12. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 16-17-18-19 Cevapları Meb Yayınları

12. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 16-17-18-19 Cevapları Meb Yayınları
12. Sınıf Meb Yayınları Edebiyat Ders Kitabı Yıllarca Aradım Kendi Kendimi Sayfa 16-17-18-19 Soruları ve Cevaplarını yazımızın devamından okuyabilirsiniz.

Hazırlık

1. Günlük hayatta sıkça kullanılan “hayat felsefesi” sözünden ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.

Cevap: "Hayat felsefesi", bir kişinin hayata dair inançları, değerleri ve yaşam tarzını belirleyen düşünce sistemidir. Her bireyin hayatı anlama ve ona göre bir yol çizme biçimi vardır. Bu ifade, insanların hayata bakış açılarını, olaylar karşısında nasıl tavır takındıklarını ve yaşama dair oluşturdukları anlamları ifade eder.

2. Edebi metinlerin insana bir dünya görüşü kazandırmada etkisi olduğunu düşünüyor musunuz? Düşüncelerinizi gerekçeleriyle açıklayınız.

Cevap: Edebi metinlerin insana bir dünya görüşü kazandırmada büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Edebiyat, farklı bakış açıları, kültürler ve düşünce sistemlerini keşfetmemizi sağlar. Özellikle edebi eserlerde ele alınan toplumsal ve felsefi konular, bireyin hayata dair derin bir anlayış geliştirmesine yardımcı olur. Edebi karakterlerin yaşadığı deneyimler ve olaylar karşısında gösterdikleri tepkiler, okuyuculara yeni düşünceler kazandırır.

Metni Anlama ve Çözümleme

1. “Elli üç yıl kendi kendimi aradım” dizesi okuduğunuz metinden alınmıştır. Buna göre(egitim.net.tr):

a) Bu dizede altı çizili kelimenin anlamını, kullanıldığı dizenin bağlamından harekete tahmin ediniz. Tahminlerinizi Türk Dil Kurumunun (TDK) Türkçe Sözlük’ünden kontrol ediniz.
Cevap: "Aradım" kelimesi burada varlık ve kimlik arayışını ifade eder. Kişinin kendini tanıma ve anlamlandırma çabası, hayat boyu süren bir süreç olarak ele alınmıştır. TDK'ya göre, "Aramak", bir şeyi bulmaya çalışmak, elde etmeye çalışmak anlamına gelir.

b) “Aradım” kelimesini yukarıdaki dizede kazandığı anlam dışında bir cümlede kullanınız. Cümlenizi aşağıda boş bırakılan yere yazınız.
Cevap: Kayıp anahtarımı bütün odada aradım ama bulamadım.

2. Şiirleyici kendi var oluşuyla ilgili hangi soruları sormaktadır?

Cevap: Şair, kendi varlığı ve kimliğiyle ilgili “İnsan mıyım mahlûk muyum?”, “Leylâ mıyım Mecnun muyum?”, “Köle miyim bir güzele kul muyum?” gibi sorular sormaktadır. Bu sorular, insanın kendini tanıma ve anlamlandırma çabasını, varoluşsal bir sorgulama sürecini yansıtır.

3. “Gök kubbede kalacaktır ses kadim” dizesi şairin gelecekle ilgili beklentileri konusunda size neler düşündürmektedir?

Cevap: Bu dize, şairin ardında kalıcı bir iz bırakma arzusunu ifade eder. Şair, şiirleri veya düşünceleri ile sonsuzluğa ulaşmayı, yani ölümsüz bir eser bırakmayı ummaktadır. Şair, bu dizede eserlerinin, hayatın geçici olmasına rağmen kalıcı olacağını ifade etmektedir.

4. Şiirden tezat, telmih ve tenasüp sanatlarına örnek olabilecek dizeleri söyleyiniz.

  • Tezat: "İnsan mıyım mahlûk muyum" dizelerinde zıt kavramlar olan insan ve mahlûk bir araya getirilmiştir.
  • Telmih: "Leylâ mıyım Mecnun muyum" dizelerinde Leylâ ile Mecnun hikâyesine bir atıfta bulunulmuştur.
  • Tenasüp: "Arı mıyım çiçek miyim bal mıyım" dizelerinde aynı tema etrafında toplanmış benzer kavramlar bir arada kullanılmıştır.

5. Aşık Veysel, bir halk şairi olarak okuduğunuz şiirde “rüya” kelimesini “rüya” şeklinde kullanmayı tercih etmiştir. Bu durum, halk edebiyatı geleneğine özgüdür. Buna göre siz de okuduğunuz şiirin, halk edebiyatı geleneğine ait olduğunu gösteren üç unsuru şiirden belirleyerek aşağıda boş bırakılan yerlere yazınız.

  1. Yalın dil kullanımı: Şiir, halkın anlayabileceği sade ve yalın bir dille yazılmıştır.
  2. Doğa imgeleri: Arı, çiçek, bal gibi doğadan alınmış imgeler kullanılmıştır.
  3. Aruz yerine hece ölçüsü: Şiir, hece ölçüsüyle yazılmıştır, bu da halk edebiyatının önemli bir özelliğidir.

6. Aşağıda boş bırakılan yere Yıllarca Aradım Kendi Kendimi adlı şiirin içerdiği düşünceleri ifade eden bir paragraf yazınız.

Cevap: Aşık Veysel’in Yıllarca Aradım Kendi Kendimi adlı şiiri, insanın kendini arayışı, varlık ve kimlik sorgulaması üzerine derin felsefi anlamlar taşımaktadır. Şair, şiir boyunca insanın kim olduğunu, neye ait olduğunu sorgular. Kendini bulma yolculuğu sırasında yaşadığı belirsizlikleri ve arayışını, yalın ama etkili bir dille ifade eder. Şiirde, tasavvufi bir bakış açısıyla insanın dünya içindeki yerini ve anlamını keşfetme çabası öne çıkmaktadır. Şair, bir varlık arayışı içerisindedir ve bu sürecin bitmeyen bir yolculuk olduğunu vurgular.

7. Aşağıdaki dizeler Oruç Aruoba'nın Baharda şiirinden alınmıştır. Buna göre:

a) Bu dizelerin, Aşık Veysel’in şiirinde olduğu gibi felsefe ile ilişkili olduğunu düşünüyor musunuz? Niçin?
Cevap: Evet, Oruç Aruoba'nın dizeleri de Aşık Veysel'in şiirinde olduğu gibi felsefi düşünceler içerir. Her iki şiirde de insanın varoluşu, hayatın anlamı ve kimlik sorgulaması temaları öne çıkmaktadır. Özellikle "Varım — oluyorum." dizeleri, varlık ve oluş süreçlerini sorgulayan felsefi bir derinliğe sahiptir.

8. Aşağıdaki dizeler Oruç Aruoba’nın Baharda şiirinden alınmıştır.

a) Bu dizelerin, Âşık Veysel’in şiirinde olduğu gibi felsefe ile ilişkili olduğunu düşünüyor musunuz? Neden?
Cevap: Evet, Oruç Aruoba’nın dizeleri de Aşık Veysel’in şiiri gibi felsefi bir derinlik taşır. Her iki şiir de insanın varoluşsal sorularını, kendini keşfetme ve anlamlandırma çabasını işler. Aşık Veysel’in şiirinde insanın kendini arayışı, varlık sorgulaması yapılırken, Oruç Aruoba'nın dizelerinde de varlık, oluş ve yokluk gibi kavramlar ele alınır. Bu dizeler de felsefi bir bakış açısı ile insanın varlık ve yaşam üzerine düşüncelerini yansıtır.

b) Yukarıdaki görselin şiirin içeriğine uygun olup olmadığını gerekçelerinizle açıklayınız.
Cevap: Evet, görsel şiirin içeriğine uygundur. Görselde bir bitkinin topraktan filizlenmesi, varoluşun başlangıcını ve gelişim sürecini simgelemektedir. Şiirde de varlık ve yokluk arasında bir oluş süreci anlatılmaktadır. Bu nedenle, doğanın yeniden canlanmasını, varoluşun devamlılığını simgeleyen görsel, şiirin felsefi içeriğiyle örtüşmektedir.

9. Aşağıdaki tablo, Ahmet İnam’ın Coğrafya Kavramı Odağında Felsefe ve Edebiyat adlı metninden alınmıştır.

Cevap: Ahmet İnam’ın bu tablosunda coğrafya kavramı ile felsefi düşünce arasındaki ilişkiyi irdelemek amaçlanmıştır. Edebiyat, insan yaşamını, çevresini ve doğayı anlamlandırma sürecinde bir araç olarak kullanılırken, felsefe ise bu sürecin düşünsel altyapısını oluşturmaktadır. Bu tablo, coğrafyanın insanlar üzerindeki etkisini ve bu etkinin edebi eserlere nasıl yansıdığını göstermektedir. Coğrafya, insanların yaşamını ve kültürünü şekillendirirken, edebi eserler de bu şekillendirmenin bir yansıması olarak karşımıza çıkar. Edebiyat ve felsefe, coğrafya ile derin bir ilişki içerisindedir.

10. a) Yukarıdaki görsel, Rafaello Sanzio’ya (Rafaello Sanziyo) ait Atina Okulu adlı tablonun bir bölümünü içermektedir. Bu görselde felsefi tartışmaların gerçekleştiği bir ortam tasvir edilmiştir. Felsefi gerçekler, karşılıklı konuşmalar ve söylevlerle ortaya çıkmıştır. Sizce böyle bir etkileşim, felsefeye ve felsefenin etkilediği edebiyata nasıl bir katkı sağlamıştır? Okuduğunuz metni de göz önünde bulundurarak açıklayınız.

Cevap: Rafaello Sanzio’nun Atina Okulu adlı eseri, felsefi tartışmaların simgesi olan bir ortamı tasvir etmektedir. Bu tür bir etkileşim, felsefenin gelişmesine ve daha derin düşüncelerin ortaya çıkmasına büyük katkı sağlar. Edebiyat da felsefeden etkilenerek daha anlamlı ve derin içeriklere sahip olur. Edebi eserler, bu tür felsefi tartışmalardan beslenerek insan yaşamına dair daha evrensel ve derinlikli konuları ele alır. Felsefe ve edebiyat birbirini besleyen iki disiplindir; felsefe düşünsel bir temel oluştururken, edebiyat bu temeli sanatın diliyle şekillendirir ve geniş kitlelere ulaştırır.

b) Günümüzde felsefe sohbetleri, felsefi tartışmalar dendiğinde zihninizde bu görseldeki gibi bir ortam canlanır mı? Düşüncelerinizi aşağıda boş bırakılan yere gerekçeleriyle yazınız.

Cevap: Günümüzde felsefe sohbetleri ya da tartışmalar dendiğinde zihnimde bu görseldeki gibi bir ortam canlanmamaktadır. Modern dünyada felsefi tartışmalar daha çok akademik konferanslar, seminerler veya dijital platformlarda gerçekleştirilmektedir. Antik dönemlerdeki gibi yüz yüze ve bir topluluk önünde yapılan felsefi tartışmalar nadirdir. Bunun yerine, günümüzde felsefe tartışmaları daha bireysel ve yazılı formlar üzerinden yürütülmekte ya da sosyal medya platformlarında interaktif bir şekilde yapılmaktadır.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.