12. Sınıf Edebiyat Ders Kitabı Sayfa 36-37-38-39-40-41-42-43 Cevapları Melis Yayınları
Hazırlık
Anlatıcının bakış açısını değiştirerek hikâye parçasının yeniden yazımı:
Bican ismi okununca bir adım öne çıktı.
"Geç şöyle!" dediler. Bican, titrek adımlarla işaret edilen tarafa doğru yürüdü. İçinde bir sıkıntı vardı; sanki tüm gözler onun üzerindeydi. Yüzüne sıcak terler birikiyordu. Belli ki alnı da suya bulanmıştı. Eliyle alnını silip baktığında, parmaklarının karardığını gördü. Pantolonunun yan tarafına gizlice parmaklarını sürttü. Aklından hızla bir düşünce geçti: "Kuş mu pisledi yoksa alnımıza?" diye içinden geçirdi. Yavaşça cebinden aynasını çıkardı ve kimseye belli etmeden baktı. Aynada önce fabrikanın kara bacası belirdi, ardından kendi yüzünü gördü. Güneşin kavurduğu, kocaman ve kanlı canlı yüzü aynaya yansıyordu. "Her yanımıza kurum bulaşmış! Nereye gittik biz böyle? Hay Allah, ne zaman üzerimize yağdı bu kurum?" dedi içinden. Başını göğe kaldırdı, ama gözlerine ilişen sadece paslı bir buluttu. Güneş çoktan bulutların arkasına gizlenmişti, gökyüzü karanlık ve bunaltıcıydı. "Keşke ufak bir esinti çıksa da içimiz ferahlasa" diye düşündü. Temmuzun bu boğucu sıcağında yaprak bile kıpırdamıyordu.
Bakış Açısı Farklılığı: Bu yazımda, birinci tekil şahıs anlatıcı kullanılmıştır. Orijinal metinde üçüncü şahıs gözlemci anlatıcı varken, yeni versiyonda karakterin iç dünyasına, düşüncelerine daha derinden giriliyor. Bican’ın iç sesine, düşüncelerine ve duygularına doğrudan ulaşarak daha kişisel bir anlatım elde ediliyor. Bu da okuyucunun Bican ile empati kurmasını kolaylaştırıyor ve olayları karakterin bakış açısından daha yakın hissettiriyor.
Metni Anlama Ve Çözümleme
Soru 1: “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyenin temasını ve konusunu belirleyip aşağıdaki ilgili alana yazınız.
Tema: Günlük yaşamın zorluklarıyla maneviyat arasında denge kurma.
Konu: Hikâye, Recai Bey’in yoğun işlerinin arasında namaz kılma çabasını anlatırken günlük koşuşturmanın getirdiği karmaşa içinde maneviyatını ihmal etmemeye çalışmasını konu alır.
Soru 2: Hikâyeler bir çatışma üzerine kurulur. “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyedeki temel çatışmayı, bu çatışma etrafında metinde yer alan veya metnin ima ettiği diğer çatışmaları belirleyiniz.
Cevap: Hikâyedeki temel çatışma, Recai Bey’in günlük sorumluluklarıyla manevi sorumlulukları arasında yaşadığı içsel mücadeledir. Diğer çatışmalar arasında zamanın hızla akması, toplumsal sorumluluklar ve kişisel ihtiyaçlar bulunur. Bu çatışmalar modern hayatın kişisel sorumluluklar üzerindeki baskısını yansıtır.
Soru 3a: “İkindiyi Kılmak” hikâyesinde ele alınan dinî ve millî duyarlıkları belirleyiniz. Bu duyarlıkları; kişinin kendini bilmesi, mesuliyet duygusu, var olanı paylaşabilirlik ve dostluk değerleriyle ilişkilendirebilir misiniz? Açıklayınız.
Cevap: Hikâyede dinî duyarlılık, Recai Bey’in ikindi namazını kılmaya olan bağlılığında görülür. Millî duyarlılık ise toplumsal sorumluluklara ve insanlara karşı duyarlılığında kendini gösterir. Recai Bey’in dostlarıyla ilişkileri, paylaşma ve dayanışma temalarıyla örtüşmektedir. Bu unsurlar, bireyin hem kendine hem de çevresine karşı olan sorumluluk bilincini pekiştirir.
Soru 3b: Bu duyarlıkların bireysel ve toplumsal açıdan neden önemli olduğunu hikâyenin genelinden de yararlanarak açıklayınız.
Cevap: Dinî ve millî duyarlıklar bireyin topluma olan sorumluluğunu anlamasında önemli bir rol oynar. Recai Bey, bireysel olarak maneviyatını korumaya çalışırken toplumsal bağlarını ve sorumluluklarını da unutmamaktadır. Bu, toplum içinde daha güçlü bir dayanışma ve ortak değerlere sahip olmayı sağlar.
Soru 4: “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyedeki kahramanların rol dağılımlarını, olay akışını etkileyen fiziksel, psikolojik ve ahlaki özelliklerini, toplumsal statülerini, tip veya karakter özelliği gösterip göstermediklerini belirleyiniz.
- Recai Bey: Stresli bir memur olarak işlerini yerine getirirken maneviyatını ihmal etmemeye çalışır. Psikolojik olarak gergindir ancak sorumluluk sahibidir. Kişisel sorunları ve içsel çatışmaları olan bir karakterdir.
- Kâmil: Recai Bey’in eski arkadaşıdır ve hikâyeye duygusal bir boyut katar. Olayları etkileyen, ancak derinlikli olmayan bir tiptir.
Soru 5a: Öyküleyici metinlerde olayların birbiriyle ilişkisi ve sıralanışı, olay örgüsünü oluşturur. “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyenin olay örgüsünü belirleyiniz.
Cevap: Recai Bey’in belediyeye gitmesi, kömür karnesi sırası, kasapta Kamil ile karşılaşması, İhsan Amca’nın vefat haberini alması, kavgayı ayırıp karakola düşmesi, elektrik parasını ödeyememesi ve akşam ezanı okunduğunda hastaneye gitmesi.
Soru 5b: Okuduğunuz metinden, bir tanıdığına rastlayan hikâye kahramanının kendine ve çevresine sorgulayıcı gözle bakmasını, çevresiyle ilgili izlenimlerini ve iç hesaplaşmalarını anlatan cümleler bulup gösteriniz.
Cevap: “Demek İhsan Amca… Güneş buluttan bir çıkıp kayboluyor. Etraf kalabalıklaşıyor. Ayaklarım vıcık vıcık. Birine saati soruyorum. Başım döner gibi oluyor. Öğleyin bir şey yemediğimi hatırlıyorum.”
Soru 6: Hikâyede anlatılan olay nerede geçmektedir? Mekânların özelliklerini belirleyiniz. Olay örgüsünün ortaya çıkıp gelişmesinde mekânın işlevi nedir? Belirleyiniz.
Cevap: Olaylar İstanbul’un Fatih ve Beyazıt semtlerinde, belediye binası, çarşı, elektrik idaresi gibi yerlerde geçmektedir. Mekânların kalabalık olması, günlük hayatın karmaşıklığını ve hızlı akışını yansıtarak hikâyedeki zorlukları artırır.
Soru 7a: Anlatmaya bağlı metinlerden olan hikâyelerde de bütün gelişmeler kurmaca bir kişi olan anlatıcı tarafından aktarılır. “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyedeki; Hâkim, kahraman veya gözlemci bakış açısından hangisinin kullanıldığını belirleyiniz.
Cevap: Kahraman bakış açısı kullanılmıştır çünkü olaylar doğrudan Recai Bey’in gözünden aktarılmaktadır.
Soru 7b: Anlatıcının, yazarın düşünce ve kişiliğiyle örtüşen bir yansıtıcı olup olmadığını belirleyiniz.
Cevap: Anlatıcı kurgu bir karakterdir ancak yazarın düşünce ve değerlerini yansıtmaktadır. Dolayısıyla anlatıcı, yazarın dünya görüşüyle örtüşmektedir.
Soru 8: “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyede Mehmet Akif Ersoy’un “Seyfi Baba” adlı manzum hikâyesinden “Ya hamiyetsiz olaydım, ya param olsa idi” dizesi alınmış böylece “metinler arasılık” tekniği uygulanmıştır. Bu modern anlatım tekniğinin “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyeye katkısını değerlendiriniz.
Cevap: Bu teknik, hikâyenin temasını güçlendirir ve anlamını zenginleştirir. Recai Bey’in karşılaştığı zorlukları ve toplumun manevi değerlerini hatırlatarak, Seyfi Baba’dan yapılan alıntı hikâyeye daha derin bir anlam katar.
Soru 9: “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyede zaman, tasarıların anlatıldığı cümlelerde ileriye doğru; Mehmet Âkif Ersoy’un “Seyfi Baba” adlı şiirinden bir mısranın hatırlandığı cümlede ise geriye doğru işlemektedir. Bu uygulamayı anlatım tekniği açısından değerlendiriniz.
Cevap: Metinde zamanın ileriye ve geriye hareket etmesi anlatıya dinamik bir yapı kazandırır. Gelecek tasarıları, günümüzle ilişkilendirilirken geçmişe yapılan göndermeler hikâyeye derinlik katar.
Soru 10: Edebiyatımızda dinî ve millî duyarlıkları yansıtan hikâyeler yazan sanatçıların adlarını ve eserlerini sıralayınız.
- Tarık Buğra – “İki Uyku Arasında”
- Sâmiha Ayverdi – “Mabette Bir Gece”
- Rasim Özdenören – “Çözülme”
- Bahaeddin Özkişi – “Bir Çınar Vardı”
- Nazan Bekiroğlu – “Nun Masalları”
Dil Bilgisi Cevapları
Soru 1a: Bu metindeki altı çizili kelimelerin hangi anlamda (gerçek, yan, mecaz anlam) kullanıldıklarını belirleyiniz.
- kesecekler: mecaz anlam
- alacağım: gerçek anlam
- yürüyeceğim: gerçek anlam
- peşine: mecaz anlam
- ekleyip: mecaz anlam
- dayanacağım: mecaz anlam
- göreceğim: yan anlam
Soru 1b: Bu kelimeleri farklı anlamlara gelecek şekilde cümlelerde kullanınız.
- kesmek: İşteki bağlarımızı tamamen kestik.
- almak: Bu ev çok büyük, tüm eşyaları alır.
- yürümek: Proje iyi yürümeye başladı.
- peşine: İşi bırakıp başka bir işin peşine düştü.
- eklemek: Toplantıya yeni bir madde eklememiz gerekiyor.
- dayanmak: Bu sandalye fazla ağırlığa dayanamaz.
- görmek: İşlerini görmeden gitmek istemiyor.
Soru 1c: Bu parçada kısa çizginin kullanılış amacını belirleyiniz. Kısa çizgi yerine hangi noktalama işareti kullanılabilirdi? Açıklayınız.
Cevap: Kısa çizgi, ara cümleleri belirtmek için kullanılmıştır. Yerine virgül de kullanılabilir ancak kısa çizgi cümlede vurguyu daha belirgin hale getirmiştir.
Soru 2: Yağmur sıkıştırıyor, sokaklar çamur. Bir şemsiye bile alamadık. Ayakkabılar da su çekiyor. Yahu sahi be bir şemsiye bile alamadık. Bu yağmurun sonu ayaza çeker, Sümer’den bir postal uyduraydık. Bu parçada kesme işaretinin kullanılış amacını belirleyiniz.
Cevap: Kesme işareti, özel isimlere gelen ekleri ayırmak için kullanılmıştır.
Soru 3: — Fatih’den, boş araba Beyazzzzıt… Arabaya sıkışıyoruz. Bir yerde trafik sıkışıyor, yahut lastik patlıyor iniyoruz. Başka bir kuyruğa geçiyoruz. Yağmur bastırıyor. Otobüs geliyor. Kuyruk muyruk dağılıyor, herkes kapıya saldırıyor. Otobüse sıkışıyoruz. Yeniden trafik sıkışıyor. Dakikada bir metre ilerliyoruz. Metin aslına uygun olarak alınmıştır. Bu parçadaki imla ve noktalama yanlışlarını belirleyiniz.
Cevap: “Fatih’den” ifadesi “Fatih’ten” olmalıdır. Ayrıca, “yahut” bağlacından önce virgül kullanılmaz.
Soru 4: Gayri ihtiyarî, çocuğu arkama saklıyorum. Kalabalık öylecene seyrediyor. Bir o yana, bir bu | yana koşuşturuyoruz. Adam saldınyor (…). I — Yahu bırak, çocuk işte, el kadar sabi. Metin aslına uygun olarak alınmıştır. Bu parçadaki imla farklılıkları yazarın tercihi ya da dönemin özelliğidir. Bunları belirleyiniz.
Cevap: “Gayri ihtiyari” yerine “gayriihtiyari” yazılmalıdır. “Öylecene” ifadesi, yerel bir söylem tercihidir, doğru yazımı “öylece” olacaktır. “Bir o yana, bir bu yana” ifadesinde virgül gereksizdir.
SIRA SİZDE
Soru 1: “Eski Sonsuza Doğru” adlı hikâyeden alınan metin ile Mustafa Kutlu’nun “İkindiyi Kılmak” adlı hikâyesini konu, dil ve üslup yönünden karşılaştırıp benzerlik ve farklılıkları belirleyiniz.
Benzerlik: İki hikâye de bireyin manevi sorumluluklarını yerine getirme çabası etrafında şekillenmektedir. İkindi namazı ortak bir temadır ve karakterler günlük yaşamın karmaşasıyla mücadele ederken manevi görevlerini yerine getirmeye çalışırlar.
Farklılık: “Eski Sonsuza Doğru” daha betimleyici bir dil kullanırken, “İkindiyi Kılmak” daha sade ve doğrudan bir anlatıma sahiptir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.