10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 204-208-209-210-211-212-213-214-215 Cevapları Beşgen Yayıncılık
Kiralık Konak Metne Hazırlık Soru ve Cevaplar
Soru: Aile büyükleri hayatımızda niçin önemli bir yere sahiptir?
Cevap: Aile büyükleri, tecrübeleri ve birikimleriyle bize yol gösterir, aile bağlarını kuvvetlendirir. Onlardan aldığımız değerler, hem kişisel gelişimimize hem de toplumsal aidiyetimize katkı sağlar. Ayrıca, yaşadıkları zorluklardan öğrendiklerini paylaşarak bizim daha bilinçli kararlar almamıza yardımcı olurlar.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 208
Metin ve Türle İlgili Açıklamalar
Metin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Kiralık Konak adlı eserinden alınmıştır. Bu eser, Batılılaşma sürecindeki Türk toplumunda, üç neslin çatışması üzerinden kültürel yozlaşma ve değişimleri işler. Millî Edebiyat Dönemi'nin belirgin özelliklerini yansıtır.
Metni Anlama ve Çözümleme
1) Kiralık Konak adlı metnin temasını ve konusunu belirleyiniz.
- Tema: Eski ve yeni değerler arasındaki çatışma.
- Konu: Naim Efendi’nin ailesinin geleneksel değerler ile yenileşme arasında kalması ve üç nesil arasındaki kültürel değişim.
2) Okuduğunuz metnin teması ve konusu ile yazıldığı dönem arasında bir ilişki var mı? Açıklayınız.
Cevap: Evet, Osmanlı’nın son dönemindeki Batılılaşma ve toplumsal değişim bu çatışmayı yansıtır. Eser, dönemin sosyal gerçeklerine ve Batılılaşma sürecine ayna tutar.
3) Metnin anlatıcısını ve anlatıcının bakış açısını belirleyiniz.
Cevap: Metnin anlatıcısı üçüncü kişidir. Hâkim (İlahi) bakış açısına sahiptir; bu sayede her karakterin düşüncelerini bilir ve anlatır.
4) Metinde anlatıcı ve bakış açısının değiştiği bölümler var mıdır? Gösteriniz.
Cevap: Diyalog bölümlerinde bakış açısı kahraman bakış açısına geçer. Örnek:
“‘Çünkü,’ dedi; ‘bana verdiğiniz mektupların üçü de imzasızdır. Bendeniz, müddeti hayatımda ne imzasız mektup yazdım, ne de imzasız mektup okudum.’”
5) Naim Efendi niçin mutsuzdur? Örnekler vererek açıklayınız.
Cevap: Ailesindeki değişimlere ayak uyduramayan Naim Efendi mutsuzdur. Torunları ve damadı, eski değerleri reddeder. Konağı terk etmek zorunda kalmak, onun huzurunu bozmuştur.
6) Naim Efendi kız kardeşinin önerisine niçin karşı çıkmaktadır?
Cevap: Konağı bırakmak istemez çünkü orada doğmuş, yaşamış ve ölmeyi istemektedir. Konağı terk etmek, onun için hayatının anlamını kaybetmesiyle eşdeğerdir.
7) Kiralık Konak romanında yazarın olumsuz kişilik olarak kurguladığı roman kahramanları yakın çevrenizde var mı? Gözlemlerinizi anlatınız.
Cevap: Servet Bey ve Seniha gibi kişiler, günümüzde de yanlış modernleşme anlayışına sahip olabilir. Çevremizde de aile değerlerine saygı göstermeyen ve Batılı hayat tarzına özenen bireyler gözlemlenebilir. Bu kişiler genelde yanlış seçimler yaparak kendilerine ve ailelerine zarar verebilir.
8) Savaş ve Barış, Araba Sevdası, Mai ve Siyah ile Kiralık Konak adlı metinlerden yola çıkarak aşağıda belirtilen başlıklara göre roman türünün ortaya çıkışını değerlendiriniz.
- Yazılı kültürün gelişmesi: Roman türü, yazılı kültürle birlikte gelişmiştir.
- Toplumsal değişim: Toplumların değişimi, roman konularını çeşitlendirmiştir.
- Toplumsal etkileşim: Batılı toplumlarla etkileşim, roman türünün bizim edebiyatımıza da taşınmasını sağlamıştır.
- Basın yayın organlarının gelişmesi: İlk gazeteler, romanların tefrika edilmesine ve bu türün yayılmasına öncülük etmiştir.
9) Okuduğunuz metinde mekânla ilgili ne tür ayrıntılar yer almaktadır?
Cevap: Mekân olarak konak, kasvetli, eski ve yıpranmış bir şekilde tasvir edilir. Konağın terk edilmesi, karakterlerin yaşadığı çatışmalar için sembol niteliğindedir.
10) Metinde betimleyici anlatımdan yararlanılan yerleri bulunuz. Betimleyici anlatımın metne katkısını açıklayınız.
Cevap: Örnek:
“Naim Efendi, odanın bir tarafını kaplayan uzun bir erkân minderinin ucundan, yarı diz çökmüş, yarı bağdaş kurmuş bir vaziyette, kafesi kaldırılmış, fakat camı indirilmiş bir pencereden dışarıya bakıyordu.”
Bu betimleme, okuyucunun mekânı ve karakterleri zihninde daha iyi canlandırmasını sağlar. Metnin derinliğini artırır ve okurun empati kurmasına yardımcı olur.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 209
Soru: 11) Kiralık Konak romanının kişilerini aşağıdaki tabloda belirtilen başlıklara göre değerlendiriniz.
Cevap: Tabloya göre Naim Efendi, aile değerlerine bağlılığı ve tahammül etme gibi özellikleri taşıyan bir karakterdir. Ancak Servet Bey ve Seniha, modernleşmeyi yanlış anlayıp Avrupa özentisi bir hayat sürerken ailevi ve geleneksel değerlerden uzaklaşmışlardır. Bu nedenle, bu iki karakter tabloda belirtilen değerlerle örtüşmez.
Soru: 12) Metinden yola çıkarak değer çatışmalarının topluma verdiği zararlar hakkında düşüncelerinizi söyleyiniz.
Cevap: Değer çatışmaları, aile bağlarını zayıflatarak bireyler arasında kopukluk yaratır. Toplumun huzurunu bozar ve uzun vadede kültürel yozlaşmaya neden olabilir. Eski ve yeni değerler arasında sağlanamayan denge, bireylerde psikolojik ve sosyal sorunlara yol açar.
Soru: 13) Siz Naim Efendi’nin yerinde olsaydınız aile yaşamını korumak için ne tür önlemler alırdınız?
Cevap: Aile bireyleriyle düzenli olarak iletişim kurar, onların sorunlarını anlamaya çalışırdım. Geleneksel ve modern değerler arasında bir denge kurarak aile bireylerini birbirine yaklaştırırdım. Ayrıca, aile içinde ortak değerler yaratmaya özen gösterirdim.
Özellikler | Naim Efendi | Hakkı Celis |
---|---|---|
Diğerkâmlık | ✓ | |
Vefalı olmak | ✓ | |
Güven vermek | ✓ | ✓ |
Tahammül etmek | ✓ | |
Doğru sözlü olmak | ✓ | ✓ |
Açık ve anlaşılır olmak | ✓ | |
Toplumu önemsemek | ✓ | ✓ |
Aile birliğine önem vermek | ✓ | |
Davranışlarını kontrol edebilmek | ✓ | ✓ |
Vatanına karşı sorumluluk duymak | ✓ | ✓ |
Tarihsel ve doğal mirasa saygı duymak | ✓ | ✓ |
Değerlendirme:
- Naim Efendi: Aile değerlerine bağlı, vefalı ve sorumluluk sahibi bir karakterdir. Geleneksel değerlere sıkı sıkıya bağlıdır ve bu nedenle modernleşmeye ayak uyduramamaktadır.
- Servet Bey ve Seniha: Avrupa özentisi bir hayat tarzını benimseyen karakterlerdir. Bu nedenle tabloya uygun değerleri taşımamaktadır. Aile bağlarına ve toplumsal sorumluluklara karşı duyarsız davranışlar sergilerler.
- Hakkı Celis: Hem doğru sözlü hem de güvenilir bir karakterdir. Toplumu önemseyen, vatanına karşı sorumluluk hisseden bir yapıya sahiptir.
Soru: 14) Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Yaban romanında aydın-halk çatışması üzerinden Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu’nun durumunu anlatmıştır. Ankara romanında da Cumhuriyet’in kuruluş ve ilk dönem süreçlerini ele almıştır. Bu bilgilerden yola çıkarsanız yazarın Kiralık Konak romanında Osmanlı Dönemi’nin son yıllarını ele almasının nedenleri hakkında neler söylersiniz?
Cevap: Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Osmanlı’nın son yıllarındaki sosyal, kültürel ve siyasal değişimlerin toplum üzerindeki etkilerini göstermek istemiştir. Değerler arasındaki çatışmaların aile yapısına ve topluma verdiği zararları anlatırken bu dönemin tarihsel önemine dikkat çekmiştir. Ayrıca, toplumsal çözüm yollarını edebi eserleriyle sunarak okuyucuyu düşünmeye teşvik etmiştir.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 210
Soru: 1) Aşağıdaki cümleleri çeşitlerine göre inceleyiniz. Cümlelerin özelliklerini tablodaki örneklerde olduğu gibi “✓” ile işaretleyiniz
Cümleler | Yüklemin Yerine Göre | Yüklemin Türüne Göre | Anlamına Göre | Yapısına Göre |
---|---|---|---|---|
1- Hele biraz daha bekleyelim. | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Olumlu Cümle | Basit Cümle |
2- Araba ile hayvanlar bahçenin açıldığının ikinci haftasında geldi. | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Olumlu Cümle | Basit Cümle |
3- Fakat pek emin değilim. | Kurallı Cümle | İsim Cümlesi | Olumsuz Cümle | Basit Cümle |
4- Bihruz Bey bu mektubu verebilmek için tam iki ay dolaştı. | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Olumlu Cümle | İç İçelmiş Cümle |
5- Hızlı hızlı gitti, kırmızı şemsiyelinin yanına vardı. | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Olumlu Cümle | Sıralı Cümle |
6- “Nasıl yaşayacağım?” diyordu. | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Soru Cümlesi | Basit Cümle |
7- Henüz yirmi iki yaşındaydı. | Kurallı Cümle | İsim Cümlesi | Olumlu Cümle | Basit Cümle |
8- Siz hemşiremi nerede gördünüz? | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Soru Cümlesi | Basit Cümle |
9- Selma Hanımefendi’nin kararı o kadar katıydı ki, hiçbir mazeretle bunun önüne geçmek mümkün olmuyordu. | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Olumlu Cümle | İç İçe Birleşik Cümle |
10- Bunları söylerken acı bir tebessümle gülüverdi. | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Olumlu Cümle | Basit Cümle |
11- İsteklerin yerine gelmesi, iyi yiyecek, temizlik, kendi başına büyüklük… | Eksiltili cümle | Olumlu Cümle | Basit Cümle | |
12- Şimdi bunlardan yoksun kalmıştı ya, gerçek mutluluk bunlarmış gibi geliyor ona. | Devrik Cümle | Fiil Cümlesi | Olumlu Cümle | İç İçe Birleşik Cümle |
13- Ah! Ne kadar benziyorsunuz! | Kurallı Cümle | Fiil Cümlesi | Ünlem Cümlesi | Basit Cümle |
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 211
Soru: 2) Aşağıdaki cümlelerde yer alan altı çizili kelimelerin hangisinde düzeltme işareti yanlış kullanılmıştır?
a) Çünkü bu kargaşalığın harareti içinde işlerin ne hâlde olduğunu anlamak imkânsızdı.
b) Beyefendiye kısacık bir selâm verdi ve el sıkıştı.
c) Beyin de artık daha zivâde beklemeye tahammülü kalmamıştı.
d) Kırmızı şemsiyeli ise tâkip edildiğinden haberdâr olduğundan, beyin ayağının sesini alınca döndü, kendisine baktı.
Cevap: B şıkkı selam, C şıkkı ziyade, D şıkkı takip düzeltme işareti olmadan yazılır.
Soru: 3) Aşağıdaki cümlelerde yanlış kullanılan noktalama işaretlerini tespit ediniz. Yanlışlıkların nedenlerini söyleyiniz.
a) Bununla birlikte durum hakkında anlatılanları dinliyor, konuşanların söylediklerinin anlamıyla ilgilenmez görünerek, fakat onların tavırlarını, yüzlerinin ifadesini gözden kaçırmayarak, istenen emirleri veriyordu. (“Görünerek ve kaçırmayarak” kelimeleri zarf-fiil olduğ için bu kelimelerden sonra virgül kullanılmaz.)
b) Gökyüzü de toprak da bir renge -çamurlu su rengine- bulanmıştı. (“Gökyüzü de” ifadesinden sonra diğer eş görevli kelime grubu olan “toprak da” ifadesinden ayırmak için virgül gelmeli.)
c) Zavallı mektuba gelince, haftalarca cepte taşınmaktan zarfı yıprandıkça yenileniyor; her gün sabahtan akşamlara kadar beyin ceketinin yan cebinde hapsedilmiş ve ümitsiz kalıyordu. (“Gelince” kelimesi zarf-fiil olduğu için sonuna virgül konmaz. “Yenileniyor” kelimesinden sonra noktalı virgül yerine virgül gelmeli.)
Soru: 4) Aşağıdaki cümlede yazımı yanlış olan kelimeyi gösteriniz.
Yanıbaşında, minderin üstüne konmuş sedef kakmalı büyükçe bir çekmeceyi açtı, içinden üç tane mektup çıkardı. (Yanı başında ayrı yazılmalı.)
Soru: 5) Aşağıdaki parçada yay ayraçlarla belirtilen yerlere doğru noktalama işaretlerini koyunuz.
Naim Efendi hemşiresini bu suretle başından savdıktan sonra geniş bir nefes aldı(;) adeta neşelendi(,) kapıdan Canan Kalfa(‘)ya seslendi(:)
(—) Bana Hasan Ağa(‘)yı çağırınız(.)
Biraz sonra haşan Ağa da kapısının eşiğindeydi(.)
Selma Hanımefendi(‘)nin biraderi dedi ki(:)
(“)Hasan(,) evladım Hasan(!) Bugünden itibaren bu konak kiralıktır fakat senden rica ederim(,) kapıya müşteri geldikçe bir bahane ile salıver(.)(”)
Soru: 5) Aşağıdaki cümleye yönelik değerlendirmelerden doğru olanları tespit ediniz.
→ A Cümlesi: Hüseyin Nazmi gülüyor.
→ B Cümlesi: haber vermediği için pekiyi etmiş olduğunu söylüyordu.
C cümlesi, öznesi ortak sıralı bir cümledir. (DOĞRU)
B cümlesi, birden fazla yan cümleden oluşmuştur. (DOĞRU)
A cümlesi, basit yapılı bir cümledir. (YANLIŞ)
C cümlesi, kuralı ve olumlu bir cümledir. (DOĞRU)
B cümlesi, girişik cümledir. (DOĞRU)
A cümlesi hem anlamca hem de biçimce olumlu bir cümledir.(DOĞRU)
Sayfa 212 - Bilgi Grafiğindeki Yazım ve Noktalama Hataları
- Servetifünun: Doğru yazımı Servet-i Fünun olmalıdır (büyük harf ve tire ile ayrılmalıdır).
- çıktı:: "çıktı" kelimesinin sonunda yanlışlıkla iki nokta üst üste kullanılmıştır. Noktalama işareti kaldırılmalıdır.
- Batılı: Cümlede "Batılı" kelimesi yanlış yerde kullanılmıştır. Daha doğal bir akış için cümledeki yerinin düzenlenmesi gerekebilir.
- Edebiyatıcedide: Doğru yazımı Edebiyat-ı Cedide olmalıdır (tire ve büyük harf ile düzenlenmelidir).
- 1866 İstanbul’da dünyaya geldi: "1866" tarihinden sonra nokta kullanılmalıdır.
- 1884 Tevfik Nevzad ve Bıçakçızade Hakkı’yla: "1884" tarihinden sonra nokta kullanılmalıdır.
- Başkatipliği ardından Ayan Meclisi üyesi oldu: "Başkatipliği ardından" ifadesinde bir eksik bağlaç var. Daha doğru ifade: "Başkatipliğin ardından" olmalıdır.
- Gezi Yazıları: "Almanya Mektupları", "Alman Hayatı": Gezi yazılarındaki başlıklar tırnak içinde belirtilmiş, ancak virgül ve nokta kullanımı tutarsızdır. Başlıkların sonunda nokta kullanılmalıdır.
Düzeltilmiş Metin Önerisi:
- Servet-i Fünun döneminde roman ve hikaye türünün en önemli ismi olarak öne çıktı.
-
- İstanbul’da dünyaya geldi.
-
- Tevfik Nevzad ve Bıçakçızade Hakkı’yla "Nevruz" dergisini çıkarmaya başladı.
- Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katıldı.
- Gezi Yazıları: "Almanya Mektupları." "Alman Hayatı."
Bu düzenlemeler ile metin daha doğru ve akıcı bir hale getirilmiştir.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 213
YAZMA TÜR VE TEKNİKLERİNİ TANIMA
Soru 1: Bu ünitede okuduğunuz bir romanın sonunu değiştirerek yazınız.
Cevap: ROMANIN SONUNU DEĞİŞTİRME
Prens Andrey, Borodino Savaşı’nda ağır yaralandığında mucizevi bir şekilde kurtarılır. Yaralarının iyileşme sürecinde, yaşadığı deneyimler ona hayatı ve savaşı yeniden sorgulama fırsatı sunar. Geçmişte yaşadığı kızgınlıkları ve pişmanlıkları geride bırakmaya karar verir. Prens Andrey, yakın arkadaşı Piyer Bezuhov ile dostluğunu yeniden pekiştirir ve birlikte Rusya’nın geleceği için çalışmaya başlarlar.
Prens Andrey, Rostov ailesinin kızıyla geçmişteki duygularını unutmayı başarır. Kardeşi Mariya ile birlikte köylerine dönerek halkın refahı için çalışmaya başlar. Napoleon’un Moskova’dan çekilmesiyle barış yeniden sağlanır. Bu süreçte Piyer Bezuhov, özgürlüğüne kavuşur ve yaşamını bilgelik ve yardımseverlik üzerine inşa eder. Roman, karakterlerin kişisel ve toplumsal barışa ulaşmasıyla mutlu bir şekilde sona erer.
Soru 2: Bu ünitede okuduğunuz bir romandaki olay örgüsünü hikâye formunda yazınız.
Cevap: SAVAŞIN GÖLGESİNDE HAYATLAR
Bolkonski ailesi, savaşın zorlu şartları altında yaşam mücadelesi vermektedir. General Bolkonski, kızı Mariya ile sakin bir yaşam sürerken oğlu Prens Andrey, cephede savaşmaktadır. Ancak, Andrey’in karısı genç yaşta vefat etmiştir ve bu kayıp onun yüreğinde derin yaralar bırakmıştır.
Prens Andrey, Rostov ailesinin kızıyla nişanlanır, ancak savaşın acımasızlığı onları birbirinden ayırır. Rostovların kızı başka birine âşık olur ve bu durum hem Andrey’i hem de ailesini derinden etkiler. Prens Andrey, Borodino Savaşı’nda ağır yaralanır ve bu savaş onun için ölümcül olur.
Napoleon’un Moskova önlerinde yenilmesiyle birlikte Rusya’da yeni bir dönem başlar. Piyer Bezuhov, esirlikten kurtulur ve Rostovların kızıyla hayatını birleştirir. Prens Andrey’in kardeşi Mariya ise Nikolay Rostov ile evlenir ve kendi yaşamına yeni bir yön verir. Roman, savaşın yıkımına rağmen karakterlerin hayata tutunmayı başarmasıyla sona erer.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 214
Soru: 3) Bu ünitede okuduğunuz romanlardan birinin bir kesitini diyalog hâlinde yazınız.
(SAVAŞ VE BARIŞ)
DİYALOG: SAVAŞ MEYDANINDA
Kişiler:
- Prens Andrey
- Piyer Bezuhov
Yer: Borodino Savaşı’nın olduğu bölge, savaş başlamadan önce bir sahne.
Prens Andrey: (Savaş meydanını izleyerek, düşünceli bir sesle)
Piyer, bütün bunların bir anlamı var mı? Savaş, sadece daha fazla acı ve yıkım getirmiyor mu? İnsanlar neden bu kadar kolay ölümle yüzleşir?
Piyer Bezuhov: (Yanına yaklaşır, hafif bir gülümsemeyle)
Andrey, her savaşın bir amacı var. İnsanlar özgürlük, adalet ve inançları için mücadele ediyor. Ama haklısın… Savaş, bedeli ağır bir yol.
Prens Andrey: (Başını sallar, yüzünde hüzünlü bir ifade)
Bazen düşünüyorum, dostum. Özgürlük dedikleri şey, gerçekten buna değer mi? Onca insanın canı, onca umut, toprak uğruna feda ediliyor.
Piyer Bezuhov: (Ciddi bir tavırla)
Özgürlük, insanın en değerli varlığıdır, Andrey. Ama haklısın, bu özgürlüğü kazanmak için bedel ödüyoruz. Belki de bu savaş, bizim gibi düşünenlere barışın değerini öğretir.
Prens Andrey: (Derin bir nefes alır, gözlerini ufka çevirir)
Eğer bu savaştan sağ çıkarsak, Piyer, barışı arayacağımıza ve onu korumak için mücadele edeceğimize söz verelim. Çünkü savaş meydanında kaybettiğimiz her şeyin gerçek anlamı, barışla geri kazanılabilir.
Piyer Bezuhov: (Gözleri umutla parlayarak)
Söz, Andrey. Eğer barışı getireceksek, bu karanlık günlerden bir ışık doğmalı. Bizler o ışığın bir parçası olabiliriz.
Prens Andrey: (Bir an duraksar, ardından bir gülümsemeyle)
Dilerim, Piyer. Dilerim bu savaş sadece yıkım değil, aynı zamanda bir ders olur. Çünkü gerçek savaş, insanların kalbindeki barışla kazanılır.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları Beşgen Yayınları Sayfa 215
Konuşma Planı: Savaş ve Barış (War and Peace)
Giriş:
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlere Lev Tolstoy’un ölümsüz eseri Savaş ve Barışın film uyarlamasını yorumlayacağım. Roman, sinemaya dönemin tarihsel gerçekliklerini, karakterlerin derin iç dünyalarını ve savaşın yıkıcı etkilerini yansıtması açısından büyük bir başarıyla aktarılmış. Şimdi bu etkileyici yapımı detaylı bir şekilde değerlendirelim.
Gelişme:
1. Filmdeki Ana Unsurlar:
-
Olay Örgüsü:
Romanın ana temaları filme sadık bir şekilde aktarılmış. Özellikle Borodino Savaşı sahneleri görsel olarak oldukça çarpıcıydı. Ancak bazı sahneler, sürenin sınırlı olması nedeniyle kısaltılmış ya da atlanmıştı. -
Karakterler:
Prens Andrey ve Piyer Bezuhov’un karakter gelişimleri etkileyici bir şekilde işlenmişti. Ancak Natasha Rostov’un iç dünyasına filmde yeterince yer verilmemişti. Bu durum, romanı daha derinlemesine okuyan izleyiciler için bir eksiklik olarak değerlendirilebilir. -
Mekân:
Rusya’nın uçsuz bucaksız bozkırları ve Moskova’nın yıkıcı savaş dönemi atmosferi, görsel olarak izleyiciye başarıyla aktarılmış. -
Zaman:
Napolyon Savaşları dönemi gerçeğe uygun bir zaman akışıyla işlenmiş, bu da izleyiciyi dönemin içine çekmeyi başarmıştı.
2. Sinemaya Özgü Unsurlar:
-
Kamera Açıları:
Savaşın kaotik ortamını ve karakterlerin duygusal durumlarını yansıtan etkileyici sahneler sunulmuştu. Özellikle geniş açı savaş sahneleri seyirciyi derinden etkiliyor. -
Müzik ve Ses Efektleri:
Müzik, dramatik sahnelerde etkileyici bir atmosfer yaratmış. Savaş sahnelerinde kullanılan gerilim dolu melodiler izleyiciyi sahnenin içine çekiyor. -
Işık Kullanımı:
Karakterlerin ruh hallerini desteklemek için kullanılan ışık oyunları, filmin dramatik yapısını güçlendirmiş.
3. Eleştirel Değerlendirme:
-
Filmin uzun olması, bazı izleyiciler için yorucu olabilir. Ancak bu detaylar, romanın derinliğini sinemaya yansıtmak için bir zorunluluk olarak görülebilir.
-
Bazı sahnelerin hızlı geçilmesi, romanı okumayan izleyicilerin hikâyeyi tam anlaması konusunda sorun yaratabilir. Ancak bu durum, filmin genel kalitesini düşürmemektedir.
Sonuç:
Savaş ve Barışın bu film uyarlaması, edebiyat ve sinemanın muhteşem bir buluşmasıdır. Film, savaşın yıkıcılığını ve barışın değerini gözler önüne sererken, izleyiciye karakterlerin yaşadığı karmaşayı ve ruhsal yolculuklarını derinlemesine hissettiriyor. Edebi bir başyapıtın sinemaya uyarlanmış bu güçlü versiyonu, hem sinema hem de edebiyat tutkunları için mutlaka izlenmesi gereken bir yapım.
Teşekkür ederim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.