düşüncelerinizi gerekçelerinizle birlikte söyleyiniz.
✅ Cevap: Monsieur Grandet’in karakter özellikleri:
- Cimri: Parasını harcamamak için aşırı derecede dikkat eder.
- Bencil: Çevresindeki insanların duygularını önemsemez.
- Güçlü bir tüccar: Ticarette oldukça başarılıdır, her zaman kazanç peşindedir.
- Soğuk ve duygusuz: İnsanlarla yakın ilişkiler kurmaktan kaçınır.
Gerçekçilik Açısından: Evet, Grandet’nin karakteri gerçekçidir çünkü günümüzde de paraya aşırı düşkün, duygusal yönü zayıf, çıkarlarını ön planda tutan insanlar bulunmaktadır.
5) Okuduğunuz metinde betimlenen mekânları kişilerle ilişkilendiriniz. Ulaştığınız sonuçları açıklayınız.
- Grandet’nin evi: Küçük, kasvetli ve sıkıcıdır. → Grandet’nin cimriliğini ve katı kişiliğini yansıtır.
- Eugénie’nin odası: Temiz ve düzenlidir. → Eugénie’nin saf ve temiz kalbini simgeler.
- Kasaba: Sıradan, değişime kapalı bir yerdir. → Toplumun gelenekçi yapısını gösterir.
Sonuç: Metindeki mekânlar, karakterlerin ruh hâllerini ve toplumsal yapılarını yansıtacak şekilde oluşturulmuştur.
6) Monsieur Grandet’nin yaşadığı zamana karşı tutumu nasıldır? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
✅ Cevap: Grandet, yaşadığı döneme uyum sağlayamayan, geçmişe takılıp kalmış biridir.
- Modaya ve yeniliklere karşı ilgisizdir.
- Gelenekçi ve değişime kapalıdır.
- Eskimiş alışkanlıklarını bırakmak istemez.
7) Anlatıcının bakış açısını belirleyerek kişiler karşısındaki tavrını söyleyiniz.
- Metin ilahi (tanrısal) bakış açısıyla yazılmıştır.
- Yazar, olayları tüm yönleriyle bilir ve karakterlerin iç dünyalarına hâkimdir.
- Grandet’nin cimriliğini eleştiren, Eugénie’nin masumiyetini vurgulayan bir tutum içindedir.
8) “Karımla konuşmadan hiçbir şeye karar veremem, derdi. Bütünüyle emir kulu durumuna indirgediği karısı işlerinde de en elverişli perdeydi.” cümlesinde altı çizili ifade ile anlatılmak isteneni açıklayınız.
- Grandet, aslında karısını önemsemiyor; fakat kendi çıkarlarını korumak için onu bir bahane olarak kullanıyor.
- Eşini bir karar merci gibi gösterse de, aslında onun hiçbir söz hakkı yoktur.
Bu ifade, Grandet’nin kadınlara karşı olan bakış açısını ve toplumsal cinsiyet rollerine dair eleştirileri içermektedir.
9) Metinde geçen benzetme örneklerinin altını çiziniz. Altını çizdiğiniz benzetmelerin anlatıma katkısını söyleyiniz.
Benzetmeler:
- “…bir keşiş gibi sert yüzlü bir insanın soğuk…”
- “Monsieur Grandet’nin demir gibi bir ruh yapısı vardı.”
- “Bakışları, karısı işlerinde de en elverişli perdeydi.”
Katkıları:
- Karakterlerin daha belirgin ve güçlü şekilde algılanmasını sağlar.
- Okuyucunun hayal gücünü artırarak metni daha etkileyici kılar.
10) Dönemin sosyal, kültürel gerçekliği metne nasıl yansımıştır? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
- Sınıf farklılıkları ve toplumsal hiyerarşi belirgin şekilde işlenmiştir.
- Para hırsı, burjuva sınıfının değerleri üzerinden yansıtılmıştır.
- Kadınların toplumsal statüsü, Eugénie’nin karakteri üzerinden ele alınmıştır.
Metin, 19. yüzyıl Fransız toplumunun sosyo-ekonomik yapısını yansıtan önemli bir eserdir.
11) Edebiyat eleştirmenleri, Balzac’ı mükemmel bir gözlemci olarak nitelemiştir. Siz de metinden bu görüşü destekleyen gözlem örnekleri bularak söyleyiniz.
✅ Cevap: Balzac’ın detaylı betimlemeleri onun büyük bir gözlemci olduğunu kanıtlar:
“Her zaman aynı modaya göre giyinirdi: onu bugün görmek 1791’de görmek gibiydi. Hantal pabuçları, yaz kış kalın yün çoraplar, gümüş tokalı kaba pantolon, uzun, bol kestane rengi bir ceket giyerdi.”
Balzac, karakterleri ve ortamı en ince ayrıntısına kadar tasvir ederek gerçekçi bir anlatım sunar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.