10. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 215-218-219-223-224-225 Cevapları Meb Yayınları
0. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 215
Hazırlık
Soru 1: Tiyatro ve sinema arasında ne gibi farklar vardır? Tartışınız.
Cevap: Tiyatro ve sinema anlatım teknikleri bakımından farklıdır. Tiyatro sahnede, oyuncuların canlı performansıyla oynanırken, sinema ise önceden kaydedilip düzenlenen bir sanat dalıdır. Tiyatroda izleyicilerle birebir etkileşim sağlanırken, sinema görsel efektler, çekim teknikleri ve kurgu sayesinde daha geniş bir anlatım sunar. Tiyatro sahneye bağlı kalırken, sinema farklı mekanlarda çekim yapma özgürlüğüne sahiptir.
Soru 2: Nâmık Kemal’in “Tiyatro eğlencelidir fakat eğlencelerin en faydalısıdır.” sözüyle ilgili düşüncelerinizi paylaşınız.
Cevap: Nâmık Kemal’in bu sözü tiyatronun yalnızca bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda eğitici bir yönü olduğunu vurgulamaktadır. Tiyatro, toplumu bilinçlendirme, kültürel değerleri aktarma ve insan ilişkilerini sorgulama açısından önemli bir sanat dalıdır. İzleyicilere hem keyifli vakit geçirtir hem de düşündürerek eğitir. Bu nedenle, diğer eğlence türlerinden daha faydalıdır.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 218
METNİ ANLAMA VE ÇÖZÜMLEME
Soru 1: Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelime gruplarının anlamlarını cümlenin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizi Türk Dil Kurumunun Güncel Türkçe Sözlüğü’nden kontrol ediniz.
Kederimden yüreğime iniyor.
- Tahminim: Bir durumdan dolayı çok üzülmek.
- TDK Karşılığı: Kötü bir olay nedeniyle fazlaca etkilenmek.
O bana can yoldaşı olacağına, benim canım çıksa daha canıma minnettir.
- Can yoldaşı tahminim: Yakın dost, çok sıkı arkadaş.
- TDK Karşılığı: Yalnızlıktan kurtulmak için birlikte yaşanılan kimse.
- Canım çıksa tahminim: Ölmek.
- TDK Karşılığı: Çok yorulmak veya çok zorluk çekmek, ölmek.
- Canıma minnettir tahminim: Rahatça kabul edilen bir durum karşısında kullanılan söz.
- TDK Karşılığı: Beklenilmeyen iyi bir durumla karşılaşıldığında duyulan memnunluğu anlatmak için söylenen bir söz.
Soru 2: Metnin temel çatışmasını bulunuz. Çatışmanın metne nasıl bir etkisi olmuştur? Açıklayınız.
Cevap: Metnin temel çatışması, görücü usulü evliliğin bireysel tercihlerle çelişmesidir. Ailelerin karar verdiği evliliklerin yol açtığı yanlış anlamalar ve bireysel mutluluğun hiçe sayılması anlatılmıştır. Bu çatışma, esere hem mizahi hem de eleştirel bir derinlik katmış, aynı zamanda dönemin toplumsal yapısını sorgulayan bir mesaj vermiştir.
Soru 3: Okuduğunuz metnin tema ve konusunu bulunuz. Metnin temasının, dönemin sosyal yapısı ve anlayışıyla ilişkisini söyleyiniz.
Metnin teması, geleneksel evlilik anlayışıdır.
Metnin konusu, görücü usulü evlilikte yaşanan yanlış anlamalar ve aksiliklerdir.
Bu tema, dönemin sosyal yapısını yansıtarak, evlilik süreçlerinde bireylerin söz hakkının olmamasını eleştirmektedir. Geleneksel evlilik anlayışı nedeniyle yaşanan olumsuzluklar mizahi bir dille işlenmiş, ancak temelinde bir toplumsal eleştiri barındırmıştır.
Soru 4: Okuduğunuz metinde ilginizi çeken ve olayın akışını sağlayan unsurlar nelerdir? Açıklayınız.
Cevap: Metinde yanlış anlamalar, komik diyaloglar ve karakterlerin kişilik özelliklerinden doğan olaylar dikkat çekicidir. Özellikle geveze karakterler, dedikodular ve mizahi durumlar olayların akışını eğlenceli bir hale getirmiştir. Bu unsurlar, hem hikâyeyi hareketlendirmiş hem de okuyucuya keyifli bir okuma sunmuştur.
Soru 5: Şair Evlenmesinde hangi kahramanın rolünü canlandırmak isterdiniz? Niçin?
Cevap: Müştak Bey’in rolünü canlandırmak isterdim. Çünkü duygusal, romantik ve olayların merkezinde olan bir karakterdir. Etrafındaki karmaşa karşısında verdiği tepkiler ve mizahi diyalogları onu ilginç bir karakter yapmaktadır. Onun yerine geçerek bu karmaşanın içinde olmak eğlenceli olurdu.
Soru 6: Metinde kahramanların eğitim seviyelerine uygun konuşturulmasının metne katkısı nedir? Yazar, neden böyle bir yöntem izlemiş olabilir? Açıklayınız.
Cevap: Karakterlerin eğitim seviyelerine göre konuşturulması, metne gerçekçilik kazandırmış ve sosyal sınıf farklılıklarını belirginleştirmiştir. Eğitimli kişiler daha düzgün ve ağır bir dille konuşurken, eğitimsiz karakterler daha basit ve mizahi bir üslupla ifade edilmiştir. Yazar, böylece dönemin sosyal yapısını eleştirmek ve mizahı daha etkili hale getirmek istemiştir.
Soru 7: Metinde farklı kültürel özelliklere sahip kahramanların bir arada bulunması, dönemin sosyal ve kültürel hayatı ile ilgili size neler düşündürüyor? Açıklayınız.
Cevap: Bu durum, dönemin sosyal hayatının çok kültürlü ve çeşitlilik içeren bir yapıya sahip olduğunu göstermektedir. Osmanlı toplumunda farklı kültürlerden ve sosyal sınıflardan insanların bir arada yaşadığı ve bu insanların birbirleriyle sık sık iletişim kurduğu anlaşılmaktadır. Metindeki farklı karakter yapıları da, dönemin sosyal yapısına dair önemli ipuçları sunmaktadır.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 219
Soru 8: Metindeki bazı şahısların özellikleri aşağıdaki tabloda verilmiştir. Verilen özelliklerin hangi şahsa ait olduğunu yanındaki kutucuğa yazınız.
Şahıs Özellikleri | Şahıs Adı |
---|---|
Şair ruhlu, özleyen, can atan. | Müştak Bey |
Ortalığı karıştıran, laf taşıyan. | Sakine |
Gevezelerin babası. | Ebu Laklaka |
Aklı başında, ağır başlı. | Hikmet Efendi |
Soru 9: Okuduğunuz metni sahnelemek isteseydiniz sahne düzenlemesini nasıl yapardınız? Açıklayınız.
Cevap: Metni sahnelemek için geleneksel Türk evi atmosferi, mahalle sokakları ve bir düğün evi ortamı canlandırılırdı. Dekor olarak ahşap evler, perdeler, eski tip mobilyalar ve geleneksel kıyafetler kullanılırdı. Oyunun mizahi yönünü vurgulamak için abartılı jest ve mimiklere sahip oyuncular seçilir, karakterlerin farklı sosyal sınıflardan gelmesi kostüm seçimlerine de yansıtılırdı.
Soru 10: Okuduğunuz metni göz önünde bulundurarak tiyatronun toplum hayatını yönlendirmedeki işlevi hakkında düşüncelerinizi açıklayınız.
Cevap: Tiyatro, toplumun geleneklerini eleştirerek insanları bilinçlendirme ve değişime öncülük etme işlevi görür. Bu metin de görücü usulü evliliğin yanlışlıklarını ve bireylerin özgürce eş seçme hakkının önemini mizahi bir dille anlatmıştır. Toplumsal aksaklıkları ele alarak insanları düşündüren tiyatro eserleri, zamanla toplumun değer yargılarını değiştirebilir ve modernleşme sürecine katkıda bulunabilir.
Soru 11: Metinde geleneksel Türk tiyatrosuna özgü hangi unsurlar görülür? Ulaştığınız sonuçları arkadaşlarınızla paylaşınız.
Cevap: Metinde geleneksel Türk tiyatrosuna özgü birçok unsur bulunmaktadır. Bunlar şunlardır:
- Meddah tarzı anlatım: Olaylar, karakterlerin kendi anlatımları ve mizahi unsurlar kullanılarak sunulmuştur.
- Yanlış anlamalar ve söz oyunları: Metinde sıkça görülen mizahi ögeler arasında yer alır.
- Günlük hayattan alınan karakterler: Osmanlı toplumunun farklı sosyal kesimlerini temsil eden tipler yer almaktadır.
- Halk dili ve doğal konuşmalar: Kahramanlar, eğitim seviyelerine ve sosyal statülerine uygun şekilde konuşturulmuştur.
- Geleneksel değerlerin mizahi bir dille eleştirilmesi: Görücü usulü evliliğin yanlışları ve kadınların toplumdaki yeri hicvedilmiştir.
DİL BİLGİSİ
Soru: Aşağıda verilen cümlelerde boş bırakılan yerlere uygun kelimeleri yazınız.
Cümle | Anlamına Göre | Yüklemin Türüne Göre |
---|---|---|
“Efendim sinirlenmeyiniz.” | Olumsuz | Fiil Cümlesi |
“Evladım gelin hanımı getirdik.” | Olumlu | Fiil Cümlesi |
“Ben de bu mahallenin galbur üstüne gelenlerinden değül müyün?” | Olumsuz Soru | İsim Cümlesi |
KARŞILAŞTIRMA
Soru: Nâmık Kemal’in Vatan Yahut Silistre adlı tiyatro eserini okuyarak Şinâsi’nin Şair Evlenmesi adlı tiyatro eseri ile konu bakımından karşılaştırınız.
Cevap: Her iki eser de Tanzimat Dönemi’nde yazılmış olup, toplumu eğitme ve bilinçlendirme amacı taşımaktadır. Ancak, ele aldıkları konular oldukça farklıdır:
- Vatan Yahut Silistre, vatan sevgisi, kahramanlık ve fedakârlık temalarını işler. Konusu, Osmanlı-Rus savaşında yaşanan olaylar ve vatan için savaşan kahramanların hikâyesidir. Milliyetçilik duygusu ön plandadır.
- Şair Evlenmesi ise görücü usulü evliliği eleştiren bir töre komedisidir. Kadınların evlilik konusunda söz hakkı olmamasını mizahi bir dille ele alır.
Karşılaştırma açısından:
- Vatan Yahut Silistre, kahramanlık ve savaş gibi epik unsurlara dayanırken, Şair Evlenmesi toplumsal yapıyı hicveden bir güldürü niteliğindedir.
- Vatan Yahut Silistre, duygusal ve dramatik bir anlatıma sahiptir, Şair Evlenmesi ise mizahi ve eleştirel bir üslup kullanır.
- Vatan Yahut Silistre, vatan sevgisini ve kahramanlık duygusunu aşılamaya çalışırken, Şair Evlenmesi toplumsal gelenekleri eleştirerek bireysel hak ve özgürlüklere vurgu yapar.
Her iki eser de Tanzimat döneminin değişim ve yenilik arayışlarını farklı yönlerden yansıtır.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 220
XVII. yüzyıl Fransız ve dünya edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Moliere’in Kibarlık Budalası adlı tiyatro eserinden bir bölüm okudunuz.
Okuduğunuz Kibarlık Budalası metnini daha önce okuduğunuz Aşçılık, Gülme Komşuna ve Şair Evlenmesi metinleriyle aşağıdaki tabloda verilen ölçütlere göre karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları tablodaki uygun boşluklara yazınız.
Aşağıdaki tablo, Aşçılık, Gülme Komşuna, Şair Evlenmesi ve Kibarlık Budalası adlı tiyatro eserlerini belirli ölçütlere göre karşılaştırmaktadır:
Ölçütler | Aşçılık | Gülme Komşuna | Şair Evlenmesi | Kibarlık Budalası |
---|---|---|---|---|
Bölümler | Mukaddime, Muhavere, Fasıl, Bitiş | Mukaddime, Muhavere, Fasıl, Bitiş | Sahne denilen birçok perdeden oluşur. | Okuduğumuz bölüm tek perdedir. |
Tipler | Karagöz ve Hacivat | Kavuklu ve Pişekâr | Müştak Bey, Sakine, Ebu Laklaka, Hikmet | Mösyö Jourdain, felsefe hocası, terzi |
Sahne | Küşteri Meydanı adlı ışıklı perde | Palanga ya da meydan adı verilen açık alan | Modern tiyatro sahnesi | Modern tiyatro sahnesi |
Dekor | Beyaz perde, tasvirler | Yeni dünya (ev) dükkân (hasır iskemle) | Dönemin ev ve mahalle tasvirleri | Avrupa’daki zengin bir kişinin evi |
Müzik | Sahne girişleri-çıkışları için def, zil çalgılar | Sahneye giren oyuncular için zurna, çifte-nara | Müzik yoktur. | Müzik yoktur. |
Bu karşılaştırma, geleneksel Türk tiyatrosu ile Batı tiyatrosu arasındaki farkları da açıkça göstermektedir. Geleneksel Türk tiyatrosu (Karagöz-Hacivat, Orta Oyunu), doğaçlamaya ve sözlü anlatıma dayanırken, Batı tiyatrosu daha çok yazılı metne ve sahne düzenine önem vermektedir.
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 224
OSMANLI TOPLUMUNUN BİR ARADA YAŞAMA KÜLTÜRÜ
Giriş Osmanlı Devleti, farklı milletleri, dinleri ve kültürleri yüzyıllar boyunca barış içinde bir arada yaşatmayı başarmış büyük bir imparatorluktur. Osmanlı’nın “millet sistemi” olarak bilinen yönetim anlayışı, hoşgörü ve adalet ilkeleri üzerine inşa edilmiştir. Bu sistem, farklı inançlara ve etnik gruplara kendi iç işlerini düzenleme hakkı tanımış, böylece çok kültürlü bir yapının oluşmasına zemin hazırlamıştır.
Gelişme Osmanlı toplumunda Müslüman, Hristiyan, Yahudi ve diğer topluluklar, kendi dini ve kültürel geleneklerini özgürce sürdürebilmişlerdir. Her topluluk, kendi liderleri tarafından yönetilen mahkemelere, okullara ve ibadethanelere sahipti. Bu yapı, Osmanlı Devleti’nde huzurun korunmasını ve toplumun bir arada yaşamasını sağlamıştır.
İstanbul, Osmanlı hoşgörü kültürünün en güzel örneklerinden biridir. Şehirde camiler, kiliseler ve sinagoglar yan yana bulunmuş, insanlar ortak yaşam alanlarında birlikte çalışmış ve ticaret yapmıştır. Farklı milletlerden insanların ortak pazarlarda bir araya gelmesi, Osmanlı’nın çok kültürlü yapısını güçlendiren unsurlardan biri olmuştur.
Osmanlı’da hoşgörü sadece dinî anlamda değil, dil ve kültür açısından da kendini göstermiştir. Osmanlı Türkçesi içinde Arapça, Farsça ve diğer dillerin etkisi görülürken, farklı milletler kendi dillerini ve edebiyatlarını da yaşatma imkânı bulmuşlardır. Ayrıca Osmanlı padişahları ve devlet adamları farklı milletlerden gelen insanları devlet yönetiminde ve orduda görevlendirerek yeteneklerine değer vermiştir.
Sonuç Osmanlı Devleti’nin bir arada yaşama kültürü, günümüzde çok kültürlü toplumların yönetimi için önemli bir örnek teşkil etmektedir. Osmanlı’nın hoşgörüye dayalı yönetim anlayışı, farklı din ve milletlerden insanların huzur içinde yaşamasına olanak tanımış, bu sayede imparatorluk asırlarca güçlü ve istikrarlı bir yapı içinde kalmıştır. Günümüzde de farklı kültürlerin bir arada barış içinde yaşaması için Osmanlı’nın hoşgörü mirasından ders almak büyük önem taşımaktadır.
Kaynakça
- Halil İnalcık, Osmanlı’da Devlet, Hukuk ve Adalet
- Stanford J. Shaw, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi
- Kültür Bakanlığı Yayınları, Osmanlı Toplum Yapısı
10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 225
Sözlü İletişim Tür ve Tekniklerini Tanıma
Soru 1: Meddahlık geleneğini, orta oyunu ve Karagöz gibi oyunlarla karşılaştırınız. Sizce bu türler arasındaki farklılıklar nelerdir?
Cevap: Meddahlık, orta oyunu ve Karagöz gibi geleneksel Türk tiyatro türlerinden farklıdır.
- Meddahlık, tek kişinin sahnede hikâyeyi anlatmasına dayanır. Anlatımda jestler, mimikler ve ses tonundaki değişiklikler önemlidir.
- Orta oyunu, birden fazla kişinin doğaçlama oyun sergilemesiyle sahnelenir ve belirli bir sahne duzeni vardır.
- Karagöz, perde arkasında oynatılan bir gölge oyunudur ve karakterler tasvirlerle canlandırılır.
- Meddah, hikâyelerini değnek (pastav) ve mendil (makreme) gibi aksesuarlarla anlatırken, orta oyununda sahne dekorları ve Karagöz oyununda figürler önemli yer tutar.
- Meddahlıkta hikâyeler canlı performansla anlatılırken, orta oyununda diyaloglar öne çıkar, Karagöz ise mizahi unsurlar ve şarkılarla izleyiciyi etkiler.
Soru 2: Günümüzdeki stand-up gösterileri, meddahlık geleneğinden esinlenerek ortaya çıkmıştır. Sizce meddahlığın stand-up gösterilerine dönüşmesinde hangi özellikleri etkili olmuştur?
- Meddahlık ve stand-up arasındaki en büyük benzerlik, tek kişinin sahnede izleyiciyle doğrudan etkileşim kurarak mizahi bir anlatı sunmasıdır.
- Meddah da stand-up sanatçısı gibi jest ve mimiklerden yararlanarak anlatır.
- Meddahlıkta hikâyeler güncel olaylara dayandırılabilir, bu da stand-up geleneğine uyumludur.
- Doğaçlama yeteneği ve izleyiciyle kurulan bağ, meddahlığın stand-up’a ilham veren en önemli yönlerinden biridir.
Genel Ağ Kaynaklarından Karagöz Oyunu Videoları İzleyiniz.
Konusu ve Ana Düşüncesi: Karagöz oyunu, günlük yaşamın komik olaylarını mizahi bir şekilde işler ve halkı düşünmeye teşvik eder.
Temel Kavramlar ve Ayrıntılar: Diyaloglar, mizahi olaylar ve toplumsal eleştiriler oyunun temel unsurlarıdır.
Açık ve Örtük İletiler:
- Açık iletiler: Dostluk, dürüstlük gibi değerler.
- Örtük iletiler: Toplumun sorunlarına gönderme yapan mizahi eleştiriler.
Olay Örgüsü: Karagöz ve Hacivat'ın tartışmasıyla başlayan olaylar, bir dizi yanlış anlamayla ilerler ve mutlu sonla biter.
Geleneksel Tiyatro ile Karşılaştırma: Karagöz, gölge oyunu olmasıyla diğer geleneksel tiyatrolardan ayrılır ve hem eğitici hem de mizahi bir yapıya sahiptir.
Günümüz Değerlendirmesi: Evrensel temaları ve doğal mizahıyla, Karagöz günümüzde de etkisini sürdürmektedir.
Meddah Oyunu Yazma
BAŞLIK: PAZAR YERİNDEKİ HESAP
(Meddah, elindeki değnekle yere vurur ve anlatmaya başlar.)
"Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir pazar yeri varmış. Bu pazar yerinde, herkes kendi işinde gücünde, ancak bizim Ali Efendi biraz farklıymiş. Ne mi yaparmış? Hiç sormayın, işi gücü ‘hesap kitap’! Ama öyle bildiğiniz gibi değil, kafasına göre bir hesap.
Bir gün, Ali Efendi pazara gitmiş. Pazarda çeşit çeşit sebze, meyve… Bir de bakmış ki, patlıcanlar serilmiş. Hemen pazarcıya sormuş: ‘Patlıcan kaç para hemşerim?’ Pazarcı cevap vermiş: ‘5 lira abi.’ Ali Efendi kaşlarını çatmış, ‘5 lira mı? Olmaz, bu patlıcan geçen hafta 4 liraydı!’ demiş.
Pazarcı da uyanık, ‘Abi, senin gibi ucuza alıp satmıyoruz, mazot pahalı!’ deyivermiş. Ali Efendi, ‘Mazot pahalıysa ben ne yapayım?’ diye başlamış tartışmaya. Ama ne tartışma! Etrafta toplananlar, kahkahalara boğulmuş. Birisi demiş ki: ‘Ali Efendi, bir kilo al da kapat şu mevzuyu.’ Ama Ali Efendi kararlı: ‘Bu hesabı çözmeden gitmem!’"
(Meddah, elindeki mendille terini siler, hafifçe gülümser.)
"İşte böyle, dostlar! Pazarın hesabı kolay değil ama insanın gönlünü kazanmak her zaman mümkün! Şimdi de bana müsade!"
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.